Fransız polisi plajda burkini giyen kadını soyunmaya zorladı
Fransa'da burkini yasağıyla tartışmaları sürerken Nice sahilinde polis, bir kadını üzerindeki burkiniyi çıkarmaya zorladı. O görüntülere dünyadan çığ gibi tepkiler geldi. Burkini yasağı davası önüne gelen Fransa Danıştayı tartışmalara noktayı koydu. Yüksek mahkeme, yasak kararını durdurdu.
Fransa'da Smile adlı İslamcı bir kadın örgütünün düzenleyeceği "Burkini Partisi"nin ölüm tehditleri nedeniyle iptal edilmesi ve ardından da önce 6, sonra ise 15 kentteki plajlarda burkini giyme yasağı gelmesiyle başlayan tartışmalara noktayı yüksek yargı koydu. Fransa Danıştayı, ülkenin güneyinde bir belediye tarafından uygulanan tesettür mayosu yasağı kararını durdurdu. Nice kentindeki bir plajda ise 4 polis, çocuklarını bekleyen bir kadını, üzerindeki burkiniyi yasak nedeniyle soyunmaya zorladı.
'Burkini'yi yasaklayan Fransa'da laiklik tartışması
Soyunmaya zorladılar
Üç gün önce meydana gelen olayda, Nice polisi plajda uzanan bir kadına yaklaşıyor ve yasak gereği başörtüsü ve uzun kollu elbisesini çıkarmasını emrediyor. Çocukları denizde olan kadının, son karede çaresizce üzerindekileri çıkardığı görülüyor.
Denize giren rahibelerin fotoğrafını paylaşan imama şok!
Dünyadan tepkiler yükseldi
Bu görüntülere hem Fransa'da hem de uluslararası alanda tepkiler çığ gibi büyüdü. Dünya basını da gelişmelere kayıtsız kalmadı. İngiliz The Guardian'da yer alan bir yazıda, Fransa'nın laiklik anlayışı "iki yüzlü" olarak eleştirildi. Amerikan The New York Times ise "Fransa'nın burkini bağnazlığı" başlıklı başyazısında yasağı eleştirdi.
Yabancı ülkelerin yöneticileri eleştirdi
Nice'de çekilen fotoğraflar, sosyal medyanın da gündemine oturdu, "WTFFrance" etiketiyle kampanya başlatıldı. Burkinisini çıkartmak zorunda bırakılan kadının fotoğrafı, 1925'te ABD'de polis tarafından mayosunun boyu ölçülen bir kadının fotoğrafıyla karşılaştırıldı. Bazı ülkelerin yöneticileri, siyasetçiler, kanaat önderleri ve sanatçılar da görüntülere tepki gösterdi. İtalya Dışişleri Bakanı Algelino Alfonso, inançlara saygılı bir anayasaya sahip ülkesinde bu tür bir yasağın olamayacağını söylerken, Londra Belediye Başkanı Sadık Han Paris'te bulunduğu sırada yöneltilen bir soruya "Kadınların ne giyeceğine karışmayın" ifadeleriyle yanıt verdi.
Ünlü oyunculardan sert tepki
Ünlü Fransız aktris İsabelle Adjani, yasağı "Gülünç ve tehlikeli" bulduğunu söylerken, Amerikalı oyuncular Susan Sarandon ve Sarah Silverman yasağı kınayan açıklamalarda bulundu. Silverman sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Fransa'dan "Tiksindirici ülke" olarak bahsederken, "Gerçekten kimi ve neyi koruyorsun?" sorusuyla Fransa yönetiminin kararını eleştirdi.
Fransa'da kilise saldırısında IŞİD bağlantısı
'Ne istersen giy' partisi
Bir gurup İngiliz de Londra'daki Fransız Büyükelçiliği önünde "Ne istersen giy" isimli bir plaj partisi düzenleyerek protesto etti. Her dinden her yaştan kadının katıldığı protestoya kimisi bikiniyle kimisi ise haşemasıyla geldi. Fransa'nın yasağını ve uygulamasını protesto edenler arasında rahibe kıyafeti giyen kadınlar da vardı.
