"Taksim krizi için arabuluculuğa hazırız"
1 Mayıs Taksim krizi için kamu başdenetçisi Nihat Ömeroğlu harekete geçebiliriz mesajı verdi. Ömeroğlu, "Taksim krizini çözmek için arabuluculuğa hazırız' açıklamasını yaptı.
Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsmanı Başdenitçi Nihat Ömeroğlu, televizyon ve gazetelerin Ankara Temsilcileri ile birlikte TBMM'de kahvaltıda buluştu. Ömeroğlu, hükümet ve sendikalar arasında arabuluculuk yapmak istediklerini söyledi. "İki tarafı da uzlaştırmaya gayret ederiz. Biz buna hazırız. " dedi.
Doğrudan harekete geçemeyeceklerine dikkat çeken Ömeroğlu, "Devreye girmemiz için yazılı bir şikayet olması gerekiyor" dedi.
Özellikle toplumsal olaylarda "Ombudsman bu olaya neden el koymadı, neden Kamu Denetçiliği bununla ilgilenmiyor" gibi bir takım şikayetlerin olduğunu söyleyen Ömeroğlu, "Bizim yasamızda Anayasa'nın 74'ncü maddesine göre kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu, etkin bir şikayet mekanizması oluşturmak için kurulmuştur, temel şart şikayet şartıdır. Eğer bize şikayet edilmezse biz hiçbir olaya el koyamıyoruz" dedi.
1 yıl içerisinde kendi yasalarında gördükleri eksiklikleri tespit ettiklerini ve yakın bir gelecekte yasa değişiklik taslağını tamamlayıp ilgili makamlara sunacaklarını söyledi.
2014 yılı itibariyle toplam 99 karar verdiklerini, 27 tavsiyede bulunduklarını, 58 şikayete ret verdiklerini sözlerine ekleyen Ömeroğlu, "Geçen yıl tavsiye kararlarımıza uyum yüzde 20 civarındaydı. Bu çok düşük bir oran. Önümüzdeki yıllardaki hedefimiz yüzde 50. Bu seneki tavsiye kararlarına uyum ise yüzde 14 civarında. Bunlar bizim beklediğimiz şeyler değil. Bu sene ilk 3,5 ay içinde gelen şikayet sayısı bin 582. Ankara'dan 610, İstanbul'dan 150, Kahramanmaraş'tan 70 şikayet gelmiş. En az başvuru, Bayburt'tan 1, Bolu'dan 1 ve Muş'tan 1 başvuru olmuş" diye konuştu.
Türk toplumunun çok şikayet eden bir toplum olup olmadığı sorulması üzerine Ömeroğlu, "Geçen yıl 9 ayda 7 bin 600 şikayet gelmişti. Bu sene biraz düşüş var. Şuanda bin 582'deyiz" diye cevapladı.
Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile görüştüğü iddiası ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından hakkında başlatılan incelemenin sonucunun sorulması üzerine Ömeroğlu, şunları söyledi:
"Ben Bursa'da uzun yıllar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yaptım ve 15 sene kaldım orada. Bu arkadaşımızda Bursa stajyeriydi. Evladımız gibi bir arkadaştı, aynı zamanda meslek büyüğüydüm. Çok samimi ilişkilerimiz vardı, onun abisiydim. Ailece görüştüğüm bir arkadaşım. 17 Aralık operasyonunu sizler konuştuğunuz gibi, kamuoyunu ilgilendiren bu konuda kendisi ile görüştüm ve fikir alış verişi yaptım. Benim Başbakan'a elçilik yapmak gibi ne görevim var ne konumum buna müsait. Başbakan'ın bakanları var, müsteşarları var, ben onu yalanladım. Bunun üzerine kişiliğimi bir kenara bıraktım, kurumum zarar görmesin diye TBMM Başkanı'na hakkımda idari yönden soruşturma ve kovuşturma yönünden bir müracaatta bulundum. Israrla bir idari soruşturma açılmasını istedim. TBMM Başkanımız tarafsız 3 üniversite öğretim üyesinden görüş alarak ombudsmanlar üzerinde idari yönden bizim soruşturma yapma yetkimiz olmadığı şeklinde bir karar verdi. Benim soruşturma ve kovuşturma yönünden talebime herhangi bir cevap verilmedi. Sizle yaptığım diyalog gibi son derece güncel konuda bir görüşme olmuştur. Başbakan ile ilgili iddia kesinlikle yanlıştır. 28 Aralık'ta oldu bu olay, insanlar tutuklanmış, bir hukukçu olarak 'açılmış soruşturmayı kapat' demem herhalde dünyanın sonu gelmiştir. Herhalde o dönemde arkadaşımızın psikolojisi normal değildi, ondan dolayı yapmıştır."
