Tunceli Üniversitesi kampüsündeki caddeye Seyit Rıza adı verildi
Tunceli Üniversitesi kampüsü içinde yer alan en büyük caddeye, 1938 Dersim isyanının lideri olduğu gerekçesiyle idam edilen Seyit Rıza'nın adı verildi. Seyit Rıza Caddesi tabelasını da, Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversitede okuyan Seyit Rıza'nın torununun torunu Kardelen Polat ile birlikte astı.
Tunceli Üniversitesi'nin Aktuluk Mahallesi'nde bulunan kampüsünda düzenlenen törenle caddeye Seyit Rıza tabelası asılarak, trafiğe açıldı.
Seyit Rıza adının üniversite içindeki kampustaki caddeye verilmesi nedeniyle düzenlenen törene Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Durmuş Boztuğ, çok sayıda öğretim görevlisi, Öğrenci Konseyi Başkanı Ferhat Güven ile birlikte öğrenciler de katıldı.
Törende konuşan Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Durmuş Boztuğ, Öğrenci Konseyi Başkanı'nın önerisi ve Üniversite Senatosunda alınan karar ile caddeye Seyit Rıza adının verildiğini belirterek, "Üniversitemizin 6 Mayıs 2014 tarihli senato toplantısında 25.11 nolu kararıyla, Tunceli Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanının önerisi üzerine üniversitemizde, rektörlük önünden başlayıp, doğu yönünden, batı yönüne doğru giden caddemize Seyit Rıza Caddesi isminin verilmesi oy çokluğuyla kabul etmiş bulunuyoruz. Ülkemizin kuruluş dönemlerinde ve bilahare gelişme dönemlerinde bazı yerlerde, bazı yanlış davranışlar yapılmış. Bu gün 2014 yılı itibariyle yapılan bu yanlış davranışlarla yüzleşmemiz, bunları tekrar gözden geçirip değerlendirmemiz, ülkemizde ortak yaşama bilincimizi, bir arada yaşama bilincimizi geliştireceğine inanıyoruz" dedi.
Yapılan yanlışlardan birinin Seyit Rıza, oğlu ve arkadaşlarının idam edilmesi olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Boztuğ şöyle konuştu: "Bu yanlışlardan bir tanesi 1938 yılında merhum Seyit Rıza, oğlu ve yakın arkadaşlarının idam edilmesiyle ilgili bir olay. Merhum Seyit Rıza ve oğlunun idam edilmesi her şeyden önde insani normlar bakımından üzerinde durulması ve tekrar irdelenmesi gereken bir olaydır. İnsani bir dramla karşı karşıyayız.
Çünkü bir hafta sonu düzenlenen bir mahkemede, yaş düzeltme mahkemesinde merhum Seyit Rıza'nın yaşının küçültülüp, oğlunun yaşının büyültülüp daha sonra son arzusu sorulduğunda da, 'önce beni asın, evladımı asmayın, bana evlat acısı yaşatmayın' demesine rağmen dönemin otoritesi, önce gözünün önünde evladını, sonra da kendisini asıp ve daha sonra da bunların mezar yerlerinin bulunmaması, günümüz 2014 döneminde hukukun, demokrasinin, insan haklarının geldiği nokta itibariyle eleştirilmesi, üzerinde konuşulması ve yüzleşilmesi gereken bir olay olarak düşünüyorum.
Hele merhum asılmadan önce söylediği, 'Evladı Kerbalayız, bir hatayız, Günahtır, bu yaptığınız. Ayıptır, Günahtır, Cinayettir' der. Tabi benim buradan Dersimli ve Alevi kardeşlerimize bir mesajım daha olacak; Ülkemizin o döneminde mağdur edilenler, çeşitli şekilde zulme uğrayanlar, sadece Alevi kardeşlerimiz veya sadece merhum Seyit Rıza ve evlatları değil."
Yapılan konuşmaların ardında Rektör Boztuğ, öğretim görevlileri ve üniversitede okuyan Seyit Rıza'nın tornunun torunu Kardelen Polat, kurdelayı birlikte keserek Seyit Rıza Caddesi tabelasını astı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?
Yapay zeka destekli MR cihazı! İki kat daha fazla hastaya hizmet verecek
SON DAKİKA HABERİ... Bölge bölge yeni uyarı: Sıcaklıklar 9 derece düşecek!
İstanbul'da öldürülen küçük Şirin Elmas Hanilci gözyaşlarıyla defnedildi