hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Trakya'da kırmızı alarm: Zehir taştı

    Trakyada kırmızı alarm: Zehir taştı
    expand
    KAYNAKMilliyet

    Trakya’da geçtiğimiz günlerde etkili yağış sonrası taşan Ergene Nehri’ndeki zehirlerin, yer altı sularına ve toprağa karıştığı belirtildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye, COVID-19 salgınıyla mücadele ederken, halk sağlığını tehdit edecek bir gelişme de Ergene Havzası’nda yaşanıyor. Halk sağlığı uzmanları, Trakya’daki etkili yağış sonrası taşan Ergene Nehri’ndeki zehirlerin toprağa ve yer altı sularına saçıldığı uyarısında bulunuyor.

    Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre Ergene Nehri, uzun yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat nedeniyle adeta kanalizasyona dönmüş durumda. Dördüncü sınıf çok kirlenmiş su durumuna gelen Ergene’de, bölgedeki aşırı yağış sonrası yaşanan taşkın, havzadaki tarım arazilerinin kimyasal atıklarla dolmasına neden oldu.

    ALARM ‘KIRMIZI’ OLDU

    Babaeski, Pehlivanköy, Uzunköprü hattındaki tarım arazileri zehirli Ergene sularının altında kaldı. Devlet Su İşleri, Ergene Nehri’ndeki alarm durumunu “turuncu”dan “kırmızı”ya yükseltirken, yaşanan son durum uzmanları endişelendirdi.

    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı eski Başkanı üroloji ve patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, taşkın sonrası toprağa zehir saçıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    “Taşkın çok ciddi sağlık riskleri içeriyor. Tarımsal alanlar su altında kaldı. Taşkınla gelen kimyasal atıklar ne olacak, bilmiyoruz. Taşkın bölgesindeki tarım arazilerinde ivedilikle toksitise ölçümleri yapılmalı. Yer altı sularının kirlenmesi de söz konusu. Toksik maddelerin taşındığı suyun ne kadarı yer altı sularına karıştı bilinmiyor. Ergene suyunun kapladığı topraklardan çıkacak mahsullerin halk sağlığına zararları araştırılmadan satışa sunulması riskler yaratır.”

    Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Faruk Yorulmaz da, “Suyun içinde ne varsa toprağa ve tarım arazilerine bulaşmış durumda. Her türlü toksik madde, yetişen ürünleri etkileyecek. Köylüyü mağdur etmeden çözüm bulunmalı” ifadelerini kullandı.

    ‘ÖLÇÜM YAPILMALI’

    Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta ise, “Kirli suyun tarım arazileri üzerinde yaratacağı toksik etkiyi şu an için bilmiyoruz. En vahimi ise göle dönen tarlalardaki kirli suyun bitki köklerine, toprağın derinlerine kadar geçmiş olması. Yeraltı su kaynakları ile tarım arazilerinde toksitise ölçümleri yapılmalı” diye konuştu.

    ‘SİYANÜR DE VAR KADMİYUM DA’

    Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Çerkezköy’den Uzunköprü’ye kadar uzanan bölgede 2 bin 100 civarında sanayi tesisi olduğuna dikkat çekti. Kaçar, “Nehirde sürekli tespit edilen diğer ağır metaller; kurşun, krom, demir, çinko, arsenik, sülfat, bakır gibi tehlikeli maddeler. Buğday tarlaları bu zehirli maddelerin yuvası haline gelen Ergene sularıyla kaplanmış durumda” ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow