TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti ile HDP arasında taziye tartışması
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer'in, Ankara'daki terör saldırısını gerçekleştirdiği iddia edilen terörist için Van'da kurulan taziye çadırını ziyaret etmesi tartışıldı.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Pervin Buldan başkanlığında toplandı. Üç milletvekili gündemdışı konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı terör örgütünün geçen yıl temmuz ayından bu yana girişimlerinde yeni aşamaya geçtiğini belirterek, "Bu, şehirlerde çukur kazarak fiili özerklik ilan etme teşebbüsü ve devletin güvenlik güçleri üzerlerine geldiğinde de krizi derinleştirme girişimidir" dedi.
Terör örgütünün, "Devlet gayri hukuki, gayri insani işler yapıyor" propagandasıyla kamuoyu oluşturmaya çalıştığını ifade eden Bostancı, "Devlet kısa zamanda buralardaki terör örgütünü ve yandaşlarını muhakkak temizleyecektir" diye konuştu.
Bostancı, şöyle devam etti: "Terör örgütü temmuzdan bu yana Suriye'de yaşanan kirli savaşa ilişkin çok çeşitli stratejileri seferber etmektedir. Bunlardan birisi de yakın zamanlarda Ankara'da yaşanan ve servis araçlarına yönelik bombalama girişimidir. Burada dikkat çekici olan husus şudur: Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen ama buna ilişkin henüz tahkikatın neticelenmediği bir kişinin Van'daki cenaze törenine ilişkin olarak Van Milletvekili Tuğba Hezer'in oraya katılması, başsağlığı dilemesi ve canlı bombaya ilişkin orada dile getirilen görüşlerin bir parçası olarak resim vermesidir. Halkın oylarıyla Meclis'e gelmiş olan bir kişinin böylesine kirli, böylesine utanmazca, böylesine ahlaksız bir yöntemle burada gelip servis araçlarına yönelik bir terörist girişimin faili olarak iddia edilen kişinin cenaze törenine katılması açıkça teröre, terörün bu kirli yüzüne, iğrenç yöntemlerine destektir. Bunun insani bir tarafını görmek mümkün değildir."
İngiltere: "Kürt güçleri, rejim ve Rusya hakkında rahatsız eden kanıtlar gördük"
"Bunu şiddetle, öncelikle, protesto ediyorum"
Bostancı, şunları söyledi: "Eğer bir milletvekili, canlı bomba olarak sivil katliamlar gerçekleştiren insanların cenaze törenlerine katılır ve orada resim vermeye kalkarsa, terör konusuna ilişkin olarak bu ülkedeki insanların meşru mecraları kullanmak durumunda olan ve bunlar üzerinden söz hakkı kazanan çevrelere ilişkin bakışlarını da elbette gözden geçirmeleri gerekir. Bu kabul edilemez, bir milletvekilinin bunu yapması hiçbir biçimde kabul edilemez. Bunu şiddetle, öncelikle, protesto ediyorum."
Bostancı, 21 Şubat'ın Dünya Anadil Günü olduğunu anımsatarak, yeryüzünde yaklaşık 200 devlet ve 8 bin civarında ana dil olduğunu belirtti.
Stringer füzeleri Suriye'ye çevrildi
Bostancı, "Türkiye'de ana dillere yönelik herhangi baskı söz konusu değildir. İnsanlar ana dillerini serbestçe kullanabilirler ancak resmi dil hepimizin anlaşması bakımından son derece önemlidir" dedi.
Baluken cevap verdi
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen Baluken, devletin, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili bir Suriyeliyi adres gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bununla ilgili kamuoyuna henüz bir açıklama yapılmamışken, bu konuda kamuoyuna bu şekilde yanlış bilgiler aktarılarak, henüz cenazeler yerdeyken, bir siyasi değerlendirme yapıldığı bilgisi verilmemişken, Sayın Bostancı'nın buradan çıkıp bir taziye ziyaretiyle ilgili değerlendirmede bulunmasını, biz en büyük ahlaksızlık ve utanmazlık olarak değerlendiriyoruz. Taziye kültürü, geride kalanların acılarını paylaşma üzerine yüzyıllardır bu coğrafyada olan bir kültürdür. Kim olursa olsun, vekillerimiz açısından bulundukları bölgede geride kalan kişilerin yasına gitmek, o aileyi ziyaret etmekte herhangi bir beis görmedik, görmeyiz. Patlamanın sorumluluğunu taşıyan, onu engelleyemeyen Hükümet, yeni bir taziye tartışması üzerinden bu işin sorumluluğundan sıyrılmak istiyor."
ABD Dışişleri Sözcüsü Türkiye'ye 7 kez top atışlarını kesme çağrısı yaptı
Tekrar kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı da İdris Baluken'in meseleyi halen PYD, PKK mevzuları üzerine kaydırdığını ifade etti.
Bostancı, şu görüşlerini paylaştı: "Ortada olan gerçeklik şu, Van'da birisi çıkıyor diyor ki: 'Ankara patlamasını bu yaptı, biz de bunun taziye çadırını kuruyoruz'. Sizin vekiliniz o taziye çadırına giderek başsağlığı diliyor. Kim bu taziyesine gidilen kişi? 28 tane sivilin hayatına kıymış bir cani. Siz bunu onaylıyor musunuz? Demokratik zeminleri kullananlar terör karşısında ikiyüzlü olamazlar, açık bir şekilde tavır almak durumundadırlar. Ahlaksız tavır tam da buradadır. Eğer bir kişi kendisini canlı bomba olarak patlatıp 28 kişinin canına kıydıysa, bir milletvekilinin o taziye çadırında işi olmaz. Bu, acıları paylaşmak değildir. Acıların paylaşılacağı yer, o 28 kişinin hayatını kaybettiği yer ve o evlerdir. Gidin bakalım, taziye dileyebilecek misiniz."