"AŞAĞIDA BATIK BİR GEMİYE TAKILIYDI"
İstanbul Gedik Üniversitesi Su Altı Teknolojisi Program Başkanı Güvenç Sorarlı, denizlerden ağları temizlemelerinin buruk bir his olduğunu belirterek "Bir taraftan temizliyor olmak mutluluk kaynağı. Karışık duygular içerisindeyiz. Gün sonu itibariyle bu kadar büyük bir ağı çıkartıyor olmak keyif verici. Yaklaşık 110 metre uzunluğunda olduğunu gördük. Aşağıda batık bir gemiye takılıydı. Yaklaşım 3-4 bin metrekareye yakın olduğunu tahmin ediyoruz. Hiç durmadan bir zarar veriyor. Denizlerin içindeki balıkları sürekli avlayarak bir nevi yok ediyor. Hayalet ağları temizlediğimizde sürdürülebilir ekosisteme bir nevi katkıda oluyoruz. Balıkçılardan ricamız diplere bıraktıkları ağların koordinatlarını bizlerle paylaşırlarsa akabinde gemi ve vinçlerle bunları çıkartıyoruz. Her şey daha güzel bir Marmara Denizi için. Bu Türkiye'nin en büyük hayalet ağı" dedi.
"EKOSİSTEME CİDDİ BİR ZARARI MEVCUTTUR"
İstanbul Gedik Üniversitesi Su Altı Teknoloji Programı Öğr. Gör. Ata Aksu, ağların aktif ya da pasif av aracı olduğunu ifade ederek, "Ağlar aktif ya da pasif av aracı olarak geçer. Genellikle pasif av aracı olarak değerlendirilir. Bazı durumlarda su altının topoğrafik yapısından dolayı takılmalar meydan gelebilir. Balıkçılar tarafından çekilemeyebilir. Bir süre sonra orada av yapmaya başlar. Aynı zamanda bulunun ekosistemi habitatı kaplar. Hem balıkların ve diğer canlıların yuvalamasını engeller. Sürdürülebilir bir avcılık olur. Bir balık gelir üzerinde ölür, arkasından diğer balık gelip onu yemek isterken ölebilir. Sadece balık olarak düşünmeyelim. Çift kabuklular, mercanlar ve diğer deniz bitkileri taşlık zeminde gemi batıklarında olduğu şekilde orada tutunabilecek makro ve mikro bentik canlıyı etkiler. Aynı zamanda ekosisteme ciddi bir zararı mevcuttur" dedi.