"Dünyanın değiştiği gün" 11 Eylül saldırılarının üzerinden 19 yıl geçti | Video
Bugün dünyada uluslararası siyasetin çehresini değiştiren 11 Eylül saldırılarının on dokuzuncu yıldönümü. Terör saldırılarında hava korsanları dahil 2 bin 996 kişi hayatını kaybetti. O günden bugüne terör bitmek yerine daha da alevlendi.
11 Eylül 2001'de o uçaklar sadece o binalara çarpmadı. Dünyanın süper gücüne kendi evinde düzenlenen saldırı terör algısını bir anda değiştirdi. Newyork'taki ikiz kuleler yıkıldığında uluslararası siyasetin çerçevesi yeniden çizildi. Dünya artık eskisi gibi değildi.
Sembolik hedefleri vuran eylemin yapılışı ve hafızalara kazınan o dramatik görüntü, Amerika'yı kendinden kilometrelerce uzaktaki iki savaşın içine çekti.
PEKİ O GÜN NE OLDU?
11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletlerinde iç sefer yapan 4 yolcu uçağı, El Kaide üyesi 19 kişi tarafından kaçırıldı.
Önce iki uçak New York'ta bulunan Dünya Ticaret Merkezinin sırasıyla kuzey ve güney kulelerine çarptı. Dünya televizyonları canlı yayındaydı.
Razi Canikligil o gün yaşananları anlattı: "Başta birçok kişi görüntülerin gerçek olmadığını animasyon ya da canlandırma olduğunu düşündü. Sonrasında acı gerçek ortaya çıktı. 2 saat içinde New York'taki 110 katlı 2 bina çöktü. Çevredeki çok sayıda bina ya yıkıldı ya da hasar aldı. Binada mahsur kalanların bazıları kendilerini camdan aşağı attı. Kaçırılan üçüncü uçak, American Airlines'ın 77 sefer sayılı uçuşu, Virginia eyaletindeki Amerikan Savunma Bakanlığı karargâhı Pentagon'a çarptı. Saldırı sonucunda binanın batı cephesinin bir kısmı yıkıldı."
Kaçırılan son uçak ise başkent Washington'u hedeflemişti. Ancak yolcuların teröristlere müdahalesi sonrası uçak, Pensilvanya'da düştü. Saldırılarda uçaklardaki 19 hava korsanı da dahil 2 bin 996 kişi hayatını kaybetti.
Süper güç kendi topraklarında yapılan bu saldırılarla büyük bir şok yaşadı. Dönemin Başkanı George Bush haberi aldığında bir okuldaydı. Elindeki kitabı ters tutuyordu.
Amerikan yönetimi bu saldırıları gerekçe göstererek iki ülkeyi arka arkaya işgal etti.
İlk hedef Afganistan'dı. Amerikan yönetimi El Kaide'nin lideri Ladin'in orada gizlendiğini öne sürüyordu. Ülkede yönetimi ele geçiren Taliban'a "Bize onu verin yoksa ülkeye gireriz" denildi. El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in saklandığı iddia edilen Afganistan'dı. Operasyon 2001 Ekim ayının 7. gününde başladı.
George Bush yönetimi "Ya bizimle ya da teröristlerlesiniz" diyerek dünyayı iki kampa ayırdı. Eylemi gerçekleştiren El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'i Tora Bora dağlarında, Kandahar'da aradı.
Bush gitti, strateji değişti. Sivil ayağı güçlü, Pakistan'ı da kapsayan yeni bir çizgiye kaydı politika. Ama 19 yıl önce koalisyon güçleriyle girilen Afganistan, ne güvenlikte ne de siyasette istikrar yüzü gördü. Yolsuzluk, yoksulluk, sivil ölümleri hala Kabil'in kaderi.
El Kaide'nin kurucusu ve lideri Usame Bin Ladin 2 Mayıs 2011 tarihinde ABD kuvvetlerinin düzenlediği bir hava harekatı ile gizlendiği Pakistan'ın Abbotabad kentinde öldürüldü.
11 Eylül saldırıları, kitle imha silahları tehdidini dünyanın gündemine soktu. İslam ve terörü birlikte anmaya başlayan anlayışın sonucu olarak savaşın ikinci durağı, dünyanın muhalefetine rağmen Irak oldu.
Saddam Hüseyin rejimi devrildi, savaşın gerekçesi sayılan kitle imha silahları bulunamadı. Afgan savaşı ile uluslararası toplumun desteğini alan Amerika, meşru olmayan bu savaşla tek taraflı hareket eden bir güç konumuna düştü.
Savaşın başlangıcından 6 yıl sonra askerinin muharip görevine son veren Amerika, geride güvenliğin ve siyasetin kırılgan olduğu bir Irak bıraktı.
İki cephede savaşan Washington, resmi askeri varlık göstermese de Yemen ve Pakistan'da terörle savaşı destekliyor. Korkunun diğer adı İran ve nükleer programıydı.
Obama yönetimi Tahran ile yıllar sonra diyalog sürecini başlattı. 2015'te İran ile Nükleer Anlaşma imzalandı. Ancak 2018'de mevcut başkan Trump anlaşmadan çekildi ve İran'a yönelik yaptırımları geri getirdi.
11 Eylül saldırılarının bir diğer etkisi güvenlik önlemlerinde görüldü. Havaalanlarında, ülke sınırlarında, bina girişlerinde güvenlik tedbirleri artırıldı. Saldırıların ardından göçmen politikaları da katılaştı. ABD göçmen politikasını değiştirdi ve sınır dışı etme oranı hızla yükseldi. ABD'de milliyetçilik de yükselişe geçti.
FBI'ın 2014 yılında açıkladığı bir rapora göre, 2001'e kıyasla nefret suçlarında bir düşüş görülse de Müslümanlara karşı işlenen suçlarda bir artış oldu.
Düşünce kuruluşu PEW'un 2017 yılında yayımladığı raporda da 11 Eylül saldırılarının ardından geçen 15 yıl içerisinde Müslümanlara yönelik saldırıların yüzde 50 oranında arttığı belirtildi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Esad'ın son günlerinde o detay ortaya çıktı! Yanına sadece iki ismi almış
Son dakika haberi: Putin 76 soruya yanıt verdi: Suriye-Ukrayna ve İsrail için dikkat çeken açıklamalar
Suriye'deki Rus üslerine dair yeni iddia: Askeri ekipmanları Libya'ya mı taşıdı?
ABD’nin Suriye politikası yeni yönetimle değişir mi? Blinken’dan Trump vurgusu…
Rusya endişesi geri adım mı attıracak? Finlandiya, anti-personel kara mayını anlaşmasından çekilmeyi düşünüyor