Yeni müfredat açıklandı! Kamuoyuna sunuldu görüş bekleniyor
Milli Eğitim Bakanlığı’nca, tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait “Türkiye Yüzyılı Maarif Model” kamuoyunun görüşüne sunuldu. Yeni müfredat taslağı için internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak. Bakanlığın açıkladığı modelden bazı çarpıcı detaylar şöyle:
Çalışmalarda ülke bazlı yapılan karşılaştırmalarda, mevcut müfredatın muadillerinden 2 kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğu belirlendi. Bu kapsamda yeni müfredatta yüzde 35’lik oranda bir seyreltme yapıldı. Sadeleştirilmiş içerikte öğrencilerin derinlemesine öğrenmesine imkân sağlayacak yeni yaklaşımlar belirlendi
Öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyuşsal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören “bütüncül eğitim yaklaşımı” modeli benimsendi. Bu yaklaşımın merkeze aldığı konular ise, “insanın fıtri özelliklerini koruma ve geliştirme”, “şahsiyet bütünlüğünü oluşturma”, “karakter gelişimini sağlama” olarak sıralandı. Öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlandı.
TÜRKÇE VURGUSU
Türkçe’nin öğretimi ve öğrencilerin dil becerilerinin geliştirilmesi, eğitim sisteminde temel bir politika olarak yer aldı. Eğitimin her aşamasında, Türkçe’nin öğretimine, doğru kullanımına titizlikle dikkat edilecek. Türkçe’nin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması da tüm derslerin ortak hedefi olarak belirlendi.
ALAN BECERİLERİ
Yeni müfredatta alan becerilerine önem verildi. Matematikte 5, fende 13, sosyal bilimlerde 17 alan becerisi belirlendi.
SONUÇ YERİNE SÜREÇ ODAKLI
Bakanlığın yeni eğitim programında, sonuç yerine süreç odaklı ölçme değerlendirme yaklaşımı benimsendi. Bu yaklaşımla, ölçme değerlendirme uygulamalarında tanılayıcı, biçimlendirici ve düzey belirleyici değerlendirme yöntemleri arasında denge sağlandı.
SİSTEM OKURYAZARLIĞI
İlk kez müfredata giren sistem okuryazarlığı ile öğrencilerin herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendinin belirlemesi ve kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı. Bunun hayata geçirilmesi için bilgi, dijital, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik ve sanat okuryazarlığı olmak üzere 9 alt okuryazarlık türü belirlendi.
KARİYER PLANLAMA
Okul temelli planlamada 10’uncu sınıf kariyer rehberliğine ayrıldı. Öğretim programlarında bu sınıf düzeyinde okul temelli planlama için ayrılan ders saatleri, zümre öğretmenleri tarafından, meslek seçimi ve kariyer planlama amacıyla öğrencilere yol gösterici olacak şekilde kullanılacak.
YETKİN VE ERDEMLİ ÖĞRENCİ PROFİLİ
Yeni müfredat ile ilk kez bir öğrenci profili tanımı da yapıldı. Buna göre, müfredatın hedeflediği öğrenci, “yetkin ve erdemli insan” olarak tanımlandı. Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi. Değerlerin eğitim sürecinde doğal süreç içerisinde edinilmesi için özgün bir yaklaşımla tasarlanan modelde “adalet”, “saygı” ve “sorumluluk” üst değerler olarak ele alındı. Ayrıca duyarlılık, merhamet, estetik, temizlik, sabır, tasarruf, çalışkanlık, mütevazılık, mahremiyet, sağlıklı yaşam, sevgi, dostluk, vatanseverlik, yardımseverlik değerlerinin işlenmesiyle içsel ahenge sahip “huzurlu insan”, “huzurlu aile ve toplum”, “yaşanabilir çevre” hedeflendi.
BİR HAFTA ASKIDA
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ismiyle duyurduğu yeni müfredat, eylül ayından itibaren kademeli olarak uygulanacak. Hazırlık sürecinde binden fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar yapılarak ortaya çıkan taslak, bir haftalık askı sürecinin ardından Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nca eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edilecek ve son şekline ulaşacak. Müfredat taslağına “https://gorusoneri.meb.gov.tr/” adresinden erişilebiliyor.
