Yıllar sonra tespit ettiler: Odatv bilgisayarında "Truva atı"
Odatv Davası 414 gün sonra yeniden görülmeye başlandı. Avukat Hüseyin Ersöz tarafından "bilirkişi" raporu hazırlatılan Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi duruşmada dinlendi. Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi, "Oda tv'de ele geçirilen bilgisayardaki 328 adet dosyayı inceledim. Bu dosyaların arasında yabancı bir bilgisayarda yaratılıp, bu bilgisayara "Truva atı" adlı virüsle kopyalanan dosyalar buldum" dedi.
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ,Soner Yalçın, Prof. Dr. Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 13 sanıklı 'Oda tv Davası' özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yeni mahkemesinde ilk defa görülmeye başlandı. Son defa 12 Aralık 2013'te eski mahkemesi özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava bu mahkemelerin kapatılmasının ardından 414 gün sonra yeni mahkemesi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Nedim Şener katılmadı
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen duruşmaya Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Ahmet Şık ve Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanık katıldı. Nedim Şener ise yurtdışında olduğu için mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı avukat Duygun Yarsuvat da Soner Yalçın'ın avukatı olarak hazır bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, CHP'den ihraç edilen milletvekili Süheyl Batum ile Emekli Albay Dursun Çiçek de duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Bilirkişi dinlensin talebi
Sesli ve görüntülü kayıt alınarak yapılan duruşmada kimlik tespitinin ardından söz alan Soner Yalçın'ın avukatlarından Hüseyin Ersöz söz aldı.
Avukat Ersöz, adli bilişim mühendisi Tuncay Beşikçi'ye dosyadaki dijital delillere ilişkin hazırlattıkları yeni bir bilirkişi raporunu mahkemeye sundu. Ersöz bilirkişinin hazır olduğunu ve dinlenilmesini talep etti. Bu talebi kabul eden heyet, Beşikçi'yi huzura aldı.
"Virüsle kopyalanan dosyalar..."
Oda tv'de ele geçirilen bilgisayardaki 328 adet dosyayı incelediğini ifade eden Beşikçi, "Bu dosyaların arasında yabancı bir bilgisayarda yaratılıp, bu bilgisayara truva atı adlı virüsle kopyalanan dosyalar buldum. Bu virüslerin gelme şekli mail yoluyla olmuş. CHP gibi sahte uzantıyla virüs bulunan mail atılmış. Bu da dosyalara giriş imkanı yaratmış. Bu dosyaların tarihlerinde ve saatlerinde çelişkiler gördüm, değişiklikler yapılmış" dedi.
Beşikçi , "Bilgisayarı eviniz gibi düşünün, eve hırsız girip arka kapıyı açık bırakıyor. Bu virüs yoluyla oluyor. Eve giren başka biri silahı yani dosyayı bırakıyor. Birkaç gün sonra polis aramada silahı buluyor. Silah herhangi bir olayda kullanılmıyor ama ev sahibi yanı bilgisayar kullanıcısına ait gibi görünüyor" diye konuştu.
"İddianameyi polis çırakları hazırladı"
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ,Soner Yalçın, Prof. Dr. Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 13 sanıklı 'Oda tv Davası' özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yeni mahkemesinde ilk kez görüldü. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanıkların beyanları alındı.
İlk olarak söz alan Prf. Dr. Yalçın Küçük 1959'dan beri ceza davalarına girdiğini, bu yüzden de kendisini alaylı bir ceza hukukçusu ve sanığı saydığını belirtti. Yalçın Küçük, "Bu davanın iddianamesi polis çırakları tarafından hazırlanmıştır. Biz polis çıraklarının yazdıklarıyla hapislerde çürüdük. Bu iddianameye göre ben Oda Tv'yi, Ergenekon'u, PKK'yı, CHP'yi yönetiyorum. Benim gibi ufak tefek bir adam nasıl olurda PKK'yı, CHP'yi, Oda Tv'yi yönetir. Bizi bu iddianameyle yargılamayın. Bize yakışan bir iddianame yazın" dedi. Küçük, Hanefi Avcı ile ilgili ise şunları söyledi:
'Hanefi Avcı cezaevinde beni yıllarca takip ettiğini söyledi. Şimdi nasıl olur da beni ömür boyu izlemiş bir polis şefiyle aynı davada yargılarsınız" dedi. Bu dava yüzünden hiç kimse birbiriyle konuşamaz oldu diyen Küçük, mahkeme heyetinden Savcı Zekeriya Öz hakkında soruşturma talebinde bulundu. Küçük; "Ancak asla bize yapıldığı gibi değil, bir devlet memuru gibi yapılsın" dedi.
"Bu davada kan akmıştır"
Yalçın Küçük'ten sonra Gazeteci Soner Yalçın beyanda bulundu. Yalçın, "4 yıldır gerek yandaş medyada gerek cemaat medyasında hakkımızda söylenmedik söz bırakmadılar. Biz gazeteciyiz. Biz Namık Kemallerden beri acıya alışığız." dedi. Kaşif Kozinoğlu'nu hiç tanımadığını, Kozinoğlu'nun iftiralarla zindana atıldığını söyleyen Yalçın, "Sizden rica ediyorum. Kaşif Kozinoğlu aramızda yok. Bu davada kan akmıştır. Bu dava da cinayet işlenmiştir. Bu dava devlet içindeki çetenin ortaya çıkarılması için bir fırsattır. Bitiriniz ve suç duyurusunda bulununuz" dedi.
"Sanık sandalyesinde oturanların yerini değiştirin"
Kendisine tutuklu kaldığı 19 ay boyunca hiç soru sorulmadığını belirten Barış Pehlivan ise, "Bu davada, Ergenekon'da 'kumpas var' dedik diye mi yargılanacağız. Başbakan diyor ki 'Pensilvanya'daki çete, Oda Tv operasyonunu yaptı' Bu davanın sahibi Fethullah Gülen'dir. Sayın heyet, lütfen sanık sandalyesinde oturanların yerlerini değiştirin" dedi.
"Bu dava bu haliyle bitmiştir"
Sanıklardan gazeteci Ahmet Şık da savcı Zekeriya Öz'ün avukatlarıyla gözaltında bulunduğu sırada, "Ahmet Bey'i tanımam polis gönderiyor ben imzalıyorum" dediğini öne sürdü. Şık, dosyayı okuduğu için hakime teşekkür etti. Ahmet Şık, "Bu soruşturmayı Gülen Cemaat'inin yaptığından kimsenin kuşkusu yok. Fethullah Gülen'in ve dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın birlikte suç işlemek için örgüt kurmaktan mahkemede yargılanmadığı bir dava eksik kalır. Erdoğan, Fethullah Gülen'le birlikte yargılanmak zorundadır. Erdoğan'ın 'ne istediler de vermedik' demesi bir suç itirafıdır. Bu dava bu haliyle bitmiştir" dedi.
"TÜBİTAK raporunda bile bilgisayarda oynandığı görülüyor"
Sanıklardan eski polis müdürü Hanefi Avcı ise "Bu davanın konusu yoktur. Tüm iddiaların tersini gösteren belgeler bu dosyada vardır. Bu davada sahte belgeler olduğu eldeki delillerde mevcuttur. Bu komployu yapanların yargı ve polisteki bir Cemaat olduğu da dosyada vardır" dedi.
Avcı sözlerine şöyle devam etti: "Ben bu davada kitapla suçlanıyorum. Kitabı talimatla yazmakla suçlanıyorum. Bunun aksini gösteren bütün yayınevi yazışmalarımı gösterdim. Ama dikkate almadılar" dedi. Davadaki isimleri tanımadığını belirten Avcı, "Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'u 10 yıl önce bir kez gördüm. Nedim'le haber için birkaç kez konuştuk. Ahmet'in telefonla sorduğu sorulara yanıt vermişliğim vardır. Görsem tanımazdım. Müyesser Hanım'la kitaptan sonra bir kez röportaj yaptık" dedi. Hanefi Avcı, "TÜBİTAK raporunda bile bilgisayarlar üzerine uzun süre uzaktan oynandığı görülüyor. Polis bu sırada bilgisayarları izliyor. Polis izlerken o sırada gelen mailleri, virüsleri görüyor. Ama hiçbir işlem yapmıyor" diye konuştu.
Dosya Anayasa Mahkemesi'ne gönderilsin talebi
Sanıkların ardından avukatları taleplerini iletti. Nedim Şener'in avukatı Fikret İlkiz, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yargılamanın kaldığı yerden yapılacağı yönündeki 6526 sayılı yasanın Anayasaya aykırı olduğu ve dosyanın bu nedenle bekletici mesele yapılarak Anayasa mahkemesi'ne gönderilmesi talebinde bulundu.
Yarsuvat'ın mikrofon talihsizliği
Soner Yalçın'ın avukatı aynı zamanda Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, söz aldı. Bu sırada eline aldığı mikrofon arıza yaptı. Görevliler pilini dahi değiştirmesine rağmen mikrofon çalışmadı. Yarsuvat diğer mikrofona geçti ancak o da arızalıydı. Yarsuvat üçüncü mikrofonda ancak konuşabilirken yaşanan bu olay gülüşmelere neden oldu. Yarsuvat, adli bilişim uzmanına hazırlattıkları raporun yanı sıra mahkemenin bir bilirkişi raporu alabileceğini belirtti. Yarsuvat, "Bu dava sizin önünüze gelmeden zaten bitmişti. Savcının esas hakkındaki mütalaasını sunmasını ve davanın bunun ardından karar bağlanmasını talep etti.
Bilirkişi raporu talebi daha sonra değerlendirilecek
Mahkeme Heyeti, bir kısım sanıklar müdafiinin Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşacak heyete bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'ne gönderilme talebine ret
Heyet ayrıca, bazı sanık avukatlarının, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından yargılamanın kaldığı yerden yapılacağı yönündeki 6526 sayılı yasanın Anayasaya aykırı olduğu ve dosyanın bu nedenle bekletici mesele yapılarak Anayasa mahkemesi'ne gönderilmesi taleibi heyet, "Dosya kapsamı ve soruşturma aşamasında yapılan işlemlere yönelik delillerin kanuna uygun olup olmadığı ve verilerin yasal delil kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin mahkemece verilecek kararda dikkate alınacağı ve tartışılacağı anlaşılmakla" bu yöndeki talebi reddetti.
12 Haziran'a ertelendi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca devam eden Oda Tv soruşturmasının bulunup bulunmadığını varsa aşamasının mahkemeye bildirilmesine karar veren heyet, bazı sanık avukatlarının soruşturma aşamasında görev alan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 12 Haziran saat 09.30'a ertelendi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
KABİNE TOPLANTISI TARİHİ VE SAATİ! Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI, gündem maddeleri neler? KRİTİK TOPLANTIDA GÜNDEM ASGARİ ÜCRET!
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlar Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?
Estetik ameliyatı sonrası hayatını kaybetmişti... Fenomen Neşe Özkan'ın acılı eşinden flaş açıklama
Antalya sele teslim! 236 kişi mahsur kaldı: AFAD ekipleri sahaya indi!