Merkel: Tamamen kapanan bir kadın Almanya'ya uyum sağlayamaz
Fransa Danıştayı yasağı durdurdu
Öte yandan, İnsan hakları örgütleri, bir ankete göre Fransızların yüzde 64'ünün desteklediği ve yüzde 30'unun kararsız kaldığı yasağın ifade ve din özgürlüğüne müdahale olduğunu vurguluyor. Tepkilerin ardından yapılan başvuruyla yasak kararını bugün görüşen Danıştay, yasağı durdurma kararı aldı.
Fransız siyasetinden de karşı çıkan çok
Karara Fransız siyasetinden ve hatta hükümetten de tepkiler var. Fas asıllı Eğitim Bakanı Najat Vallaud Belkacem yasağın "Irkçı söylemleri güçlendireceğini ve yangına körükle gitme maksadı taşıdığını" söyledi.
Sol Parti Eş Başkanı Jean-Luc Melenchon da sadece Müslümanların kıyafetlerine yasak getirilmesine işaret ederken, Sosyalist Parti milletvekili Sebastian Denaja, olayın kendisini allak bullak ettiğini aktardı. Eski Eğitim Bakanı Benoit Hamon da "Müslümanlara karşı yükselen bu hastalıklı tepki ne zaman sona erecek" dedi.
Almanya'da Türk kızı burka giyerek kayıplara karıştı!
'Müslümanlara ayrımcılık'
Tartışmalarda, 6 milyon kişiyle Avrupa'nın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ülkesi olan Fransa'nın laiklik yorumu da eleştiri konusu oldu. Başbakan Manuel Valls ve yetkililerin, burkini yasağını destekleyen açıklamaları da tepki gördü. Çocuklarıyla denizde serinlemek isteyen bir kadının, Fransa yönetiminin, yasağın amacı olarak duyurduğu "kamu düzenini tesis etmeyi, güvenliği sağlamayı ve cumhuriyet değerlerini korumayı" nasıl tehdit ettiği sorgulanıyor. Orne Senatörü Nathalie Goulet, "Fransa'da devlet laiktir, havuz veya mayo değil" diye yasağı eleştirdi.
Yasağın sadece Müslüman kadınlara yönelik olduğu ve ayrımcılık yapıldığı eleştirileri de yapılıyor.
AİHM'den İsviçre'de burka yasağına onay
Kıyafetle denize giren Hristiyan hacılara da uygulanacak mı?
Marsilya'daki bir dernek, burkiniye yasak kararı alan belediyelerden Saintes-Maries-de-la-Mer'de her yıl denize elbiseyle giren Hristiyan hacıların da soyunmaya zorlanıp zorlanmayacaklarını sordu.
11 Ağustos'ta burkini partisi düzenleyeceğini duyuran İslamcı kadın örgütü Smile 13'e yönelik ölüm tehdidiyle başlayan laiklik tartışmalarının ardından 6 sahil kentinde burkini giymek yasaklanmıştı. Bu sırada hükümetin Müslümanların sorunlarını çözmek amacıyla kurmakta olduğu Fransa İslam Vakfı'nın başına gedirileceği açıklanan eski içişleri bakanı Jean-Pierre Chevenement de Müslümanlara "gözden ırak olmaları", "görünür olmaktan kaçınmaları" çağrısı yapmıştı.
Burkini satışları patladı
Öte yandan, "Burkini" markasının sahibi Lübnan kökenli Avustralyalı tasarımcı Aheda Zanetti, tartışmaların ardından satışlarda patlama yaşandığını söyledi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Elon Musk’tan Jeff Bezos’a “Trump” göndermesi… Dünyanın en zengin iki ismi arasındaki gerginlikte yeni perde!
Netanyahu küplere bindi, Biden’dan ‘destek’ geldi! UCM'nin tutuklama emrini hangi ülkeler uygulayacak?
SON DAKİKA || Gerilim had safhada! Putin'den açık tehdit: Füze veren de hedef
Bir telefonla satıldı! Osman Hamdi Bey'in tablosu Paris'te rekor fiyata alıcı buldu
İran’da neden “başkentin Tahran'dan taşınması” gündemde? Pezeşkiyan: Zaman kaybediyoruz, başka seçeneğimiz yok!