UZMANLAR YENİ MODELİ NASIL BULDU
SADELEŞTİRME İÇİN İNTEGRAL ÇIKARILDI
Prof. Dr. Bayram Coştu (Yıldız Teknik Üniversitesi):
“Güçlü bir sadeleştirme yapıldığına ilişkin bir izlenimim var. Matematik dersinde integralin programdan çıkarılması bunlardan biri. Beceriyi tam verebilmek için içeriği biraz hafifleştirmek gerekir. UNICEF ile ortak bir proje yapmışlar ve temeli oluşturan ‘becerileri’ ortaya koymuşlar. Programı becerilerden yola çıkarak ortaya koymaları eski müfredatlara göre umut verici. Bu zamana kadar yapılmış en iyi adımlardan biri. Ama bu becerileri geliştirmek için laboratuvar ortamı ya da alana göre uygulamaların yapılabileceği ortamlar gerekir.”
BİLGİYİ ANLAMLI HALE GETİRME ÇABASI BASKIN
Prof. Dr. Mustafa Sever (Ankara Üniversitesi):
“Yeni programda en temel iddia ‘bütüncüllük’. Bilginin dışında çocukların iyi oluşları, milli-manevi değerler de müfredatın içinde yer alıyor. Çok disiplinli bir yaklaşım benimsendiğini görüyoruz. Milli ve manevi değerleri, öğrencilerin dersler kapsamında ve gündelik hayatlarında yüklenip anlamlandırarak bir çeşit beceriye dönüşmesi amaçlanmış. Beceri kazandırma hedefi, kazanımın önüne geçmiş. Çocuğun öğrendiği bilgiyi nasıl beceriye dönüştüreceği ortak metinde anlatılmış. Genel olarak bilgiyi anlamlı hale getirme çabası baskın gözüküyor.”
ÖNEMLİ OLAN UYGULAMA
Prof. Dr. Ali Fuat Arıcı (Yıldız Teknik Üniversitesi):
“Yeni müfredatın yazımında ben de görev aldım. Bütüncül olarak baktığımızda beceri temelli olması bence Türkiye açısından son derece önemli. Eğitimin okul öncesinden lise sonuna kadar beceri temelli ilerlemesi Türkiye’de akademik çevrelerin yıllardır olması gerektiğini söylediği bir öneriydi. Her ders için belirlenmiş beceriler var. Program bence bize bir sistem ve düzen veriyor. Rastgele bir şey pek göremiyoruz. Bir programın karşılığını görmek için 12 yıl yürürlükte kalması gerekiyor. Uygulanabilirse başarılı olacağı düşüncesindeyim.”
GÖRÜŞ İÇİN BİR HAFTA YETERSİZ
Burhanettin Dönmez (Başkent Üniversitesi):
“Müfredat yeni yayınlandı. Dolayısıyla detaylı inceleyemedim. Çok emek verildiği ortada, ben de katkı sağlayacağım ancak bir haftalık sürenin değerlendirme için yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çeşitli kesimlerden destek alınmalı. Paydaşların da görüşleri önemli. Bu konu ‘oldu bitti’ye getirilmemeli. Daha uzun süre verilmeli. Mümkünse ilgililer davet edilerek, katılımın açık olduğu bir tanıtım toplantısı da yapılabilir. Paydaşlar, okumak yerine toplantıda kendini anlatabilir.”
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON HABERLER | Rize'de yoğun yağmur denizin rengini değiştirdi!
Tarifsiz acı! Gözyaşlarına boğuldular
Araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, doçent ve profesör maaşları ne kadar, kaç TL oldu?
Başöğretmenlik 20 yıl şartı nedir? 20 yılı dolduranlar başöğretmen olabilecek mi?
SON DAKİKA! Devlet Bahçeli’nin çağrısı sonrası neler oluyor? “ÖCALAN’I DİRİ DİRİ İMRALI’YA GÖMDÜLER” Dikkat çeken analiz…