"Yardımcıları savunuyor, Başbakan eleştiriyor"

CHP'li Muharrem İnce, "Bir taraftan yardımcıları Ergenekon kararlarını savunurken diğer taraftan Başbakan İlker Başbuğ kararını eleştiriyor" dedi.

Haberin Devamı

Partisinin Yalova İl Başkanlığını ziyaret eden CHP Grup Başkanvekili İnce, binadan ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin ve Hüseyin Çelik'in son beyanatlarını şaşkınlıkla karşıladığını söyledi.

Arınç'ın, "Müslüman dünya yanıyor" dediğini hatırlatan İnce, "Oraya kadar tespiti doğru da ondan sonraki tespiti niye yapmıyor? Türkiye yanmıyorsa ve bugün Müslüman coğrafyasındaki en istikrarlı ülke ise bu laiklik sayesindedir, bu Atatürk sayesindedir" değerlendirmesinde bulundu.

Şahin'in, Ergenekon davası ile ilgili açıklamalarını anımsatan İnce, CHP için "Darbeye teşebbüsten hüküm giymiş 3 tane milletvekiline sahip" ifadesini kullandığını savundu. İnsanlar için sayı belirtirken "tane" kelimesinin kullanılmaması gerektiğini anlatan İnce, şöyle konuştu:

"Bir kere 3 tane milletvekili olmaz, 3 milletvekili olur. Ne zamandan beri kişileri, insanları tane ile söyler olduk. İkincisi 'hüküm giymiş' diyor, 'O 3 milletvekilini CHP ihraç etsin' diyor. Meclis Başkanı açıklama yapıyor, 'Masumiyet karinesi, Yargıtay aşaması var' diyor. Başbakan, 'Bu nihai bir karar değildir' diyor ama yardımcısı çıkıyor, 'Onları CHP ihraç etsin' diyor. Hüseyin Çelik, 'Bu Ergenekon davası başladıktan sonra hiçbir faili meçhul cinayet olmadı' diyor. Bu tutuklamalar, bu kararlar, bu Ergenekon süreci hangi faili meçhul cinayeti çözmüş? Bana bunu anlat. Başbakan geçmişte 'Genelkurmay Başkanını terörist ilan edenleri tarih affetmez' demişti. Bugün de 'Kanaatim aynı' diyor. Bir taraftan yardımcıları bu mahkeme kararlarını savunurken diğer taraftan Başbakan bunu eleştiriyor. Ucu kendilerine dokunduğunda, ucu MİT Müsteşarına dokunduğunda apar topar kanun çıkardı bunlar. O zaman bu mahkemelere 'devlet içinde devlet' diyenler, bu mahkemeleri yerden yere vuranlar nasıl oldu da bugün bu mahkemelerin kararlarını savunur hale geldi? Ucu kendilerine dokunduğu zaman kötü, ucu başkalarına dokunduğu zaman iyi oldu."