Türkiye'deki Suriyelilerin durumu hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun açıkladığı planla hem de Reutersa konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlunun açıklamaları ile gündemde. Hürriyet yazarı Hande Fırat sizler için kaleme aldı...CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gettolar ve yeraltı dünyası oluşmaya başladığını ifade ederek, bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, Suriyeye döneceklerin güvenliğinin sağlanması gerektiğini, Esad ile oturup anlaşma yapılması ve diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması gerektiğini de söyledi. Peki Suriyeliler için ne yapılıyor, Türkiye-Suriye görüşmeleri var mı? Bazen Ankara Altındağdaki gibi olaylarla, bazen tıpkı birkaç gün önce gazetemizde de yer alan kılıçla gezen Suriyeli gibi sorunlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, medyanın Ankara temsilcileri ile buluşmasında, Suriyelilerin Türkiyede nüfusun demografik yapısını bozmaması için seyreltme uygulandığını açıklamıştı. Yüzde 25in üzerinde Suriyeli nüfusun olduğu bölgelerde hiçbir yabancıya ikâmet izni verilmeyeceğini söylemişti. Önce bu uygulamanın ayrıntılarına bakacağız... Tüm Türkiyede uygulamaya giren planın adı Mekânsal Yoğunlaşma ile Mücadele... Türkiye genelinde:- 3.7 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli...- 1.7 milyon farklı uyruktan olmak üzere tam 5.4 milyon yabancı yaşıyor. Güvenlik yönetimi Suriyelilerin Adan Zye tüm bilgilerine sahip. Ancak Suriyeliler başta olmak üzere, yabancıların adeta gettolar oluşturması göç yönetimini şu başlıklarda zorladı:- Toplumsal hayata uyum sağlanması- Güvenlik sorunları- Kamu hizmetlerinin koordinasyonu- Sosyal ayrışmaların önlenmesi Bu sorunlara Ankara Altındağda ağustos ayında çıkan olaylar ve iki Suriyeli tarafından Emirhan Yalçının öldürülmesi eklenince, seyreltme ya da Mekânsal Yoğunlaşmayla Mücadele projesi ilk kez Ankarada gündeme geldi. Altındağda ikâmete uygun olmayan binalar yıkıldı. 5 bine yakın yabancının Altındağ ilçesinden taşınması sağlandı. Ankara Emniyeti düzenli olarak yabancıların kontrolünü sürdürüyor. Şimdi bu uygulama tüm Türkiyede yapılıyor. - Suriyelilerin bir mahallede, ilçede adeta gettolaşmalarına müsaade edilmiyor.- Yabancı nüfusunun mahalle nüfusunun yüzde 25ini aşmasına izin verilmiyor.- Yüzde 25i aşan yerlerde iki adım atılıyor:1- Öncelikle bu yerleşim yerleri yabancılar için kayda kapatılıyor. Yine Suriyeli nüfusun yoğun olduğu 16 il (Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova), 52 ilde toplam 800 mahalle, İstanbulda Fatih ve Esenyurt ilçeleri her türlü statüden tüm yabancıların başvurularına kapatıldı.2- Kayıt kapama dışında atılan ikinci adımda ise yoğunluğun bulunduğu yerleşim yerlerindeki Suriyeliler gönüllülük esasıyla farklı ilçe ve illere yerleştiriliyor. Suriyelilerin geri dönüşü için öncelikle o topraklara yeniden istikrarın gelmesi gerektiğine şüphe yok. Sadece istikrar da değil, kimi geri dönüşlerde kararı oluşacak hükümet de belirleyecek. Gerçekçi olursak yakın gelecekte Suriyelilerin ülkesine dönmelerini beklemek doğru olmayacaktır. Ancak Türkiyenin Suriye topraklarında istikrarı öncelediğini de unutmamak gerekiyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkelerle başlatılan arka kapı diplomasisi yani istihbarati görüşme Suriye ile de yürütülüyor. Gerektiğinde bizzat Sisi ile devlet adına görüşmeler yapılıyor. Ancak henüz Esad ile benzer bir görüşme yapılmadı. Suriyede arka kapı diplomasisinin ağır ilerlemesinin başlıca nedeni ise Rusya ve İranın rejim üzerinde baskıları sürdürmesi... Kısacası rejimin kendi başına inisiyatif alamadığı ve bağımsız hareket edemediği anlaşılıyor.