Sümela Manastırı'nda 4 yıl sonra ilk ayin

Trabzon'un Maçka ilçesinde Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğindeki Sümela Manastırı'nda 7'nci ayin tamamlandı.Hristiyan aleminde Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan yıl dönümünde Hristiyan Ortodokslarca yapılan ayin, Gelibolu Metropoliti Metropolit Stefanos Dinidis yönetiminde gerçekleştirildi. Saat 09.30'da başlayan ayin yaklaşık 2 saat sürdü. Katılımcılar ayinin sona ermesinin ardından manastırı gezdi. Metropolit Stefanos Dinidis, ayin sonunda yaptığı konuşmada, bu sene Sümela Manastırı'nda ayini yönetmeyi nasip ettiği için Allah'a şükrettiklerini söyledi. Meryem Ana kutlamasına katılamayan Bartholomeosun selamlarını ve hayır dualarını ileten Dinidis, şöyle devam etti:Hristiyanlar'ın yanında Müslümanlar tarafından da büyük hürmet ve itibar gören, Kur'an-ı Kerim'de kendisinden en iyi şekilde bahsedilen, Allah'ın seçtiği tertemiz ve bütün kadınlardan üstün kıldığı bakire Meryem Anamıza ithaf edilen ve tesis tarihi ta 4. asrın sonlarına kadar uzanan bu tarihi manastır, tek bir Yaradana iman edenlerin samimiyetli gayretleriyle bu kadar zorlu tabiat şartlarına sahip bir yerde kurulabilmiş ve yaşatılmış, zaman içinde Osmanlı padişahlarının da ihtimamlarıyla ihya edilerek günümüze kadar gelebilmiştir. Dinidis, manastırın son kapsamlı restorasyonunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde devletin imkanlarıyla gerçekleştiğini ifade ederek, Bu vesileyle emeği geçenlere Patrikhanemizin ve Patrik Efendimizin şükranlarını arz ederim. dedi. Dinidis, Ortodoks Hristiyanlar olarak inanç hürriyeti konusunda göstermiş oldukları hassasiyet ve bugünkü ayinin gerçekleştirebilmesi hususunda vermiş oldukları izin için Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu'na teşekkür etti. Küresel ölçekte Kovid-19 salgınının son bulması, ülkenin kardeşliğinin ve huzurunun daim olmasını dileyen Dinidis, Bütün dünyaya barış ortamının tesisi için Meryem Anamızın şefaatleriyle yüce Allahımıza niyaz ederiz. diye konuştu.Ayine katılan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de gazetecilere yaptığı açıklamada, Trabzonun farklı dinlerden ve farklı etnik gruplardan insanların bir arada olmasıyla iftihar edilen bir şehir olduğunu söyledi. Berger, şunları kaydetti:Tabii ki böyle bir yerin dini olarak da hizmete açılması çok güzel bir şey, aynı zamanda Türkiye için bir cazibe noktası. Ülkedeki birçok yer gibi farklı dinlere ait ibadet yerlerinin olması Türkiye için büyük bir cazibe noktası ki burası UNESCO Dünya Mirasında da yer alıyor. Restorasyon çalışmaları da gerçekten hakkını vermiş, bu törenin gerçekleştirilmiş olması da çok memnun edici oldu. Sümela Manastırı'nda 88 yıl aradan sonra 2010'dan beri yılda bir kez Hristiyan Ortodoksların ayin yapmasına izin veriliyor. Altındere Vadisi'ndeki Karadağ'ın eteklerinde, vadiden yaklaşık 300 metre yüksekteki ormanlık alanda bulunan Sümela Manastırı, halk arasında Meryem Ana adı ile biliniyor. Sümela Manastırı'nın 18. yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarları fresklerle süslü. 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazandı ve en zenginleşti. Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu ettiği bir mekan olarak ünlendi. Sümela Manastırı'nın başlıca bölümleri ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazma olarak biliniyor. Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alana inşa edildi. Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumda. Dar, uzun merdivenle girilen manastırın giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunuyor. Buradan bir merdivenle iç avluya iniliyor. Solda manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunuyor. Sağ tarafında kütüphane bulunuyor. Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm, kesiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmış. Şapeldeki freskler 18. yüzyılın başlarına tarihlenmekte ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka olarak görülüyor. En alt tabakanın freskleri daha üstün nitelikte olduğu belirtiliyor. Sümela Manastırı'nda yer yer sökülerek alınmış olan ve oldukça harap bir görünüm taşıyan fresklerde işlenen başlıca konular İncil'den alınmış sahneler, Hz. İsa ve Meryem Ana'nın hayatı ile ilgili tasvirler.