hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Toptan derin devletle karşılaşmış

    Toptan derin devletle karşılaşmış
    expand

    TBMM Başkanı Köksal Toptan, "İrtica Eylem Planı" iddialarına ilişkin, "Belgenin doğru ya da yanlış olduğunun tartışılıyor olması; siyasi partilerin, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Hükümetin böyle bir ihtimale karşı aynı safta yer almaları, demokrasinin vardığı olgunluğu ifade etmesi bakımından gurur vericidir" dedi. Köksal Toptan, derin devletle karşılaşıp karşılaşmadığı sorusunu da bir örnekle cevapladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Toptan, TV8'de yayımlanan "Bunu Konuşalım Özel" programının konuğu oldu.

    Son günlerde tartışılan ve "İrtica Eylem Planı" olarak adlandırılan belgeyle ilgili soruyu cevaplandıran Toptan,  12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat sürecini yaşayan Türkiye'nin, gelmiş olduğu noktanın çok önemli olduğunu vurguladı.

    Toptan, 1960'ta darbe yapılmasına rağmen 1961'de seçimlere gidildiğini anımsatarak, "Ne oldu o arada Türkiye demokrasisi adına? İşte mahkemeler kuruldu, insanlar asıldı. Bu ne kazandırdı Türkiye'ye? O nedenle gelmiş olduğumuz noktayı önemsiyorum" dedi.

    Köksal Toptan, "Belge doğruysa gerçekten vahim; niye vahim, bu memleketime haksızlıktır, ülkeme haksızlıktır. Yani Türkiye'nin bunca deneyimden sonra o belgede ifade olunduğu gibi darbeleri düşünmesi bile Türkiye adına üzüntü vericidir. Kim yapmış olursa olsun, kim kaleme almış olursa olsun. Ama şu memnuniyet verici; kurum olarak Genelkurmay Başkanlığı net bir şekilde bunun karşısında olduğunu ifade ediyor. Bunu önemsiyorum" diye konuştu.

    Toptan, imza atan subayla ilgili soruşturmanın askeri savcılık tarafından yürütüldüğünü, bu soruşturmayla eş zamanlı olarak sivil savcılık tarafından da soruşturma yürütülmesi yönünde görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine, "Bu görüşe katılıyorum. Başka konularda çok daha atak olduğunu gördüğümüz sivil savcıların bu konuda (tabi işin ayrıntısını bilmiyorum, kimseyi burada itham edemem, eleştirmem bile) ama daha süratli hareket edilebilirdi" ifadesini kullandı.

    Derin devlet

    Köksal Toptan, derin devletin sık sık gündeme geldiği anımsatılarak kendisinin hiç derin devletle karşılaşıp karşılaşmadığına ilişkin soruyu ise şöyle ceavapladı:

    "Geldi... 2004 senesinde Brüksel'deydik. Bir otel lobisinde toplanan AB zirvesinden Türkiye'ye müzakere tarihi verilip verilmeyeceği kararını heyecanla bekliyorduk. Sohbetimize İngiltere'de yıllarca gazetecilik yapmış bir kişi geldi. Ekipteki arkadaşlar, 'AB bize müzakere tarihi vermez' gibi laflar ediyordu. O gazeteci dedi ki 'Merak etmeyin AB size müzakere tarihi verecektir. Makul bir süre sonra üyeliğe kabul edecektir' dedi. Bizim ekonomimizin hala sorunları olduğunu, demokratikleşme sorunu olduğunu belirterek neden Türkiye'ye müzakere süreci vereceklerini sordum. Dedi ki 'Avrupa derin devleti istiyor.' Dedim ki bu derin devlet sadece bizde var biliyordum demek ki her yerde var" şeklinde cevaplandırdı.

    Derin devlet ve Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bir soru üzerine de Toptan, "Onu bilemem. Yargılamanın sonunda bu belli olacak. Şu anda yargılama aşamasında bir değerlendirme yapmam söz konusu değil. Yargıya güvenmemiz lazım. İşleri gerçekten çok zor. Çünkü her gün gazetelerde çok çeşitli haberler, görev yapan arkadaşlarımızın işlerini zorlaştırıyor. O nedenle benim gibi pozisyonlarda olan arkadaşlar, herkes medya, soruşturmanın süren bu evresine müdahale edebilecek, burada yargılananları etkileyecek söz ve davranışlardan kaçınmaları gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.

    Toptan, "Derin devletin varlığına inanmıyorsunuz değil mi?" sorusuna, "Dediğim anlamda bir derin devlet olabilir; yasal olan, legal olan... Yetkileri ve görev alanları yasayla belli olan alanlarda olabilir. Nedir derseniz somut bir şey söyleyemem, belki istihbarat örgütleridir. Tanımadım ki tanımlayayım. Kendi kendine, devlet tarafından görevlendirilmiş sayarak eylem yapan insanların varlığı gözüküyor. Onun dışında bir organizasyon olarak derin devlet diye nitelendirebileceğimiz bir kurum olmaz. Ama devletin, başta istihbarat örgütleri gibi kendi iç ve dış güvenliğini sağlayacak bir takım örgütlenmeleri olabilir" cevabını verdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow