Zirve Yayınevi davasında iki tahliye
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 92. duruşmasında mütalaasını veren savcı, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu 18 sanıktan 14'ü için ağırlaştırılmış müebbet talep etti.
2007 yılında Malatya Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazlarının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin görülen davanın 92'inci duruşması başladı. Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar eski jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger, İnönü Üniversitesi araştırma görevlisi Ruhi Abat, Binbaşı Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın ile tutuksuz sanık Hüseyin Yelki hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Varol Bülent Aral ile emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve tutuksuz sanıklar Aykut Saka ile İlker Çınar ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı M.Ö.E. dekanlığı döneminde polis, jandarma ve MIT gibi istihbarat birimlerinden bilgi talebi geldiğini ve bu taleplere üniversite hukuk müşavirliğinin bilgisi dahilinde cevap verdiklerini ifade etti. M.Ö.E., görevi süresince MİT'ten 2 kez bilgi talebi geldiğini dile getirdi.
"Personel alımında jandarma istihbarat onayı" iddiası
İfadesi sırasında 2008 yılında kendisi ile davanın sanığı jandarma istihbarat astsubayı Murat Göktürk ile yapılan telefon görüşmesinin ses kaydını dinleyen M.Ö.E., kendisinin bilgisi dışında ortam dinlemesiyle elde edilen görüşmede çarpıcı iddialar yer alıyor. Ses kaydında M.Ö.E.'nin dönemin rektörü Fatih Hilmioğlu'nun üniversitedeki görevi boyunca, personel alımında sürekli kendi ideolojisine yakın kişileri tercih ettiğini belirtiyor. Hilmioğlu'nun üniversitede çalışacak kişileri jandarma istihbarat tarafından onaylatarak seçtiğini iddia eden M.Ö.E. ses kaydında başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor:
"Tıp Fakültesi farmakoloji bölümünde çalışmak için başvuran M.I.'nın alınması için Hilmioğlu önce itiraz etti. Bir süre sonra aynı kişi için 'Jandarma istihbarata sordurdum, onaylandı' diyerek M.I.'yı işe aldı."
"Jandarma rektörlük seçimiyle neden ilgiledi?"
Görüşmenin usulsüz dinlenmiş olmasının çirkin bir durum olduğunu vurgulayan M.Ö.E. şunları söyledi:
"6 yıl boyunca üniversitede dekanlık yaptım. Sonra rektörlük için adaylığımı açıkladım. Rektör Hilmioğlu 3 dönem görev yaptığı için o rektörlük seçiminde başka bir adayı destekliyordu. Sohbet şeklindeki görüşmemizde astsubay ile rektörlük seçimine ilişkin endişelerimi dile getiriyordum. Ben de antidemokratik yönetim anlayışını tasvip etmediğimi anlatıyordum. Ben ayrım yapan bir kişi değilim. Dinleme kayıtlarını yaklaşık 1 ay önce öğrendim. Nasıl dinleme yapıldığını bilmiyorum."
Bu ifadeler üzerine mahkemeden söz alan sanık Murat Göktürk bahsi geçen ses kaydını kendisinin yapmadığını iddia ederek kimin yaptığını da bilmediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sanık Göktürk'e jandarma personeli olarak rektörlük seçimiyle neden ilgilendiklerini sorması üzerine ise Göktürk, M.Ö.G. ile gündeme dair sohbet ettiklerini söyledi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen eski dekanın dinlettiği ses kaydı, davanın tutuklu sanıklarından muvazzaf asker Haydar Yeşil'in Kırşehir'deki kayınbiraderi H.K. tarafından Kırşehir Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edilmişti.
Müebbet hapis istendi
Mütalaasını okuyan Cumhuriyet Savcısı Zafer Hazar, davanın örgüt kapsamındaki tutuklu sanıkları Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ülger, Yeşil, Abat, Göktürk, Atılgan, Çolak, Varol Bülent Aral, Yıldırım, Gürler, Özdemir, Çeker, Günaydın ve tutuksuz sanık Yelki hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istedi.
Hazar, ayrıca Yıldırım, Gürler, Özdemir, Çeker ve Günaydın için adam öldürmekten üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, hürriyeti tehdit ve yağmaya teşebbüs suçlarından da ayrı cezalandırma istedi.
Tolon, Ülger, Yeşil Abat, Göktürk, Atılgan, Çolak, Aral ve Yelki'nin adam öldürmeye azmettirmek, hürriyeti tehdit ve yağmaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmalarını talep eden savcı Hazar, Akçay, Gedik ve Gelegen'in örgüt üyeliğinden, Saka'nın ise örgüte yardım suçundan cezalandırılmasını istedi.
Hazar, gizli tanık ve sanık İlker Çınar için Etkin Pişmanlık Yasası'nın uygulanmasını, tutuksuz sanıklar Kürşat Kocadağ ile Mehmet Gökçe'nin de beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Akçay ve Gedik'in tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 10 Nisan Perşembe gününe erteledi.
14'ü tutuklu 19 sanık yargılanıyor
Malatya'da 18 Nisan 2007'de, Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüştü. Olaya ilişkin hazırlanan ek iddianame kapsamında 14'u tutuklu 19 sanık yargılanıyor. Davada "terör örgütü yöneticiliği"yle suçlanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil için 2 kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası isteniyor. Diğer 16 sanık için de "terör örgütü üyesi olmak" suçlamasının bulunduğu ek iddianamede, ayrıca sanıklar için "terör örgütü kurmak ve yönetmek", "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "adam öldürmeye azmettirmek" suçlamaları yer alıyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Cansız bedeni mezarlıkta bulunmuştu: Cani katil Şirin'e nasıl kıydığını itiraf etti | EN SON HABERLER...
Hatay'daki orman yangını, 20 saat sonra kontrol altında
Bir Dubai çikolatası çılgınlığıdır gidiyor!
SON DAKİKA! İstanbul Bakırköy'de kazaya müdahale eden polis aracına İETT otobüsü çarptı: 1 polis şehit oldu | En Son Haberler...
Evdeki tehlike! Şarja taktığı bisiklet bataryası sonu oldu