STK'lar saldırıyı kınadı

Hakkari Çukurca'da yaşanan saldırıya sendikalar, meslek ve sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerden tepkiler geldi. Saldırıyı kınayan ve yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı dileyen örgütler, çatışma konseptinin gittikçe gelişmesinin yarattığı tehlikeye dikkat çekti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

KESK Yürütme Kurulundan yapılan açıklamada, Hakkari Çukurca'da yaşanan çatışma sonucu 24 gencin yaşamını yitirmesi, onlarcasının yaralanmasından büyük üzüntü duyulduğu ifade edilerek, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır dileğinde bulunuldu.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yıllardır atılan her kurşunun, patlayan her mayının daha fazla acıya ve kana sebep olduğunu söylüyoruz. Yıllardır sorunların barış ve demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Hala çatışma ve güvenlik eksenli politikalardan medet umulması zihniyetinin, çocukların, gençlerin ölümüne ve geleceğin karartılmasına neden oluyor. Bir damla kanın akmasına, bir insanımızın canının acımasına, yeni ocaklara ateş düşmesine tahammülümüz kalmadı. Cezaevlerinin tıka basa doldurulmasına tahammülümüz kalmadı. Yaşamını yitirenlerin, evlerine ateş düşenlerin, bedel ödeyenlerin hep yoksul kesimlerin olması gerçeği karşısında hala egemenlerin savaş çığlıkları atmasına tahammülümüz kalmadı. Artık yeter, kimse ölmesin. Kimsenin ölmemesi, daha fazla kan ve gözyaşı dökülmemesi ve barış ortamının tesisi için acil adımlar atılmalıdır."

"Tarifsiz bir üzüntüyle, acı içindeyiz"

DİSK Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, Hakkari'deki saldırı "tarifsiz bir üzüntüyle, acı içindeyiz" ifadeleriyle kınandı. Ölenlerin ailelerinin yürek yakan acısını anlamaya ve anlatmaya çalışmanın mümkün olmadığı bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Toplumda barış çağrıları arttıkça, Kürt sorununun demokratik çözümünden yana acil adımlar atılması gerektiği söylendikçe, buna ters orantılı olarak, özel birliklerin sayısının artırılması, operasyonların büyütülmesi, seçilmişlerin yaygın şekilde gözaltına alınması, çatışmaların daha yüksek ölümlere yol açacak biçimde yayılması gibi, çatışma konsepti gittikçe geliştiriliyor."

"Acılar, barışa ve demokrasiye ulaşmakta engel"

Diş Hekimleri Birliğinden yapılan açıklamada, terörün, şiddeti çözüm yolu olarak görenlerin, insanların yaşamını elinden alma hakkını kendinde görenlerin tercihi olduğu ifade edildi. Acıların, barışa ve demokrasiye ulaşmakta engel olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Bu nedenle şiddeti siyaset yapma yöntemi olarak kullananları, toplumumuzdaki mozaiği yok sayarak insanlarımızın arasındaki etnik farklılıkları ayrılık gerekçesi olarak gören ya da aynılaştırmaya çalışanlara en iyi çözümün birlikte kardeşçe yaşamak olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Kanla yazılanın acıyla hatırlanacağını unutmamak gerekiyor."

"Her türlü şiddeti kınıyoruz"

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Osman Biçer de yaptığı yazılı açıklamada, başsağlığı dileğinde bulunarak, "Bugün savaş naraları atmanın, kahramanlık destanları yazmanın değil, bu toprakların acı kaderinin ardından ağıtlar yakmanın günüdür" ifadesini kullandı. Biçer, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda giderek artan şiddet olayları, tüm yurttaşlarımızın yüreğini dağlamaya, vicdanlarını sızlatmaya, gözlerini yaşartmaya devam ediyor. Sıkılı yumruklar ve birbirine doğrultulmuş namlularla bu sorunu çözemeyeceğimiz aşikar. Her cenazenin ardından, hepimiz ağlıyoruz. Genç yaşlı, kadın erkek, çoluk çocuk demeden yaşamını yitiren insanlarımızın ardından ağlamaktan yorgun ve bitap düştük. Şiddet nereden ve nasıl gelirse gelsin karşısındayız. İnsanların ölmesine, sakat kalmasına, yaralanmasına neden olan her türlü şiddeti açıkça kınıyoruz."

Türkiye Maden İşçileri Sendikasından yapılan açıklamada da terörün ve teröre destek bütün odakların üzerine, devletin büyük bir kararlılıkla, tavizsiz gitmesi gerektiğinin altı çizildi.

"Bu kan deryasının içinde hepimiz boğulacağız"

Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) yapılan açıklamada ise PKK saldırısında yaşamını yitiren gençlerin ailelerine başsağlığı dilenerek, şunlara yer verildi:

"Gencecik bedenler toprağa düşmeye devam ederken artık hiçbir sözün kıymeti kalmamıştır. İnsanlık ölüyor. Artık bir 'bilek güreşi' olarak süren bu çatışmada en masumlar hayatını kaybederken birileri savaş nutukları çekmekten başka bir şey yapmıyor. Şimdi savaş naraları atmanın, kahramanlık destanları yazmanın değil, bu toprakların acı kaderinin ağıtlarını yakmanın günüdür. Gençlerimiz ölmeye devam ederken barış ve kardeşlik de toprağın yedi kat dibinde kalmaya devam edecektir. Bir kez daha sesleniyoruz, PKK artık silahlı saldırılara son vermeli; devlet askeri-siyasi operasyonlardan vazgeçmelidir. Yoksa bu kan deryasında hepimiz boğulacağız."