Video Haber | Türkiye'de galibiyet şartı: ''50+1'' Avantaj mı? Dezavantaj mı?
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle 2014'te tanışan Türkiye'de, galibiyet şartı yüzde 50+1. Yeni anayasa için girişimler başlayınca 'Bu kural değişir mi? Yüzde 50+1'den vazgeçilir mi?' Seçeneği de gündeme geldi. Peki yüzde 50+1'in siyasi partilerin için avantajları ve dezavantajları neler? Detaylar haberimizde...
50+1'İN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
"Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, cumhurbaşkanı seçilir." Bir diğer deyişle, ''Yüzde 50+1 oy alan cumhurbaşkanı oluyor.'' Yeni anayasa başlığı konuşulmaya başlandığında, bu kuralla ilgili bir değişiklik olup olmayacağı da gündeme geldi.
16 Nisan 2017'yi gösterdiğinde AK Parti ve MHP'nin hazırlığı anayasa değişikliği halkoyuna sunularak, Türkiye'nin yönetim şekli 'Parlamenter Sistemden' 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi' ile değiştirildi. Bu sistemle birlikte yüzde 50+1'e ulaşmak için siyasi partiler ittifaklar oluşturmaya yöneldi. Peki yüzde 50+1 şartının avantajları ve dezavantajları neler oldu?
Kamuoyu Araştırmacısı Gürkan Duman, ''Avantajları noktasında istikrarlı yönetimi ifade edebiliriz, güçlü yönetimi ifade edebiliriz. Daha fazla demokrasinin gelmesini ifade edebiliriz. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Meclis'in çalışma potansiyelinin birbirine bağlantısının hızlı geliştiğini, Türkiye'nin karar alması gereken politikalarla, anlık karar alınabilmesinde de avantaj sağladığını görebiliriz. Ama siyasi dezavantajları var. 50+1 sisteminin özellikle yüzde 1 bile olmayan partilere bir bağlılık süreci oldu. Temsilci olmayan partilerin de bu ittifaklara bağlı bir yapı olduğu anlamına gelmiş oluyor.'' ifadelerini kullandı.
Siyaset Bilimci Mehmet Yaşar Altuğ, ''Yüzde 50+1 almanın neredeyse ön koşul olması aslında bir nevi yürütmenin toplumsal meşrutiyetini ciddi miktarda artırıyor. Toplumdaki siyasi kutuplaşmayı biraz daha derinleştirdi diyebiliriz.'' dedi.
50+1'İ FIRSAT BİLEREK KULLANMAK İSTEYEN OLDU
Ortak cumhurbaşkanı adayını destekleyen partiler bir ittifaka dahil olarak yüzde 10'luk seçim barajından muaf oldukları gibi, daha yüksek oy alan siyasi partinin listelerinden milletvekili de çıkardı. Bu atmosfer, 2023 seçimlerine giden yolda Türkiye siyasetinde yüksek tempoyu beraberinde getirdi. AK Parti ve MHP, Yeniden Refah Partisi, HÜDA-PAR, Büyük Birlik Partisi ve DSP ile ittifakı büyüttü. CHP ve İYİ Parti ise, Saadet, Gelecek, Deva ve Demokrat Parti ile yol yürüdü.
Gürkan Duman, ''Yeniden Refah bunu bir fırsat bildi. Özellikle 14 Mayıs'taki ve 28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçimlerini fırsat bilerek de bunu 31 Mart seçimlerinde kendisine malzeme olarak kullanmaya çalıştı. Büyükşehirleri AK Parti'den istedi. Aslında Millet İttifakı diye bir bileşen kalmadı. Sadece Anti Tayyip Erdoğan karşıtlığından beslenen bir yapı ortada kaldı. Mavi Vatan'a masal diyen bir yapı ile 50+1'in yönetilmesinin imkansız olduğunu görmek lazım.'' şeklinde anlattı.
Mehmet Yaşar Altuğ, ''Yüzde 10-15 alan siyasi partilerin gerçekten büyük bir söz gücüne ulaştığını görüyoruz. Toplamında belki yüzde 6-7 yapacak siyasi partilere 30-40 milletvekili verebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu da küçük partilerin temsiliyetini ciddi oranda artırıyor.''
HEM DEĞİŞEN SOSYOLOJİNİN, HEM DE YÜZDE 50+1'İN SAĞLADIĞI SİYASİ İKLİM BUGÜN HALEN SİYASETİN GÜNDEMİNDE...
Duman, ''Bu 50+1 Türkiye'yi zorlayan bir yapı. Kanayan bir yara haline de gelebilir. 8-10 partinin bir araya gelmesi demokrasi açısından bir avantaj olmasına rağmen bu devleti yıkma pozisyonunda bakıldığı zaman da Türkiye'yi handikap yaşattı. Türkiye'nin bir gerçeği var. HDP ve DEM gerçeği var. Türkiye'yi bölmek, eyalet sistemlerinde yönetmek istiyor. Bu tablonun olduğu ortamda, CHP'nin arka masasında DEM Parti gibi bir dayatma olduğu süreçte 50+1 riskini de biz göz ardı edemeyiz.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım 2023'te Almanya dönüşü gazetecilerin yüzde 50+1'e dönük sorusunu, "Şartın değişmesi isabetli olur... Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Peki yeni anayasada cumhurbaşkanı seçilme şartı olan yüzde 50+1 tartışılabilir mi?
Duman, ''Parlamenter sisteminden dikey geçiş yaptı Türkiye. O dikey geçişin sancılarını görüyoruz. İyileştirme süreci ile bunun aşılabileceğini düşünüyorum.''