hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Torun parası kadına ve çocuğa zarar verir"

    Torun parası kadına ve çocuğa zarar verir
    expand

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu'nun 2017 yılında büyükannelere evde bebek bakım parası verileceğini duyurması üzerine Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu, bu tip bir çalışmanın kadına ve çocuğa zarar verdiğini aktardı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu (KEİG); torun bakan anneanne ve babaannelere maaş bağlanması konusunda açıklamada bulundu. Kadın Emeği ve İstihdamı Platformu bu tip bir çalışmanın hem kadına hem de çocuğa zarar vereceğini ifade ederek şu açıklamayı yaptı:

    "Birkaç gün önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu 2017’de büyükannelere evde bebek bakım parası verileceğini, uygulama içinse  İzmir ve Bursa’nın pilot iller olarak seçildiğini duyurdu. Hükümet böylelikle devletin sağlamakla yükümlü olduğu bir kamusal hizmet için yine kadın emeğini adres gösterme hilesine başvurarak bize yeni bir ‘müjde’ daha verdi. Bu politika, kadın yoksulluğu, kadın istihdamının düşük ücretlerde güvencesiz işlerde yoğunlaştığı ve çocuk bakım ve  eğitim hizmetlerinin ulaşılabilir olmaması sorunları etrafında  düşünüldüğünde, bir fırsatçılığa işaret ediyor.

    Müezzinoğlu'ndan 'torun bakma parası' hakkında açıklama

    Milli Eğitim Bakanlığı’nın istatistiklerine göre 2007-2008 yılında 497  olan kamu kreşi sayısının 2015-2016 döneminde 56’ya düştüğünü dikkate aldığımızda, çocuk bakımının neredeyse bütünüyle özel sektöre ve aileye devredildiğini görüyoruz. Özel kreşlerin pahalılığı, yeterli niteliklere sahip olmaması, anadil gibi ihtiyaçları karşılamaması gibi pek çok nedenden dolayı da bu bakım büyük ölçüde ailedeki kadınlar tarafından karşılanıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çocuk bakımı "kadın işi" mi?

    Büyükanneleri para karşılığında çocuk bakımına teşvik etmek “sevgi emeği” üzerinden meşrulaştırılıyor olsa da, bu yaklaşımın ardında maliyetleri düşürmeye dayanan iktisadi bir akıl var. Kadınların emeği sınırsız, sonsuz, her an kullanıma hazır ve kamusal hizmetle ikame edilecek birşey olarak sunuluyor. Bu yaklaşım, hem kadınların belli bir yaştan sonra yüklerinin hafiflemesiyle daha bağımsız geçirecekleri bir hayat olanağının, hem de çocukların sosyal gelişimi açısından kurumsal biçimde sunulması gereken erken çocuk eğitim ve bakımının bir kamusal hizmet olarak algılanmasının önüne geçiyor. Çocuk bakımı cinsiyetçi bir yaklaşımla “kadın işi” olarak propaganda edilmeye devam ediliyor. Ayrıca bu öneri, hizmete en fazla ihtiyaç duyan, annesi olmayan/evli olmayan kadınların çocuk bakımı sorununu da dışlıyor. Daha geçen günlerde, kreşe gönderemediği için iki çocuğunu bir yangında kaybeden ev işçisi Döndü Yenilmez’i umursamıyor.

    Yıllardır bir annelik ve aile ideolojisi etrafında çocuk ve yaşlı bakımının evde yapılması gerektiğine dair söylemlere şahit oluyoruz. Bu  söylemler, çocuğunu kreşe gönderen kadınların kendilerini daha fazla “suçlu” hissetmelerine neden oluyor. KEİG Platformu olarak çocuk bakımının erkeklerin de sorumluluğu olduğunu ve hizmetin çeşitlendirilerek yaygınlaştırılmasının önemine işaret etmeye devam edeceğiz."

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow