Yeşil Yol masum bir proje mi?
Gelişi güzel yapılan yollar doğayı ve yaylaları yok etti. Apartmanlar dikildi ve devlet kamu malı olan yaylaları denetleyemedi. Yaylalar bozuldu. Bunu durdurmanın bir yolu bulunamadı. Buna bir dur demeli... Başıboş kalırsa bu coğrafya kısa zamanda elimizde kayıp gidecek, peki acaba Yeşil Yol projesi bir çıkış yolu mu?
Yazı: Güven İslamoğlu / CNN TÜRK
Yeşil Yol, Samsun'dan Artvin'e kadar 8 ilin 40 yaylasını birbirine bağlamayı amaçlayan bir proje. Yol bittiğinde bir turist bir haftada 40 yaylayı sahil yolunu kullanmadan dolaşabilecek. Proje için bugüne kadar 500 kilometre yol açıldı. 150 milyon lira harcandı.
Projenin mucitlerinden mesaj var... Projenin oluşumunda yer alan 1999 / 2004 – 2009 / 2014 dönemleri İl Genel Meclis üyesi Turizm Kom. Bşk. Emin Kanbur bana bir mail attı. Sayın Kanbur projenin çok masum bir proje olduğunu ve yanlış anlaşıldığını öne sürüyor.
Bu maili sizinle paylaşmak ve cevaplamak istiyorum.
Hep beraber bakalım Yeşil Yol masum bir proje mi?
Gelen mailden bölümler:
Kanbur : 2010 yılı dönemin ilimiz valisi Sn. Seyfullah Hacısalihoğlu bir akşamüstü valiliğe davet etti ve icabet ettik. Toplantı masasının üzerinde kocaman bir dosya ve CD'ler yanında bir sürü resmi evrak... Evet Yeşil Yol'la tanışmamız böyle oldu. Sn. Valim uzatmadan konuya giriş yaptı ben de merak içindeydim. "Emin" dedi "bu bölge insanını ve coğrafyasını çok iyi bilen bir kişisin bu projeyi detaylı şekilde incele ve bana bir rapor hazırlar mısın?" dedi. Toplantı masasında projeyi ilk incelediğimde bugünkü tepkilerin aynısına yakın tepkiler beynimde belirdi.
Güven İslamoğlu proje başlarken uyarmıştı:
Acaba bu Yeşil Yol bir doğa katliamı mıdır?
Çünkü yıllar boyu bu bölgede yapılan her yol bir katliamı yaşattı ardında. Yapılan yolların tarihin ayak izleri olan taş patikalardan yapılması bu izlerin kaybolması. Ve orman dokusuna korkunç zarar verilmesi hatta bir yoldan birçok yaylanın ulaşımı yapılabilirken her yaylaya ayrı dikey yollar yapılması vs. vs. Ve yoldan sonra yaylaların tarihi dokusunu talan edilir seviyede yok olması. Örnek: Anzer yaylası Holoğlu Ap. Mıze yaylası 6 katlı Ap. Büyük yayla artık bir arka mah. Ve doğuya doğru BTB kaplamalı 5 katlı binalar, Koçduzu yaylasında 3 katlı kırmızı Ap.
Devletin Yolu gitmesin, iş makinesi kiralayan veya devletten nüfuzunu kullanarak makine alan kişiler yaylalara yol açacağız diye kısıtlı tarihi dokuyu ve tabiatı yok etsin, sonrasında briket, demir, çimento ve kıpkırmızı boyalar vs. kamyonlara yüklesin yaylaları talan etsin.
Ve yüreğimi acıtan birkaç örnek Sal, Pokut, Hazındak yaylaları bağlantı yolu, O tarihi patikayı yok etmek zorunda mıydınız!!! Yaban hayatının en yoğun yaşandığı Palovıt şelalesi, Amlakıt yaylası yolunu açmakla o verilen zararı hiç hesap etmediniz mi? Ve daha niceleri. Buna bir dur demeli, başıboş kalırsa bu coğrafya kısa zamanda elimizde kayıp gidecek, acaba bu proje bir çıkış yolumu yoksa...
Buraya kadar Emin bey bizimle aynı düşüncede. Gelişi güzel yapılan yollar doğayı ve yaylaları yok etti. Apartmanlar dikildi ve devlet kamu malı olan yaylaları denetleyemedi. Yaylalar bozuldu. Bunu durdurmanın bir yolu bulunamadı. Emin Bey Yeşil Yol projesinin bir umut olduğunu söylüyor.
Bakalım nasıl bir umut ?
