STK'lardan Bahar Kalkanı'na destek
Sivil toplum kuruluşları ortak basın açıklamasında, bugün ordunun Suriye'de, milli güvenliği muhafaza etmenin yanında, yeni bir göç dalgasının ve insanlık dramının engellenmesi maksadıyla uluslararası hukuka uygun şekilde bulunmasını önemsediklerini bildirdi.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Hamza Akbulut, Milli İrade Platformu İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Mehmet Güney, Türkiye Gençlik STK’ları Platformu Başkanı Ömer Faruk Terzi, İslam Dünyası STK’ları Birliği Genel Sekreteri Ali Kurt, Suriye'nin idlib kentinde yaşananlara ilişkin Haliç Kongre Merkezi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Sivil toplum kuruluşları adına "Bir Ölür, Bin Diriliriz" başlıklı ortak basın açıklamasını okuyan Akbulut, Türkiye'nin kadim tarihinden ve köklü medeniyetinden aldığı ilhamla, her zaman bölgesinde ve dünyada barışa hizmet eden adımların öncüsü olduğunu söyledi.
İstiklal Savaşı'ndan bugüne kadar bağımsızlık, güvenlik ve refah için çok önemli mücadelelerin yürütüldüğünü belirten Akbulut, bu mücadelelerin her birinde aziz milletin ortaya koyduğu seferberlik ruhunun, tüm dünya için eşsiz bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Sivil toplum kuruluşları olarak, hayati bir süreçten geçilen bugünlerde, devletin, ülke güvenliği ve menfaatlerini esas alan, aynı zamanda bölgede barışın tesisi ve muhafazasını gözeten adımlarını sonuna kadar desteklediklerini vurgulayan Akbulut, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizi tehdit eden tüm unsurlara karşı yürüttüğümüz mücadelenin, geçmişte olduğu gibi bugün de devlet-millet bütünleşmesiyle, birlik ve beraberlik içinde başarıya ulaşacağına yürekten inanıyoruz. Bu süreçte, ülkemizin yüksek menfaatlerini, sınırlarımızı ve geleceğimizi korumak için azim ve kararlılıkla görevlerini ifa eden kahraman ordumuzla gurur duyuyoruz.
Son günlerde İdlib'de yaşananlar hepimizi derinden üzmüştür. Rejim unsurları tarafından düzenlenen hain saldırılarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz. Bugün ordumuzun, Suriye'de milli güvenliğimizi muhafaza etmenin yanında, yeni bir göç dalgasının ve insanlık dramının engellenmesi maksadıyla uluslararası hukuka uygun şekilde bulunmasını önemsiyoruz. Çeşitli saldırı ve girişimlerle akamete uğratılmaya çalışılsa da söz konusu mücadelemizin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. "
Suriye'de yaşanan gelişmelerin, Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini belirten Akbulut, "Bugün 4 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yapan ülkemizin sınırlarına 1,5 milyon Suriyeli'nin daha gelmiş olması, bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır.
Suriye topraklarından ülkemize yönelik terör tehdidini bertaraf etmek için Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekatlarıyla terör örgütlerine karşı yürütülen kararlı mücadeleye nasıl destek verdiysek, Bahar Kalkanı Harekatını da aynı şekilde destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Terörü kaynağında kurutmaya dönük bu mücadelenin aynı şekilde kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini savunduklarını ifade eden Akbulut, "Biliyoruz ki Türkiye'nin Suriye'deki varlığını sorgulamak, sınır güvenliğimizi yok saymak anlamına gelmektedir. Çeşitli ülkelerin terörist gruplar lehine yaklaşımları ve bölgesel istikrarsızlığı desteklemeleri, bu mücadeleyi çoğu zaman tek başımıza verdiğimizi göstermiştir. Ancak feraset sahibi milletimiz her zaman devletinin yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Biz de sivil toplum örgütleri olarak bu aziz milletin bir parçası olmakla iftihar ediyoruz." diye konuştu.
"TÜRKİYE, BÖLGESİNDE VE DÜNYADA BARIŞIN ANAHTARIDIR"
Bölgede yaşanan gelişmeler doğrultusunda, Türkiye'nin huzur ve güvenliği için devletin zalim, katil ve canilere karşı aldığı her kararın arkasında olduklarını ve atılan her adımı desteklediklerini vurgulayan Akbulut, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm zorlukların üstesinden birlik ve beraberlik içinde geleceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Türkiye bir barış ülkesidir. Türkiye, bölgesinde ve dünyada barışın anahtarıdır. Yolumuza çıkarılan tüm engellere ve saldırılara rağmen, ulusal güvenliğimizin korunması, yeni insani krizlerin önlenmesi ve bölgemizde barışın tesis edilmesi için çaba gösteren devletimizin ve ordumuzun destekçisi olmaya ve gerektiğinde yanlarında mücadele etmeye hazır olduğumuzu tüm dünyaya ilan etmek istiyoruz. Fedakar ecdadımızın ve kahraman şehitlerimizin emaneti bu vatana, her koşulda sahip çıkacağımızı, devlet-millet bütünleşmesiyle mücadelemizi ele ele, omuz omuza vereceğimizi bir kez daha dünyaya haykırıyoruz."
HİSARCIKLIOĞLU: TÜRK MİLLETİ HER TÜRLÜ ZORLUĞU AŞMASINI BİLEN BİR MİLLET
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk milletinin her türlü zorluğu aşmasını bilen bir millet olduğunu belirterek, "Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz." dedi.
Hisarcıklıoğlu, TOBB İkiz Kuleler'de İdlib'de gerçekleşen hain saldırıya tepki göstermek için Türkiye'nin önde gelen 30'a yakın sendika, konfederasyon, meslek ve sivil toplum örgütlerinin ortak açıklamasını okudu.
Her kritik dönemde milletin ve devletin yanında durduklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, üstlendikleri sorumluluğun hakkını vererek hareket ettiklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerin ruhlarının şad olması dileğinde bulunarak, "Rabbim şehitlerimizin mekanını cennet, eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Askerlerimiz İdlib'de hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı." ifadesini kullandı.
Suriye'de yaşanan zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünyanın sessiz kaldığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin barış ve huzur odaklı çabalarının pek çok ülkede karşılık görmediğini dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:
"Buradan tekrar sesleniyoruz. Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye'yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez. Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuz."
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve ordusunun, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde verdiğini belirterek, acımasız saldırıyı gerçekleştirenlerin bunun bedelini ödeyeceklerini, Bahar Kalkanı harekatıyla bu bedeli ödemeye başladıklarını söyledi.
"ÜLKEMİZİN MENFAATİ, HER ŞEYİN ÜSTÜNDE"
Türk milletinin her türlü zorluğu aşmasını bilen bir millet olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkların bir tarafta bırakıldığını vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, sabır ve dayanışma gösterdiklerine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye'nin tüm kesimlerini temsil eden mesleki ve sivil toplum örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın, atılacak her adımın arkasındayız. Cenabıhak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın."
Hisarcıklıoğu daha sonra, Türkiye'nin 7 bölgesini temsilen Batman, Denizli, Edirne, Gaziantep, Hatay, Trabzon ve Van ticaret ve sanayi oda başkanlarına bağlanarak duygu ve düşüncelerini aldı.
KATILIMCILAR
Açıklamaya destek veren STK'ler şöyle sıralandı:
"Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İş), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Türkiye Noterler Birliği (TNB)."
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da ATO'da, TOBB ile eş zamanlı olarak ortak açıklamayı okudu.