“25-30 BİN LİRALIK ÜRÜNLERİ 5 BİN LİRA GİBİ FİYATLARA SATIYORMUŞ GİBİ YAPIYORLAR"
Bahçeşehir Üniversitesi Siber Güvenlik Merkezi Müdürü ve Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Naci Ünal, "Bu dolandırıcılık yöntemini sosyal medyayı kullanarak yapıyorlar. 'Yurtdışına tayinim çıktı, yeni nişanlandım, yeni evlendim yurtdışına yerleşiyorum. Bu yüzden de eşyalarımı elimden çıkarmak istiyorum. Uygun fiyatlarla satıyorum' gibi çeşitli bahanelerle 25-30 bin liralık ürünleri 5 bin lira gibi fiyatlara satıyormuş gibi yaptıkları oluyor. Bunun yanında başka bir yöntemleri de bu uçaklarda, havayollarında unutulan eşyaları satıyormuş gibi yapmak oluyor. Bu eşyaları biliyorsunuz tüm hava yolları belli zaman aralıkları geçtikten sonra eğer sahibi çıkmazsa cüzi miktarda ihalelerle şirketlere devrediyorlar. Bu şirketler de uygun fiyatla diğer insanlara satıyorlar. Dolandırıcılar da sanki böyle bir operasyon varmış gibi davranıp, bu şekilde bir dolandırıcılık yoluna gidiyorlar. Siber güvenlik anlamında bu dolandırıcılıkları iki şekilde izah edebiliriz. Bunlardan bir tanesi sosyal mühendislik olarak dolandırıcılık yapılması. Sosyal mühendislik dediğimiz şey bizim verilerimizi kullanarak bizi manipüle etmeleri anlamına geliyor. Dolayısıyla burada kişi önemli değil. 1 milyon kişiye aynı mesaj gidiyor. Burada mesajdaki, fotoğraflardaki kişiler tamamen sanal, gerçek kişiler değiller. Sattıkları iddia edilen ürünler de gerçek değil. Bu 1 milyon kişinin yüzde biri bu olaya dahil olmuş olsa, çok yüksek miktarda bir meblağ ile karşılaşıyoruz zaten. Sosyal mühendislik kısmı bunu oluşturuyor. Link koyuyorlar, o linkten sizin banka hesabınıza ulaşıyorlar. Buradan da sizin 5 bin TL, 10 bin TL EFT, Havale yapmanızı istiyorlar. Bunu yaptıktan sonra tabii ürün gelmiyor, siz de paranızı kaybettiğinizle kalıyorsunuz. Bu işin bir de fishing yani oltalama kısmı var. Bazı dolandırıcılar da buraya farklı linkler koyuyorlar. Bu linklerde ise kredi kartı bilgilerini istiyorlar. Dolayısıyla siz bu linke tıkladığınız anda ya hesap numarasına yönlendiriliyorsunuz ki, bu en az zararla çıkacağınız kısım. Çünkü burada 5 bin lira, 10 bin lira kaybediyorsunuz. Diğer yöntemde ise kredi kartı bilgilerinizi karşı tarafın eline veriyorsunuz. Hele bir de çok profesyonel bir şekilde sistem hazırlanmışsa ve siz de şifrelerinizi girmişseniz buraya, kredi kartınızı karşı tarafın emrine amade hale getiriyorsunuz. Dolayısıyla onlar istedikleri miktarda parayı bu kredi kartınızdan çekiyorlar ve çok büyük mağduriyetler yaşamanıza sebep oluyorlar" şeklinde konuştu.
“BEDAVA PEYNİR FARE KAPANINDA OLUR"
Sosyal medyadaki tuzaklara dikkat çeken Ünal, “Bunun çözümüne gelecek olursak, sosyal medya mecralarında çok dikkatli olmamız lazım. Şu sözü hiçbir zaman unutmayacağız; 'Bedava peynir fare kapanında olur'. Herhangi bir şey çok çok ucuz veya ücretsizse ücret sizsiniz. Lütfen bunu unutmayın. Bu tür mesajları engelleyin. Engellemekle kalmayın, karşı tarafı mağdur etmek için, bu hesapların kapatılması yönünde şikayetlerde bulunun. Burada yaşanan dolandırıcılık olaylarında insanların üzüntülerinden, aç gözlülüklerinden, fırsatçılıklarından veya yardım etme isteklerinden yararlanmaya çalışıyorlar. Bu duygularla insanları manipüle ediyorlar. Lütfen 10 bin TL'lik bir ürünün 2-3 bin TL civarında ya da 30 bin liralık ürünün 5-10 bin TL'ye satılmayacağını göz ardı etmeyelim. İnsanlar maalesef bunlara dikkat etmiyorlar. Çünkü bir anda karşılaştıkları bu fırsatı kaçırmamak kaygısına düşüyorlar. Bir acelecilik ile bu duruma düşüyorlar. Karşı tarafın da istediği bu zaten. Bu şekilde dolandırılmış oluyorsunuz. Küçüklerden büyüklere herkesin siber güvenlik farkındalığıyla işlemlerini gerçekleştirmesi gerekiyor" diye konuştu.