Gazze artık ölüm hapishanesi! Binlerce hasta şehirden de bombalardan da kaçamıyor
İsrail'in saldırıları altında yaşam savaşını sürdüren Gazze'de tahliyeler sürüyor. Ancak hastalarını tahliye edemeyenler, Gazze'den gitmeyi reddediyor. BM'nin ateşkes çağrıları ise karşılık bulmuyor.
Belki evleri şimdi yıkıntıya döndü, iki çocuğuyla bir arada durarak saldırıdan korunmaya çalışıyor ama şehrini bırakmıyor. Samira Kasap da binlerce Gazzeli gibi İsrail'in saldırılarına ve Gazze'yi terk edin uyarılarına direniyor. "Dün gece sokaklarda uyuduk. Kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve şeker hastalığından mustaribim ve şafak vakti çocuklarımla birlikte evimi boşaltmak zorunda kaldım. Allah korkuları yok mu? Bu çocukların nereye gitmesi gerekiyor? Masum, silahsız çocuklar" diyor.
Gitmek istese bile hasta çocuklarıyla zorlu yolculuğa dayanmasının imkansız olduğunu söylüyor Kasap:
"Silahsız, masum insanları rastgele bombalıyorlar. Bu insanların savaşla ne ilgisi var? Bunlar çocuk. Kanser hastası bir kızım var ve onu Türk hastanesine bile götüremiyorum. Bir parça ekmek için yalvarıyoruz."
Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline gelen Gazze'de yaşam savaşının yanında açlık da baş göstermeye başladı. Gazzeliler, enkazların arasında aç susuz sevdiklerinin cansız bedenlerini gömmek için zamanla yarışıyorlar. Bir Filistinli, "Mahallede büyük bir patlama sesiyle uyandık. Gördüğünüz gibi, güvenli bir ev hedef alındı. Bütün aile, insan hakları dikkate alınmadan yok edildi. Hastaneleri, camileri ve hatta ambulansları hedef aldılar" dedi.
BM şimdi Gazze için acil ateşkes çağrısında bulundu. Filistin medyası, şehirde 47'den fazla ailenin nüfus kayıtlarından silindiğini açıkladı.