Görüşmenin nasıl gerçekleştirildiğinin sorulması üzerine Ömeroğlu, "Yargıtay'da bir ceza dairesi arkadaşımla bir yılbaşı programı yaptık. Bu ilgili arkadaşla konuşmadan önce 20 Aralık'ta Osmangazi Belediyesi'nin misafirhanesinden eşlerimizle birlikte yer ayırttık. Bir Yargıtay üyesi arkadaşımız bana geldi 'ben bu arkadaşı ikna edemiyorum, siz onun abisisiniz, yurtdışına gidecek, bu ortamda yurtdışına gitmesin, açar mısınız' dedi. Eski hukukumuz var, ben açtım, 'Yok abi ben yurtdışına gitmeyeceğim, Erzurum'a Palandöken'e kayağa gideceğim' dedi. Bende kendisine 'Ben arkadaşla beraber Bursa'ya geliyorum, sende Bursalısın, Bursa'da Uludağ var, gel orda kal' dedim olay bu. 28'inde o beni aradı, yanımıza geldi, bu konuşma geçti. Ben zaten eşimle arkadaşımla zaten tatil yapıyorum, o beni aradı 'geldiniz mi' diye. O Cumartesi gelmiş, ben Perşembe akşamı gittim Bursa'ya. İknadan ziyade, herhalde aklına yattı. Bir kayak merakı var herkes biliyor. Geldi muhtemelen Uludağ'da kayağını yapmıştır. 'Ben uğrayacağım' dedi, uğradı' açıklamasında bulundu. Ben konuşmadım demiyorum, konuştuk. Ama bir taraf olma anlamında bir konuşma değil. Bana o dosyayı anlatmadı, sadece genel çerçevesi itibariyle ilgili falanlar hakkında ve onların ekibi hakkında, soruşturmayı 3 savcı yapıyor, bunlar konuşuldu. Cumhuriyet Savcılığı'nı Zekeriya yürütmüyor. O arkadaşımız operasyon savcısı değil. Soruşturmayı yürüten bir arkadaşa benim tavsiyemde olmaz, yönlendirmem de olmaz. Benim tavsiye dediğim 'tatilini Palandöken'de yapacağına gel Bursa'da yap' dedim. Benim o arkadaşa tavsiye etmeme gerek yok, çünkü soruşturmayı o yapmıyor" şeklinde konuştu.
"Evladım gibi dediğiniz bir kişi neden böyle bir yalan söyledi?" yönündeki soruya Ömeroğlu, "Bunu ona soracaksınız. Bizde yadırgadık. Ben görüşmedim, bir daha görüşmemde artık bitmiştir" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Şirin Elmas Hanilçi olayı! Şirin Elmas'a ne oldu, nasıl öldü?
Erzurum'da feci kaza! Otomobil alev aldı: 3 kişi can verdi
Depremleri önceden bilmek mümkün mü? Türk araştırmacı geliştirdi! O sistemi anlattı
HABER || Ahmet Özer tutuklandı! İddiaları reddetti: Konuşma dökümü ve hesap hareketleri
Kanımız dondu! 6 yaşındaki Şirin Elmas'ın öldürüldüğü ortaya çıktı: Cinayeti itiraf etti