Yırca'nın ''en mağduru'' Mustafa Sezer oldu
Manisa'nın Soma İlçesi'ne bağlı Yırca Mahallesi'nde oturan 66 yaşındaki Mustafa Sezer, termik santraller ve otoyol kamulaştırmaları nedeniyle köyünün ''en mağdur'' kişisi oldu. Sezer'in 40 yıl önce termik santral için 18 dönüm zeytinliğinin kamulaştırılması, o yıl dikip büyüttüğü 13 dönümdeki 300 ağacının Kolin Grubu'nun yapacağı termik santral için sökülmesi yetmiyormuş gibi, otoyol için Karayolları'nın burada sadece kendi arazisini kamulaştırması nedeniyle ev ve deposunu terk etmek zorunda kalıyor.
İlçedeki ilk termik santralin 40 yıl önce hafriyat çalışması başladığında, Sezer'in ailesiyle, zeytin yetiştirdiği 18 dönüm arazi kamulaştırıldı. Yılmayan 66 yaşındaki Mustafa Sezer'in 40 yıldan bu yana ''Evlat gibi büyüttüm'' dediği 13 dönümdeki 300 zeytin ağacı da yine termik santral için Kolin firması tarafından, hasadı bile yapılmadan söküldü. Sezer'in, son talihsizliği, İstanbul- İzmir otoyolunun 'kamulaştırma piyangosu' oldu. Otoyol için köyde sadece Mustafa Sezer'in, hem evi hem de deposu kamulaştırmaya girdi. İlk termik santral yapıldığı sırada kendisine iş sözü verildiğini bunun hala yerine getirilmediğini belirten Sezer, el ve avucunda kalanların tümüyle kamulaştırmaya kurban gitmesinden yakındı.
Kolin Grubu'nun, ilçede yeni bir termik santral kurmak için çalışmalara başlamasıyla birlikte Yırcalı köylülerin de zeytin mücadelesi başladı. Köylüler, termik santral için 6 bin zeytin ağaçlarının kesilmesine rağmen verdikleri mücadele ile tüm Türkiye'de adlarını duyurdu. Toplumun her kesiminden, köylülere destek geldi. Danıştay 6'nca Dairesi'nin yürütmeye durdurma kararı vermesi ardından köylüler, çevrecilerle birlikte arazilerin çevreleyen jiletli ve dilekli telleri söküp attı. Ardından da arazilerine direnişlerinin simgesi olarak yeni zeytin fidanları dikti.
Yırca'da özel güvenlikçiler Kolin'e geri adım attırdı!
Mustafa Sezer'in talihsizliği
Ancak, zeytinleri için mücadele veren köylülerin bulunduğu Yırca'da yaşayan 66 yaşındaki 2 çocuk babası Mustafa Sezer'in, kimine göre dramı kimine göre ise şansızlığı diğerlerinden çok daha farklı oldu. Sezer'in kamulaştırmalarla karşılaştığı talihsizlikler, 1974 yılında, ilçedeki ilk termik santralin hafriyat çalışmaları yapıldığı sırada başladı. Ailesiyle birlikte yılların emeğiyle büyüttüğü 18 dönüm arazi üzerindeki zeytin ağaçları için kamulaştırma kararı çıktı. Termik santral için arazileri ellerinden alındı, zeytin ağaçları da köklerinden söküldü.
Buna rağmen yılmayan Mustafa Sezer, yakında bulunan boş arazilerine, termik santralin tozuna ve dumanına en dayanıklı ürün olduğu için bir kez daha zeytin fidanları dikti. Mustafa Sezer, 13 dönüm arazisinde 40 yıldan bu yana 'Evlat gibi büyüttüm' dediği 300 zeytin ağacı yetiştirdi. Yıllar geçtikçe zeytin verimi arttığı için artık en kazançlı dönemine giden ağaçları için talihsizlik yine Mustafa Sezer'i buldu.
Bu kez, ilçede Kolin Şirketi'nin yapacağı ikinci termik santral için Mustafa Sezer'in arazisinin de içerisinde bulunduğu köylülere ait 390 dönümlük alan için Bakanlar Kurulu tarafından 'acele kamulaştırma' kararı çıktı.
Mustafa Sezer başta olmak üzere tüm köylülerin karşı çıkmasına rağmen en son geçen cuma günü, iş makinelerinin girdiği arazideki 6 bin zeytin ağacı köklerinden söküldü. Sezer'in, hasadını bile yapamadığı 300 ağacı da, iş makinelerinin kurbanı oldu.
Otoyol için de, evi ve deposu gitti
Artık üretim yapabileceği arazisi kalmayan hepsi kamulaştırmaya giden Mustafa Sezer'in şansızlığı bununla da bitmedi. İstanbul- İzmir otoyolunun geçeceği güzergahta Yırca'da sadece Mustafa Sezer'in, ev ve deposu kamulaştırıldı. Sezer, önümüzdeki günlerde arkasına Karayolları otoyol işaretinin bile boyayla çizildiği evini ve deposunu terk etmek zorunda kalacak.
Gidecek bir yerinin olmadığını, artık eşiyle Kızılay'dan alacağı çadırda yaşamını sürdüreceğine söyleyen Mustafa Sezer, olanlara yaşadıklarına isyan etti. 40 yıl önce ilk termik santral yapımı sırasında, kamuda kendisine iş sözü verildiğini anlatan Mustafa Sezer, şöyle dedi:
"40 yıldır bekledim. Ne iş veren oldu, ne de arayan. Artık benden geçti. Çocuklarım için de bu söz yerine getirilmedi. Şimdi de 40 yıldır tırnaklarımla toprağı kazıyıp 'bir bebek gibi, evlat gibi' yetiştirdiğim zeytinlerimi yine kamulaştırma dediler söktüler. Benim artık para kazanacak yerim kalmadı. Şimdi de başımı sokup barınacağım evimi depomu elimden alıyorlar. Nerede, nasıl yaşayacağımı soran olmadı. Çaresizlik içerisinde bekliyorum. Yetkililerden, derdime bir çare bulmalarını bekliyorum. Zeytinlerim gitti. 30 yıl önce her tuğlasını kendim koyduğum evim de gidiyor. Bu kadar zulüm olur mu? Bu yaştan sonra ne yaparım?"
Bahçeli'den Davutoğlu'na Yırca sorusu
Yırca köyü muhtarı: "O zeytini nasıl yiyeceksiniz
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!