SON DAKİKA: Borsa İstanbul'un 150. yılı: Erdoğan: Senaryolarla yatırımcı korkutuldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Borsa İstanbul'un 150. yılı Gong Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında, 'Daha fazla oy için borsa hedef alındı, senaryolarla yatırımcı korkutuldu. Piyasayı manipüle etmek isteyene fırsat vermeyeceğiz.' dedi. Mert Can Gülmez'in haberi
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
Borsa İstanbul 150. Gong töreninde sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Borsamız ilk kez 1873 yılında faaliyete başladı. 1985 yılına gelindiğinde İstanbul Menkul Kıymetler borsası kuruldu. Borsamız bir anonim şirkete dönüşerek daha şeffaf bir duruma kavuştu.
Bir buçuk asırdır ülkemizin büyümesi, istihdamın artması için çaba harcayan borsamızın tüm çalışanlarını hayırla yad ediyorum.
Borsamız 150 yıllık köklü tarihiyle Türkiye'nin son bir buçuk asırda inişli çıkışlı halinin en yakın tanıkları arasında yer alıyor.
Borsa İstanbul'u sadece cumhuriyetimizin değil küresel sistemin canlı tanıklarından olarak nitelendiriyoruz. Burada öncelikle şu hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Borsa'nın ilk kurulduğu yıllar Osmanlı'nın borçları ödemeye zorlandığı yıllara tekabül etmektedir. Galata bankerlerinin ülkenin yerel kaynaklarını nasıl engellediklerini çok net bir şekilde görüyoruz.
Battık bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına doğrudan katkısı olmayan diğer yatırım araçlarına yönlendirildi. Gelişmiş ülkelerde daha farklı bir durum söz konusudur.
Bizim bu doğrultuda daha kararlı bir duruş sergilememiz gerekiyor. Meydanı boş bırakamayız. Borsa İstanbul'dan bu konuda daha fazla çaba göstermelerini bekliyoruz.
İktidarımız döneminde, küresel ekonomiyle entegrasyon temel prensibimiz oldu. Sermaye piyasalarımızı rantiyeden çıkartarak, ülkemizin, milletimizin hizmetinde olmasını temenni ettik. Ekonomi ve finans sistemimizde yenilikler yaptık. İstanbul Finans Merkezi'nin de hizmete girmesiyle, Türkiye'nin finans alanındaki yeri daha da güçlendi. Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içerde hem dışarda giderek arttığını görüyoruz.
Türkiye uluslararası sermaye açısından çekim merkezi vasfını koruyor. Önümüzdeki dönemde sermaye piyasalarımızın daha da derinleşmesine ağırlık vereceğiz. Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz.