Dener'in kendisini en son 19.20'de aradığını ve "Halamlar birkaç gün burada. Seninle ilgilenemedim, seni biraz üzdüm kusura bakma, seni seviyorum, kendine iyi bak." dedikten sonra telefonu kapattığını ifade eden Kaya, "Sen niye veda eder gibi konuşuyorsun, demeye kalmadı telefonu yüzüme kapattım.Ulaşamayınca mesaj attım. 'Niye böyle konuşuyorsun, niye böyle yapıyorsun, benimle veda eder gibi konuşuyorsun, sen benim yerimde olsan nasıl tepki gösterirsin?' mesajlarım iletilmedi. Şüphelendim, içime bir korku girdi. Ailesinden arayıp soracağım kimse de yoktu." dedi.Kaya, tanıdıkları ortak bir taksiciden Dener'in Adana'da olduğunu öğrendiğine işaret ederek şöyle konuştu: "Taksiciye 'Deniz buradaysa gel beni al, zile basar aşağıya çağırırım' dedim. Taksiden iner inmez polislerle karşılaştım. Polislere 'Niye geldiniz?' diye sordum. Denizhan Dener'in dairesinden silah sesleri geldiğini, kapıya vurduklarını kimsenin açmadığını, açmak için savcılıktan izin beklediklerini söylediler. Ben de Denizhan'ın kız arkadaşı olduğumu söyledim. Arabası da oradaydı. Ben de onun için korktum. Kendimden geçmişim. Annemleri aradım yanımda olmalarını istedim. Kapının açılması bir süre sürdü. İçeriden cesetler çıktı. Polisler beni götürüp ifademi aldı. Denizhan, kesinlikle kavgacı biri değildi. Bir günden bir güne kavgasına, küçücük tartışmasına şahit olmadım. Bunu yapabilecek bir kimse değildi. Neden böyle bir şey yaptığına anlam veremiyorum. Bana 'Ailemle ilgili maddi ve manevi şu meselem oldu, kızdım kavga ettim.' gibi bir şey demedi. Aksine halasıyla iyi bir hayatı olduğunu, çok sevdiğini, kendisi ile ilgilendiklerini, içli dışlı olduklarını söyledi. Psikolojisi iyiydi."