BM Yüksek Komiseri: İsrail'in yaptığı savaş suçu

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze'de yaşanan çatışmalara ilişkin net konuştu. Türk, bugünkü durumun 56 yıllık bir işgalin sonucu olduğunu söyledi. "yeni bir şey değil, Gazze zaten bir süredir, dünya üzerindeki en büyük açık hava hapishanesiydi" dedi. İki tarafın da savaş suçları işlediğini ifade etti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

BM Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in 56 yıllık işgali ve 16 yıllık ablukası altında Gazze Şeridi'nin zaten yıllardır açık hava hapishanesi olduğunu ifade etti. Hem Hamas'ın hem de İsrail'in savaş suçu işlediğini söyledi. Gazze-Mısır sınırındaki Refah Kapısı’nı ziyaret eden Türk gördüklerini "canlı bir kabus" olarak yorumladı. “Refah Sınır Kapısı, Gazze'deki 2,3 milyon insan için son bir aydır sembolik bir can simidi oldu. Can simidi haksız yere, aşırı derecede zayıftı. Bunlar yaşayan bir kabusun kapıları. İnsanların boğulduğu, sürekli bombardıman altında olduğu, ailelerinin yasını tuttuğu, su, yiyecek, elektrik ve yakıt için mücadele ettiği bir kabus. Gazze, İsrail'in 56 yıllık işgali ve 16 yıllık ablukası altında, 7 Ekim'den önce de dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak tanımlandı. 7 Ekim'de silahlı grup tarafından gerçekleştirilen vahşet, acımasız ve şok ediciydi. İsrail'in Filistinli sivilleri toplu olarak cezalandırması da sivillerin hukuka aykırı bir şekilde zorla tahliyesi de savaş suçudur.”

Bir süredir özellikle sivil toplum örgütleri tarafından, İsrail'in "işgal ettiği bölgelerde "ırkçı apartheid sistemi uyguladığı" iddiaları konuşuluyordu. Türk, çifte standardın kabul edilemeyeceğini ifade etti. "Herkese eşit ve uluslararası hukuka uygun davranıldığına emin olmak gerekiyor" dedi. “Buradaki ziyaretim sırasında, bu çatışmanın ortasında çifte standartlarla ilgili birçok endişenin dile getirildiğini duydum. Açık konuşayım, dünya çifte standarda dayanamaz. Bunun yerine, evrensel standartlarda ısrar etmeliyiz. Uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukuku korumalıyız.”