İstanbul Kart ile dolaşıyorum
Şeranoğlu şimdiki yaşantısına ilişkin ise "Birlikte olduğum kadın arkadaşım olmasa belki evin kirasını dahi ödeyemem. Aylık düzenli bir gelirim yok. Ayda elime geçen para 1000-1500 TL. Arkadaşım ve dostlarım destek veriyor zaman-zaman. O dönem, garajımda bir çok lüks otomobil olurdu ancak şimdi cebimdeki İstanbul Kart (İETT kartı) ile toplu taşıma araçlarını kullanıyorum. Babam bir süredir hasta ve devlet hastanesinde tedavi görüyor. Maddi durumum olsa babamı daha iyi tedavi ettirmek isterdim. En az 50 şirkete CV gönderdim; ancak iş bulamadım. Bazı şirket sahipleri de, benim paraya ihtiyacımın olmayacağını söylüyor."
Devlet el koydu
Şeranoğlu, sahip olduğu varlıkların nasıl tükendiğine ilişkin ise, "Devlet, 'suçtan elde edilen gelir' olarak değerlendirdiği için el koydu. Gayrimenkullerim yoktu. Lüks otomobillerim ve çokça param vardı. Hepsine devlet el koydu. Cezaevinde çıktığımda beş parasızdım. Öyle ki, İstanbul'a eve geldiğimde üzerime giyecek giysi dahi yoktu. Ben, babamla 10 yıl aynı koğuşta kaldım. O dönem de bize annem ve yakın akrabalarımız bakıyordu" dedi.