STK'ların yeni '301' önerisi hazır

Sivil toplum örgütleri, uzun süredir Türkiye gündeminden düşmeyen Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesiyle ilgili değişiklik önerilerini açıkladı: "Madde metnindeki "Türklük" tanımı korunsun, "aşağılama" ifadesi yerine "tahkir ve tezyif" denilsin."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türk-İş, Hak-İş, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD) ve İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) üzerinde uzlaşma sağladığı 301'inci maddeyle ilgili değişiklik önerisini İKV Başkanı Davut Ökütçü açıkladı.
 
Maddenin mevcut halinin muğlak ve farklı anlamlara yol açtığını belirten Ökütçü, "Maddenin yoruma bu kadar açık olmaması gerekir. Yasa metninin muğlak ifadelerden arınması ve gereksiz kovuşturmalara meydan vermemesi gereken düşünce özgürlüğünde subjektifin en aza indirilmesi gerekir" dedi.
 
Karar alıcıların yasal düzenlemelerde toplumdan görüş almasının önemli ve olumlu olduğunu ifade eden Ökütçü, "Farklı duruşlarımız olmasına karşın uzlaşı kültürü içinde bir araya geldik. Ortak paydalarımızı belirledik ve bir mutabakata vardık" diye konuştu.
 
Tartışmalı 301'inci maddenin mevcut hali:
 
1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
 
Sivil toplum kuruluşlarının (STK) 301'inci madde önerisi:
 
1) Türklüğü, Türk milletini, TBMM'yi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletini, yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen tahkir ve tezyif edenlere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir. 
2) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç teşkil etmez.
 
Maddenin gerekçeli bölümüyle ilgili talepler:
 
Yanlış anlamalar, tereddütler, teknik olarak uygulama sorunları yaratan 'Türklük' kavramının, Anayasa'nın 66'ncı maddesinde tanımlandığı şekilde, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesinden yola çıkılarak, "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk milletidir" olarak anlaşılması gerekir.
 
Madde metnindeki 'Türklük' tanımının korunması gerektiğini belirten sivil toplum kuruluşları, maddenin gerekçe metninin ise Anayasa'nın 66'ncı maddesindekine uygun olarak düzenlenmesini önerdi.
 
* Mevcut maddedeki "aşağılama" ifadesi, anılan varlıkları "tahkir (aşağılama, onur kırma, onuruna dokunma) ve tezyif (birşeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme)" olarak değiştirildi.
 
Suçun oluşması için iki tanımın da mevcut olması gerektiği belirtilen gerekçede, eylemde kasıt aranması gerektiği de yer aldı.
 
* Ayrıca, mevcut maddekinin aksine, suçu işleyenlere tek ve aynı cezanın verilmesi uygun öngörüldü.
 
* Türk milletinin tahkir ve tezyif edilmesi suçunun yurtiçinde veya yurtdışında gerçekleştirilmesi açısından ise ceza farkı uygun görülmedi.
 
* Türkiye'nin ilk imzacıları arasında yer aldığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de, şiddet ve açık hakaret içermediği sürece insanların düşüncelerini ifade etmeleri gerektiğini savunduğu hatırlatıldı.
 
Hükümete işbirliği ve diyalog çağrısı
 
Ökütçü, "Bizler madde metnini nasıl kaleme alırsam alalım kuşkusuz Meclis'te son şeklini alacaktır. Hükümet sivil toplumla yeni bir sözleşme yapmalı, STK'larla işbirliğini artırmalıdır" dedi.
 
"En hızlı ilerleme, talep tabandan geldiği zaman olmaktadır" diyen Ökütçü, "Ortaya koyduğumuz metin ve gerekçeleri bir bütündür. Hükümetimizden Meclisimizden beklediğimiz, bu önerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve siyasiler tarafından doğru algılanmasıdır" ifadesini kullandı.
 
Hükümetin bu konuda çözüm iradesi göstermesi gerektiğinin altını çizen Ökütçü, "301 ile ilgili tartışmaların Türkiye'nin gündeminden düşmesini amaçlıyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi için doğru tespit şart. Sorunların genel envanteri çıkarılmalıdır" dedi.
 
Güçlü bir Türkiye için toplumun bütün kesimlerine ihtiyaç olduğunu belirten Ökütçü, "Herkes önce kendi kapısının önünü temizlemeli" diye konuştu.
 
"Değişiklik metninin herşeyi daha kötüye götüren bir metin olması söz konusu değil" diyen İKV Başkanı, "Temelde birey odaklı olmak, bireyin haklarını en etkin şekilde kullanma hakkına saygı gösterecek şekilde bu yasanın uygulanması gerekir. Bizim temel mesajımız bu. Bizler bir metinle geldik. Yasalaşacak diye birşey yok. İleriye ya da geriye götüren birşey değil. Değişiklik hissettiğimiz için bunu yaptık" açıklamasını yaptı.