hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son dakika... Binali Yıldırım: Dünyanın sorunu, bölgesel ve küresel dengesizliklerdir

    Son dakika... Binali Yıldırım: Dünyanın sorunu, bölgesel ve küresel dengesizliklerdir
    expand

    TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Dünyanın sorunu, bölgesel ve küresel dengesizliklerdir, kalkınma ve refah açığıdır. Bu da bütün sorunların kaynağıdır. Sorunları çözmek için ülkeleri işgal ederek bir sonuç alamazsınız." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıldırım, Marmara Grubu Vakfı tarafından "Geleceğe Sorumluluk" ana temasıyla düzenlenen 22. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, geleceğin dünyasının yapay zeka olduğunu vurgulayarak, geleceğin dünyasının bugün bilinen mesleklerin yarısının ortadan kalktığı bir dünya olduğunu söyledi.

    Geleceğin dünyasıyla bağları koparmamak için yapay zeka alanına şimdiden yatırım yapılması gerektiğine değinen Yıldırım, insan zekası ile insanın zekasından çıkan yapay zeka rekabetinin, gelecek yıllarda gittikçe kızışacağını belirtti.

    Bilişim ve teknoloji çağında artık savaşların da gücün de şeklinin değiştiğini ifade eden Yıldırım, " Bugün dünyanın en büyük gücü bilgidir. Bilgiye hakim olan, bilgiyi üreten ve bilgiyi kullananlar, bir adım öne çıkmaktadır. Geleceğimizi, devletlerimizi ve milletlerimizin ortak çıkarlarını düşünerek planlamak mecburiyetimiz var. Bu nedenle Avrasya coğrafyasında var olan yönetişim sorununu, demokrasi ve hukuk açığının süratle giderilmesi gerekiyor." dedi.

    Ekonomik anlamda tarihi İpek Yolu ve Baharat Yolu'nun tekrar canlandırılmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bu konuda Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'nin, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesi, tarihi İpek Yolu'nun önemli bir halkasını teşkil etmektedir. Çin'in de dahil olduğu kuşak ve yol projesi, adım adım tarihi İpek Yolu'nun modern demir ağlarla ihya edildiği bir projeye dönüşmektedir." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yıldırım, TANAP, TAP, Şark Deniz Projesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesi, Mavi Akım Projesi, Türk Akım Projesi'nin Avrasya coğrafyası üzerinden dünyanın Avrupa'ya ve dünyanın diğer bölümlerine enerji sağlayan projeler olduğunu hatırlattı.

    Avrasya'da yaşayan 5 milyar nüfusun ulaşım, konaklama, haberleşme imkanlarının daha da kolaylaştırılması, ülkeler arasındaki sayısal boşluğun azaltılması gerektiğini aktaran Yıldırım, bölgede nüfusun birbiriyle etkileşimi, ulaşım, iletişim imkanları arttığında, dostlukların da daha fazla artacağını, ticaretin, refahın artacağını, anlaşmazlıkların azalacağını söyledi.

    Avrasya ülkeleri bunu başarırsa gelecek kuşaklara büyük bir miras bırakacağını ifade eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

    "Medeniyet, itibar gördüğü yerde konaklar. Bu sebeple yüzlerce yıldır, doğudan batıya, doğudan batıya doğru sürekli bir hareket olmuştur. Son süreçte Avrupa'ya hatta Amerika'ya kadar ulaşmıştır. Şimdi dönüş vaktidir. Dünyanın zenginlik merkezlerinin artık batıdan doğuya doğru hareket ettiğini görmekteyiz. Bunun en somut örneği Türkiye'de yaşanıyor. Türkiye 2 milyon kapasiteli, dünyanın en büyük havalimanını yaptı. Bu, tesadüfi değildir. 1970'li yıllarda havacılığın merkezi Amerika'da, 1980'li yıllarda Avrupa'nın batısında, 1990'lı yıllarda Orta Avrupa'da, 2000'li yıllarda bizim bulunduğumuz bu coğrafyada. Çünkü medeniyet aksının doğuya doğru kaymasına paralel, havacılığın merkezi de onu takip ediyor. Bu bakımdan ülkemiz yakın zamanda hem bölgesel hem küresel hava ulaşım sisteminin merkezi haline geliyor."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Medeniyetin merkezi diye düşünülen Avrupa ne yapıyor?"