Kambur: Yapı Harita Mühendislik tarafından çok yalın hazırlanan bir projeydi kesinlikle %80 değiştirilmeliydi, kırmızı çizgileri olmalıydı, sadece yol olmamalıydı. Yol sonrası olacak gelişmeler de planlanmalıydı ve proje kapsamına eklenmeliydi, en az zararla üste sıraladığım bu sorunlara dur demeliydi. Evet, kırmızı çizgiler dedik. Yeni inşa edilecek turizm merkezleri 1400 rakımın altında yapılmalı. 1400 rakımın üzerinde yapılaşma sadece yaylalarda eski ocaklarda müsaade edilecek, üretilecek yöresel mimariye uygun projelerle yayla evleri yapılacak veya restorasyonu gerçekleştirilecekti. Açılacak yeni yollar, güzergâh alternatifi olmayacaksa 1800 rakımın üzerinde olmalıydı. Kesinlikle orman dokusuna zarar verilmemeliydi. Var olan yolların gerekli onarımları yapılarak projeye dâhil edilmeliydi kesinlikle bu güzergâhlara yeni yol açılmayacaktı. Bu 3 ana temel üzerinde yeniden proje çalışmaları başlatıldı ve konunun halka anlatılması için bir dizi toplantılar tertipledi. Akademisyenlerden ve çevreci örgütlerde fikirler alınarak proje olgunlaştırıldı. Uzun süren toplantılar gerçekleştirilerek ve meclis çalışmalarıyla proje oluşturuldu.
Oluşturulan turizm merkezleri 1400 rakımın altında
1. İkizdere Kamanın dibi mevkii.
2. Çamlıhemşin Çat turizm merkezi.
2. Çamlıhemşin Ayder Bölgesi.
4. Ardeşen Tunca beldesi Deremezra bölgesi.
5. Fındıklı İlçesi Çağlayan vadisi Gürcü düzü bölgesi.
Oluşturulan bu 5 bölgenin ortak paydası, 1400 rakımın altında orman ve yayla dokusuna zarar vermeyecek bir yapılaşmaya müsait 12 ay sürdürülebilecek turizm yatırımlarına uygun ve ulaşım güvenlik ve sağlık sorunları hallolmuş bölgeler olması.
Vatandaş: "Bu dere ölmüş bitmiş, çocukluğumdaki dere bu değil"
12 ay turizm?
Herkes bilir, o bölgede 12 ay turizm yapmak mümkün değildir. Yayladan yaylaya geçmek için 1800 m yükselmeniz gerekir. Zaten yolları da 1800 metre yükseklikte yapmayı planlamışlar. Bu durum olayı daha da imkansız hale getirir. Doğu Karadeniz'de yayla turizmi 4 ya da 5 aydır. 12 ay mümkün değildir.
Belirlenen 5 turizm bölgesinde zaten konaklama tesisleri ve yol vardır. Bu tesisleri kullanan kişiler bu dağları yürümek için gelen yabancı turistlerdir. Siz bu 5 bölgeyi yukardan birleştirirseniz insanlar konaklama yapmadan bir günde dağları aşar bölgeyi terk eder. Konaklama zamanı 5 günden 2 güne iner. Gelen turistlerin, yerel halkın, esnafın böyle bir projeye evet demesi mümkün değildir.
Yeşil Yol kamuya ait yaylalarda ev yapmış ve yapmayı bekleyenlere fırsat yaratır.
Torba yasa ile mera alanları ranta açık hale getirilmiştir. Yol bunu hızlandıracaktır.
Siyasi nüfuz ile gelişi güzel yol yapanlar yine aynı yolla daha fazlasını yapacaktır. Yeşil Yol projesinde bunu durduracak bir ifade yoktur. Eğer birileri çıkıp bu proje kapsamında Sırt yayladaki, Ayder’deki, Koçdüzü'ndeki kaçak yapıları yıkacağız, yaylaları eski haline getireceğiz diyebiliyorsa yeniden düşünelim. Bu projede sadece temenni var.
Kambur: Yol güzergâhı.
*Toplam uzunluk 267 km.
*Genel yapı. Onarım ve iyileştirilme yapılması gereken mevcut yollar 200 km.
*164 km. stabilize kaplama. “Mevcut yayla yolları”.
*15 km asfalt kaplama, “mevcut olan yol” İkizdere Ovit kara yolu.
*21 km. İkizdere Cimil vadisi “Ridos” mevkii, İkizdere Anzer yaylası yolu, “mevcut yollar”.
*Yeni açılacak toplam yollar 67 km. % 80 1800 rakım üzerinde orman dokusu üzerinde yapılması planlandı.
Yeni açılacak yol
Problem de burda. Bu 63 km, yaylaları 1800 metreden birbirine bağlayacak yeni yoldur. Dağları, yeşil dokuyu yok edecek yoldur. Çat yaylalarına ulaşmak için Çat'tn geçmek zorundasınız. Ama İkizdere'den gelenler Çat’a uğramadan yaylaları dolaşıp Arhavi'den aşağı inebilecekler. Hatta Samsun'dan yaylaya çıkan biri kıyıya uğramadan Artvin’e kadar, denize paralel, kıyıya inmeden 1800 metreden, dağları yayla yayla dolaşarak kat edebilecek.
Bu durumda 1400 rakımdaki turizm tesisinde kaç kişi konaklar? Ayrıca bu durum yayla güvenliğini de yok edecektir. Yayla evlerinde kilidi olmayan insanlar artık yayla pencerelerine demir taktırmak zorunda kalacaktır.
Karadenizli teyze: "Yol yaparlarsa buranın ne değeri kalır? Yaylada asfaltın ne gereği var?"
Bu yollarda araç trafiği yaban hayatı da olumsuz etkileyecektir. Dev istinat duvarları yaban hayvanlarının geçişini engelleyecektir.
Ayrıca bu yolda seyahat edecek kişilerin yol güvenliği de ayrı bir konu. Bir depo benzinle bu yolu geçmeniz mümkün değil. 1800 metrede ısı değişikliği nedeniyle taş düşmeleri, heyelanlar çok sık olur. Bu durum istenmeyen durumlar yaratır. Bu yolu devamlı açık tutmakta ayrı bir maliyet getirir. Bu maliyet zamanla yapım maliyetini geçecektir.
Kanbur : Sonuç:
*Bu yol sayesinde artık yaylalar ulaşımı zor olmaktan çıkacak ve denetlemesi daha kolay olacaktır.
*İlçe bütçesiyle bakımları yapılan eski yollar zaman içerisinde terk edilip doğaya terk edilecekler.
* Yol sayesinde gerek resmi kontroller çoğaltılıp ve gerekse konuya duyarlı STK'lar bölgeye yapacakları sık aralıklı gezilerde yaylalardaki deformasyonlar gözlenip kötü gidişat konusunda tedbir alınmasına gerekli merciler zorlanacaktır.
Yapılaşma
Bugünkü yayla yapılaşmasına dur diyemeyen, milli park sınırları içindeki yapıları, kaymakamlık binasına 1 km uzaklıktaki oluşumları engelleyemeyen bir güç, nasıl 1400 m ve 1800 metredeki oluşumları engelleyebilir? Sayın Kanbur yukarda kendisi belirtti. Siyasi nüfuz kullanıp kendi imkanları ile yol açan kişilerden bahsetti. Bu kişilere henüz Türkiye'de dur diyecek ya da demiş bir güç yok. Deselerdi yaylalarımız, şehirlerimiz bu durumda olmazdı.
Herkes bilir Karadeniz'de işler ahbap çavuş ilişkisi ile devam eder. Bir Karadenizlinin evini yıkmak oldukça sıkıntılı ve zordur.
"Bunu engelleyebilecek misiniz?"
Kanbur: Sonuç
* Sal, Pokut yaylaları örneği diğer yaylara uygulamalar yapılarak dönüşüm gerçekleştirilerek yaylaların tekrar kazanımı saklanılacaktır.
* Yol sayesinde, yapılacak olan sık kontroller sayesinde yaylalara gerekli iyileştirmeler yapılması için devlet desteğiyle oluşturulacak yerel mimariye sahip projelerle yayla evlerinin aslına uygun restorasyonu sağlanmış olacak.
* Yol sayesinde, Otel Motel Eğlence Mrkz. ve yerel üretilen hediyelik eşya ve diğer tarım ve hayvancılık ürünleri 1400 rakım altındaki turizm merkezlerine taşınarak bu karmaşadan yaylalar kurtulacaktır.
Ve bunlar gibi onlarca uygulama sayesinde yaylalarda denetimli bir şekilde dönüşüm sağlanacak.
En başta sıraladığım mevcut içler acısı halımız devam etsin ve bırakalım böyle kalsın diyecek olursak, kısa zamanda elimizden çıkacak yaylalara en kötülüğü yapmış oluruz.
Bence olması gereken
Yaylalardaki kaçak yapılar yıkılmalı. Hayvancılık ve turizmin beraber işleyeceği turizm modelleri geliştirilmeli.
Araç girişi olmayan, hayvanlarla ya da teleferikle ulaşılabilecek turizm merkezleri belirlenmeli. Bu merkezler için yayla evleri geliştirilmeli. Gelişigüzel yapılan yollar yıkılmalı. Ana arterler iyileştirilmeli. Yollar araç trafiğine göre tek şeritli, ceplerle yol verecek şekilde dar yapılmalı. Gidiş gelişli geniş yollardan, yaylaları yukardan birleştirmekten hemen vazgeçilmeli.
Sadece yol değil dağlara gelişigüzel çıkışlar da engellenmeli. Dağ turizm modelleri geliştirilmeli.
Yaban Hayat Koruma Alanları oluşturulmalı. Bu alanlara değil araç insan bile sokulmamalı.
Bazı yerlere de gitmeyelim. Bırakın oralar da hayvanlara kalsın...
***
Güven İslamoğlu'nun 2013 yılında yayınlanan Yeşil Yol bölümünü izlemek için tıklayın
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
TSK'NIN GÖZBEBEĞİ: Bordo Bereliler'in hayat kurtaran eğitimi!
SON HABERLER | Rize'de yoğun yağmur denizin rengini değiştirdi!
Tarifsiz acı! Gözyaşlarına boğuldular
Araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, doçent ve profesör maaşları ne kadar, kaç TL oldu?
Başöğretmenlik 20 yıl şartı nedir? 20 yılı dolduranlar başöğretmen olabilecek mi?