hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    TBMM'de adalet tartışması

    TBMMde adalet tartışması
    expand

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM'deki sunumunda aldıkları tedbirlerle AİHM'e giden insan hakları ihlallerini azalttıklarını söyledi. CHP'li Süheyl Batum ise "Anayasa Mahkemesi'ne götürmekle ihlal azalmaz, başvuru azalır" diye karşı çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Adalet Bakanı Sadullah Ergin, "Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülke içinde Türkiye'deki ceza infaz sistemi, ceza infaz kurumları, tamamen Avrupa Konseyinin standartları içerisindedir. Avrupa Konseyinin aldığı ilke kararlarının hiçbirine aykırı mevzuatımız yok" dedi.

    Davalara yönelik eleştirilere sert karşılık

    Bakanlığının bütçesinin komisyondaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile CHP'li komisyon üyeleri arasında tartışma yaşandı. Devam eden bazı davalara ilişkin "Uydurma birtakım delillerle kurgulanmış davalar" eleştirisine yanıt veren Ergin, "Böyle demek için cürretkar olmak lazım" dedi.

    Süheyl Batum'la tartıştı

    CHP Eskişehir Milletvekili ve hukuk profesörü Süheyl Batum'un araya girerek Bakan Ergin'e sorular yöneltmesi ve yanıt istemesi üzerine AK Parti'li vekiller müdahale etti ve tartışma yaşandı. Bakan Ergin, Batum'u konuşmasını engellemeye çalışmakla suçladı. Batum, "Böyle bakan olursa, böyle adalet olur" diye tepki gösterince, Ergin, sözlerinde hakaret bulunmadığını söyledi.

    Recep Tayyip Erdoğan - Kenan Evren fotoğrafına tepki

    Sunumunda yargıyı 2010 yılına kadar, "darbe yapanlara ceket ilikleyen, esas duruşta bulunan" bir kurum olmakla niteleyen Ergin'e, CHP'li Özgür Özel, Başbakan Erdoğan'ın Kenan Evren ile çekilmiş bir fotoğrafı ile karşılık verdi. Özel'in fotoğrafı göstererek, "Al, darbecinin önünde ceket ilikleyen" sözleri üzerine salonda AK Parti'liler ve CHP'liler arasında tartışma yaşandı.

    "Hakim - savcıların sayısı ve niteliği yetersiz"

    Sunumunda yargının bağımsızlığı için atılan adımlar olarak yargı paketleri, açılım süreçleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) tabloyu düzeltmeye dönük düzenlemelere değinen Ergin, hakim, savcı sayısının yetersiz olduğunu söyledi. Ergin yargıda nitelik açısından da sorun yaşandığını dile getirdi ve dünyanın hiçbir yerinde 23-24 yaşında kürsüye gelen hakim savcı görülemeyeceğini ifade etti. Ergin, uzun yargılamadan kaynaklanan sorunların çözümü için de ciddi adımlar atıldığını anlatarak, daire ve üye sayıları çoğaltılarak Yargıtay'da çıkan dosya sayılarının artmasının sağlandığını belirtti.

    "Cezaevleri Avrupa standartlarında"

    Ceza infaz sistemine dönük eleştirilere de değinen Ergin, "Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülke içinde Türkiye'deki ceza infaz sistemi, ceza infaz kurumları, tamamen Avrupa Konseyi'nin standartları içerisindedir. Avrupa Konseyi'nin aldığı ilke kararlarının hiçbirine aykırı mevzuatımız yok" diye konuştu.

    Kurumların, Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin denetimi altında olduğunu bildiren Ergin, katedilmesi gereken mesafe olduğunu ancak standartlara uygun olmayan 230'un üzerinde ceza infaz kurumunun kapatıldığını, 60 tanesinin daha kapatılması için karar alındığını aktardı.