    TBMM Başkanı Yıldırım, Türkiye'nin Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı yerlerini, memleketlerini terk etmek zorunda kalan 4 milyona yakın insana ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

    "Peki medeniyetin merkezi diye düşünülen Avrupa ne yapıyor? Onların Akdeniz'in sularında yok olmasını seyrediyor veya ülkelerinin sınırlarına yüksek duvarlar örmekten bahsediyor. Amerika da bundan başka bir şey yapmıyor. Güney Amerika'da yaşanan sorunları çözmek yerine, ülkeye girişi engelleyecek fiziki duvarlar kurmak, gelecekte insanlığın barışına, refahına, huzuruna hiç bir katkı sağlamayacağı gibi bugün en büyük tehlikelerden biri olan terörü DEAŞ örgütü de dahil olmak üzere aşırıcılık akımını güçlendirmekten başka hiç bir işe yaramayacaktır. Bunu anladığınız zaman da vakit çok geç olacak."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye'nin 2017 yılında küresel anlamda 8 milyarın üzerinde insani yardım yaptığını anlatan Yıldırım, "GSMH'nın yüzde biri kadar biz dış yardım yaptık, sosyal destekte bulunduk. Yardım yaparken de kimsenin dinine, rengine, inancına bakmadık. Çünkü daha huzurlu yaşamak istediğimiz bir dünya var. Komşumuz açken tok yatmayı günah kabul eden bir anlayışımız var. ABD'nin ve AB üyesi ülkelerin de aynı şeyi yapmasını bekliyoruz. ABD'nin GSMH'sı 20 trilyon dolar. AB'nin toplam milli hasılası 15 trilyon dolar. Toplamda 35 trilyon dolar yapar. Eğer yüzde birini ihtiyacı olan insanlara verseler 350 milyar dolar eder. 350 milyar dolar para ile bir çok konu hallolur. Afrika'daki susuzluk, alt yapı yetersizlikleri, az gelişmiş ülkelerdeki sorunların hepsi ortadan kalkar. Dünyada açlık diye bir konu kalmaz." diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "BM, savaşı önleyen değil savaşı önleyemeyen bir kuruluş haline gelmiştir"

    Dünyada aşırı şişmanlıkla mücadele için çok büyük paraların harcandığını, o paraların yarısıyla açlıktan ölmek zorunda kalan insanları kurtarmanın mümkün olduğunu aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Dünyanın sorunu, bölgesel ve küresel dengesizliklerdir, kalkınma ve refah açığıdır. Bu da bütün sorunların kaynağıdır. Sorunları çözmek için ülkeleri işgal ederek bir sonuç alamazsınız. Irak, Afganistan, Libya'da olanlara bakın, eskisinden daha mı iyi oldu? Daha kötü oldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir daha savaş olmasın diye kurulan BM, bugün savaşı önleyen değil, savaşı önleyemeyen bir kuruluş haline gelmiştir. O bakımdan yapısının süratle gözden geçirilmesi gerekir. Dengeli bir güvenlik konseyi yapısına ihtiyaç vardır."

    Avrasya ülkelerinin kendi istikbaline, kendi kaderine daha çok sahip çıkması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Türkiye'nin bu noktada önemli bir görevi ifa ettiğini söyledi.

    Türkiye'nin 143 yıllık bir parlamento geçmişi, 69 yıllık çok partili yönetim tecrübesine sahip olduğunu hatırlatan Yıldırım, dünyada kimsenin, hiçbir ülkenin geri kalmasını istemediklerini ifade etti.

    Yıldırım, dünya nüfusunun 2050 yılında yüzde 20 daha artacağı göz önüne alındığında, toplam gelirin de üç kat artacağı dikkate alındığında, bölgesel dengesizliklerin giderilmesine yönelik yapacak çok işin olduğunu sözlerine ekledi.

    TBMM Başkanı Yıldırım, konuşmasının ardından, Marmara Grubu Vakfı'nda 10 yılını idrak eden üyelere onur madalyalarını takdim etti. Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Akkan Suver de Yıldırım'a günün anısına hediye sundu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow