Yargıtay'dan örnek erkek şiddeti kararı
Şiddet gördüğü eşinden boşanmak için Aile Mahkemesine başvuran kadının talebi, aynı konudaki ceza davasında şikayetinden vazgeçmesi gerekçe gösterilerek reddedilince konunun taşındığı Yargıtay örnek bir karara imza attı. Mahkemenin boşanma talebini reddine gerekçe kıldığı, kadının ceza davasındaki şikayetini çekmesini, "erkeği cezadan kurtarmaya yöneliktir. Bu, kadının erkeği affettiği anlamına gelmez" diyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, "Şiddet affedilemez" vurgusu yaptığı kararında, davalı erkeğin, kadına kötü ve onur kırıcı davranışta bulunmanın boşanma sebebi olduğuna hükmetti.
Kocası tarafından şiddet gören kadın 7. Aile Mahkemesi'nde boşanma davası açtı. Ancak Aile Mahkemesi, kadının şiddet uygulayan kocası aleyhinde açılan ceza davasında şikayetinden vazgeçmesini gerekçe göstererek davayı reddetti. Bunun üzerine boşanmak isteyen şiddet mağduru kadın, 7. Aile Mahkemesinin kararını temyiz ederek Yargıtay'a taşıdı. Dosyaya bakan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, davacı kadının Türk Medeni Kanununun 162. maddesi uyarınca boşanma talep ettiğine işaret ederek, "Şiddet affedilemez" kararı verdi.
Yargıdan 'eski sevgili' kararı
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin kararında şunlar vurgulandı: "5. Asliye Ceza Mahkemesindeki ceza yargılamasına konu iki ayrı zamanda vuku bulan erkek tarafından kadına uygulanan iki ayrı fiziksel şiddet eylemi ortadadır. Birinci fiziksel şiddet olayından sonra tarafların bir araya geldikleri anlaşılmakta ise de en son yaşanan fiziksel şiddet olayından sonra ayrıldıkları, bir araya geldiklerinin mevcut delil durumuna göre ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
Eski eşlerin 'FETÖ yalanıyla' boşanmasında soyadı kavgası
Mahkemece kararın gerekçesine konu edilen, kadının ceza davasında şikayetten vazgeçmesi erkeği cezadan kurtarmaya yöneliktir. Bunun kadının, erkeği affettiği anlamına gelmediği gibi affın kabul edilebilmesi için kayıtsız şartsız bir irade beyanının mevcut olması ya da en azından affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olması gerekmekte olup, ayrıca af olgusunu iddia edenin bunu somut delillerle ispatı lazımdır. Kaldı ki, davalı tarafın fiziksel şiddet eyleminden sonra affa dair somut delillerle desteklenmeyen iddiası affın kabulü için de yeterli değildir.
Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı erkeğin, davacı eşine 31 Mayıs 2015 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ceza dosyasındaki fiziksel şiddete dair raporunda belirtildiği üzere de, erkeğin kadının saçlarını kopardığının anlaşıldığı, bu haliyle davalı erkeğin, davacı kadına kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü zorunlu hale gelmiştir. Öyleyse, Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak açılan iş bu davanın kabulü gerekirken, reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. Mahalli mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verildi."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?