    Ergin, ceza infaz rejiminde hükümlü ve tutukluların lehine birçok düzenleme getirdiklerini ileri sürerek şöyle devam etti:

    "Türkiye'de tutuklu ve hükümlü oranları konusunda bizim baz aldığımız tutuklu oranı AİHM'in kabul ettiği kritere, Yargıtay'ın kabul ettiği kritere göre yapılmış orandır. İlk derece mahkemesinde hakkında karar verilen ve temyizde yargılanan kişinin artık tutuklu olmadığı, hükümlü olduğu şeklindedir. Bizim kriterlerimiz budur. AİHM ve Yargıtay'ın kabul ettiği rakamlara göre, 2001 yılında yüzde 50,4 olan tutuklu oranı, bugün itibarıyla yüzde 20,2'dir. Hüküm özlüleri de kattığımızda 2001'de yüzde 60,4, bugün itibarıyla yüzde 28,4. 2007 yılında 62,5 hüküm özlüler dahil. Tutuklu hükümlü sayısında hangi parametreyi alırsanız alın gelişimi göreceksiniz. Netice itibarıyla Türkiye'deki bu gelişim AB ülkeleriyle mukayese edildiğinde, AB ülkelerinin ortalama tutukluluk oranları yüzde 23 iken, Türkiye tutukluluk oranını yüzde 20'lere getirmiş. Cezaevlerindeki tutuklu sayılarının yüzde 77'si son 12 ayda tutuklanmış, 1-2 yılda tutuklu sayısı yüzde 15, 3 yıl üzeri yüzde 5-6. Bu oranlar iyileştirilmiş rakamlar, her geçen gün daha da iyiye giden oranlar. Yüzde 60'lardan yüzde 28'lere, AİHM ve Yargıtay'ın kriterlerine göre yüzde 20'lere gelmiş."

    "İnsan hakları ihlalleri tartışması"

    Yargı sisteminin ürettiği arızalar nedeniyle AİHM'de Türkiye aleyhine 2 bin 500'e yakın ihlal kararı verildiğini belirten Ergin, Türkiye'nin her yıl ihlal şampiyonu olduğunu söyledi. Bu tabloyu değiştirmek için tedbirleri sıralayan Ergin, "Tazminat komisyonu kurmak suretiyle uzun yargılamalardan doğan davaların iç hukuk yolu olarak tekrar Türkiye'ye getirilmesini sağladık" ifadesini kullandı.

    Ergin'in, alınan tedbirlerin eş zamanlı uygulanmasıyla Türkiye'nin AİHM'deki şikayet dosyasının 12 binin altına indiğine yönelik sözleri üzerine araya giren Batum, "Anayasa Mahkemesi'ne götürmekle ihlal azalmaz, AİHM'e giden başvuru azalır" dedi.

    Bunun üzerine Ergin, "Strasbourg mahkemesinde Türkiye modeli örnek gösteriliyorsa, Türkiye'nin aldığı mesafeleri gösteren önemli bir durumdur bu. İhlale neden olan uygulamayı değiştiriyoruz, dolayısıyla ihlal kalkıyor" diye konuştu.

    Ergin'in "Anayasa mahkemelerine bireysel başvuru olmayan kaç tane ülke var" sorusuna Batum, "Başvurmak için 200 lira diyen kaç ülke var" sorusuyla karşılık verdi.

    Yargının siyasallaştığı eleştirilerini de yanıtlayan Ergin, "Türkiye'de yargının nasıl, ne zaman siyasallaştırıldığına ilişkin şöyle kamuoyunda bir algı yoklaması yaparsanız bunun cevabını görürsünüz. Türkiye'de bugün yargı siyaset kurumuna da hesap soruyor, herkese de soruyor" dedi. Bunun üzerine CHP'li milletvekilleri, "Deniz Feneri, MİT müsteşarı hariç" sözleriyle itiraz etti.

    Yeni adliyelerin ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddialarına da yanıt veren Ergin, "Kim yanlış yaptıysa onun üzerine gidiliyor. Türkiye'de yargı, savcılık makamı yanlışı kim yaparsa yapsın onun yakasından tutup hesap sorabilen bir noktaya gelmişse bunu takdir etmek lazım" yorumunda bulundu.

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 2014 yılı bütçeleri ile 2012 kesin hesapları kabul edildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow