ABD'de başkanlık adaylarının dış politika vaatleri | Video
Amerikan seçmeni için, elbette bir numaralı gündem maddesi koronavirüs salgını ama dış politika meselesi de, seçim sürecinin en çok konuşulan konuları arasında. Peki adaylar nasıl bir Amerikan dış politikası vaat ediyor? Kim, hangi siyasi geleneğin devamını istiyor? Bu soruların yanıtı CNN TÜRK Dış Haberler Muhabiri İrem Koca'nın haber dizisinde.
Amerikan Başkanı Donald Trump, küresel arenada faaliyet gösteren hiçbir Amerikan başkanına benzemeyen bir dış politika izledi. Obama döneminin kazanım olarak saydığı adımlardan geri döndü,. Amerikan ekonomisini odağına koydu.
Dünyanın en büyük 2 ekonomisi Amerika ve Çin arasındaki gerilim ve ticaret savaşı, uluslararası çapta endişeler uyandırdı. Bu yüzden Çin ile ilişkiler, 2020 başkanlık yarışında, dış politikanın başlıca gündem maddesi oldu. Trump'ın Huawei ve Tiktok gibi Çinli teknoloji devlerine yönelik hamleleri, Çin'i koronavirüs salgınının önüne geçememekle suçlaması da ilişkileri gerdi.
Trump, Afrika ve Orta Doğu'da istihbari operasyonları ve drone saldırılarının kullanımını yaygınlaştıran bir yaklaşımı benimsedi. Afganistan'daki Amerikan askerlerini tamamen geri çekmek istediğini söyledi. Ortadoğu'da bitmeyen savaşlar dediği, Yemen ve Suriye savaşlarının sona ermesi gerektiğini savundu.
Amerikan Başkanı, İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır'a ise, güçlü destek verdi. İsrail'in bölgedeki izolasyonuna son vererek, Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaşmalarına aracılık etti. Batı Şeria'nın ilhakına yönelik adımlara ise göz yumdu.
ABD için bir başka önemli dış politika gündemi ise İran. Trump yönetimi, İran'a karşı politikalarını günden güne sertleştirdi. 2018'de, nükleer faaliyetlerinin tehdit oluşturduğu gerekçesiyle, İran'la nükleer anlaşmadan geri çekildi. Yaptırımları yeniden uygulamaya koydu ve ekonomik baskıyı iyice artırdı.
Trump, Türkiye'yi ise, Amerika'nın önemli müttefikleri arasında sayıyor. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkileri ise sık sık dile getiriyor.
Joe Biden'ın 2020'de masaya getirdiği plan, Obama dönemine ve geleneksel Amerikan dış politikasına dönüş üzerine. Bir gazeteye verdiği röportajda; "Seçilirsem ilk yapacağım, devlet başkanlarına telefon edip, "Amerika geri döndü, bize güvenebilirsiniz diyeceğim" sözleriyle bu mesajı vermişti.
Biden Çin'in yükselişini ciddi bir meydan okuma olarak görüyor. Ve Çin'in yeni teknolojilerde ABD'nin önüne geçebileceğini savunuyor. Pekin'e baskıyı müttefiklerin desteğiyle yapmayı, gümrük vergilerini tekrar kaldırmayı, Dünya Ticaret Örgütü'nün kuralları gereğince hareket etmeyi vaat ediyor.
Demokrat aday Joe Biden, anlaşmanın taahhütlerine geri dönülmesi karşılığında yaptırımları hafifletmeye hazır olduğunu, baskı politikasının İran'ı nükleer silah üretmeye yaklaştırdığını söylüyor.
Biden, terörle mücadele stratejisini ise, "anti-terörizm artı" olarak adlandırıyor. Amerikan ordusunu sınır ötesinde büyük birlikler halinde konuşlandırmak yerine, ABD Özel Kuvvetlerini küçük gruplar halinde kullanarak ve yoğun hava saldırıları aracılığıyla terörist ağlarla savaşmayı öngörüyor.
Demokratların çoğu gibi, Biden da İsrail'in sadık bir destekçisi. İsrail-BAE arasındaki anlaşmayı destekleyen Biden'ın, Batı Şeria'nın ilhakı planına ise tam olarak göz yumduğu söylenemez.
Biden'ın Türkiye'ye yaklaşımı ise pek iç açıcı değil.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İran’da neden “başkentin Tahran'dan taşınması” gündemde? Pezeşkiyan: Zaman kaybediyoruz, başka seçeneğimiz yok!
NASA'nın geleceği Musk'ın elinde mi? Uzmanların endişesi büyük: Sonunu getirebilir...
SON DAKİKA! Nükleer tehdit Avrupa'da bu maddeye talebi patlattı (Ukrayna'nın ABD ve İngiliz füzelerine karşılık Rusya’dan balistik füze!)
İzlanda'daki yanardağ 7. kez uyandı
Ukrayna'dan Rusya'ya kritik hamle: ATACMS ve Storm Shadow füzeleri kullanıldı