Son dakika... BDDK yönetici ve çalışanları hakkında FETÖ iddianamesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın kişiler, bazı iş adamları ile TÜRGEV ve İHH'nın hesaplarını sorgulayarak FETÖ'ye bilgi aktardıkları iddia edilen 32 BDDK yöneticisi ve çalışanı ile Fetullah Gülen hakkında iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, BDDK'nın çalışma esaslarına aykırı şekilde bazı iş adamları ile TÜRGEV ve İHH gibi vakıfların banka hesaplarının usulsüz sorgulanarak elde edilen bilgilerin FETÖ/PDY'ye aktarılmasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile bazı BDDK yönetici ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 33 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ / PDY yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu)'nda görevli 32 yeminli murakıbın soruşturması tamamlandı. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede bir numaralı şüpheli olarak Fetullah Gülen ile 31'i tutuklu 32 eski BDDK murakıbı da şüpheli olarak yer aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 24 yeni ve eski bakan müşteki olarak yer aldı.
Yine hesapları usulsüz incelenen iş adamları Nihat Özdemir, Ethem Sancak, Cemal Kalyoncu, Mehmet Cengiz ve Muharrem Usta ile Emine Erdoğan'ın özel kalem müdürü Ela Çakıcı, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Yunus Arıncı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Abdülkadir Kart'ın da arasında olduğu 30 kişi ile bu kişilere ait 31 şirket de müşteki tüzel kişilik olarak yer aldı.
Hesapları usulsüz incelenen Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) ile Halkevleri Vakfı da müşteki vakıflar olarak yer aldı.
İddianamede şüpheli Oktay Çolak'ın BDDK'da bankalar yeminli murakıbı, denetimden sorumlu 3. daire başkanı ve katılım bankalarından sorumlu daire başkan vekili olarak görev yaptığı belirtildi. Şüpheli Çolak'ın başkanlığını yaptığı dairede denetim yapan baş murakıp, murakıp ve murakıp yardımcılarını görevlendirme, sevk ve idare etme, çalışmalarını ve hazırladıkları raporları denetleme yetkisine sahip olduğu anlatılan iddianamede, şüphelinin bu yetkisini ve görevinin gereğini, kamu görevlisi sorumluluğuyla yerine getirmediği, FETÖ/PDY'nin amacı doğrultusunda örgüt mensubu denetim personelinin usulsüz sorgu yapmasına, gerçeğe aykırı rapor düzenlemesine ve düzenledikleri rapor ve belgeleri örgütün amacı doğrultusunda BDDK ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti aleyhine ulusal ve uluslararası kamuoyunda olumsuz algı ve baskı oluşturmak üzere örgüte ait yayın organlarına sızdırmalarını sağladığı vurgulandı.
Kamu bankalarıyla ilgili ihbar mektubu
İddianamede şüpheli Çolak'ın Ocak 2014'te denetim 3. daireye başkan vekili olarak görevlendirildiği, örgütün amacı doğrultusunda en önemli görevini ifa ederek, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün bilindik yöntemleriyle gönderilen kamu bankalarıyla ilgili isimsiz-tarihsiz ihbar mektubunu, BDDK'nın genel işleyişini yok sayarak, başkanlık oluru almaksızın, 21 Şubat 2014'te işleme koyup denetim ekibi görevlendirdiği anlatıldı.
Çolak'ın şüpheliler Ramazan Canik ve Serhat Tiryakioğlu'nun da aralarında bulunduğu örgüt mensuplarından oluşan ekibe örgütün amacı doğrultusunda kamu bankalarını zorda bırakma amaçlı rapor hazırlattığı belirtilen iddianamede, denetim tekniklerine aykırı bu rapor tamamlandığında, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü tarafından yayın organlarında maniple edilerek kuruma ve hükümete baskı aracı olarak kullanılmak istendiği vurgulandı.
Bank Asya'nın TMSF'ye devrini engellemeye çalıştı
İddianamede şüpheli Çolak'ın daha sonra katılım bankalarından sorumlu daire başkan vekilliğine getirildiği, burada da örgüte ait Bank Asya'yla ilgili işlemleri takip ettiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Bu dönemde, şüpheliler Ali Güleç ve Mustafa Birdişli'nin bankanın TMSF'ye devrini engellemek için bankanın notunu kasıtlı olarak yükselttikleri, 19 Mart 2015'te rapor hazırlandığı, örgütün finans ayağıyla ilgili tüm kurum işlemleri örgüte sızdırılarak kurumun müdahalesinin engellenmek istendiği anlatıldı.
Kurum imamı', örgüt yöneticisi Naci Tosun'un yeğeni
İddianamede şüpheli Utku Tosun'un 2008-2014 yıllarında denetimden sorumlu daire başkanı olarak görev yaptığı, kurumda bulunduğu süre zarfında (2015 Mayıs ayında Sektörel İzlemeye gönderildi) FETO¨/PDY yapılanması minvalinde kurum imamı olabileceğinin değerlendirildiği belirtildi.
Şüpheli Tosun'un FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün çok önemli 10 adamından biri olan ve şu an firari olup bulana ödül vadedilen eski Kaynak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un yeğeni olduğu aktarılan iddianamede, Sabri Uzun'un 'İn'' adlı kitabında adının, askeri okuldan Fetullahçı olması nedeniyle atılan ''Utku T.'' şeklinde geçtiği, söz konusu Utku T.'nin Utku Tosun olabileceği şeklinde tespitler yapıldığından bahsedildi.
İstenen cezalar
FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen için, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" ve "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçlarından ise 43 yıldan 73 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 32 eski BDDK Murakıbı hakkında ise, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilirken, "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçlarından çeşitli oranlarda hapis cezaları talep edildi.
'Amaç, hükümeti uluslararası kamuoyunda baskı altına almak'
İddianamede, "Yapılan usulsüz sorgulamalarla, FETÖ'nün 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarına delil temin etmek istemesi ve usulsüz sorgulamayla elde ettiği bilgiyi de kumpas soruşturmasında olduğu gibi, ulusal ve uluslararası kamuoyunda yolsuzluk ve usulsüzlük algısı oluşturmak için kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini baskı altına alıp, görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellenmek istemesidir" denildi.
17 bankada 60 hesap sorgulandı
İddianamede yer alan BDDK raporunda, aralarında yeminli murakıp ve yardımcı yeminli murakıpların 17 bankada, 1 Ocak 2013 ile 30 Haziran 2014 tarihleri arasında 317 kez incelemede bulunduğu, inceleme sırasında murakıpların hesaplarda toplamda 5270 adet sorgulama yaptıkları, bunlardan 60 gerçek ve tüzel kişinin hesabında ise olağandışı bir şekilde inceleme yaptıklarının log kayıtlarıyla tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, şüpheli Murat Yıldırım'ın BDDK'da bankalar yeminli murakıbı olarak görev yaptığı, 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarına hazırlık amacıyla mağdur ve müştekilerin hesaplarında BDDK'nın, MASAK'ın ya da adli mercilerin herhangi bir görevlendirilmesi olmaksızın yasa dışı sorgu yaptığının tespit edildiği kaydedildi.
En sık ve yaygın sorgulama 17-25 Aralık döneminde
2013'ün Haziran, Kasım ve Aralık aylarında yaygın sorgulama yapıldığına dikkat çekilen BDDK raporunda, en yoğun sorgulamanın Aralık ayında gerçekleştiği vurgulandı. En çok hesapları incelenen iş adamlarının Ethem Sancak, Mehmet Cengiz, Mustafa Latif Topbaş, İbrahim Çeçen, Cengiz Aktürk, Muharrem Usta olduğu belirtilen iddianamede yine en çok usulsüz sorgulama yapılan şirket hesaplarının da bu iş adamlarına ait şirketler olduğu kaydedildi. Şüpheli Murat Yıldırım'ın yasa dışı olarak sorgulama yaptığı ve bu sorgu sonuçlarını herhangi bir resmi bildirim, mütalaa ve rapora konu etmeksizin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'ne aktarılmasını sağladığı vurgulandı.
'Sorgulanan hesaplar Cumhurbaşkanı'na yakın kişiler'
Bankalar yeminli murakıplarının, bankalarda yerinde denetim yapmalarının faaliyetleri arasında yer aldığı belirtilen raporda, "Ancak bahis konusu gerçek kişi sorgulamaların, müşterilerin mevduat hesaplarına odaklanması, sorgulamaların sayı ve sıklığı, belirli dönemler ve birbirine yakın veya aynı tarih itibariyle birden fazla bankada gerçekleştirilmesi, aynı bankada aynı denetim elemanı tarafından aynı müşteri için farklı tarihlerde dahi sorgulama yapılması, koordineli bir sorgulama faaliyeti yürütülmesi izlenimi edinilmesi, ayrıca anılan gerçek kişilerden bazılarının o dönem Başbakanlık görevini icra eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın kişiler olduğunun anlaşılması, yine bazı gerçek kişilerin adının daha sonra kamuoyunda 17-25 Aralık soruşturmalarında geçmesi dikkat çekici bulunmuştur" ifadelerine yer verildi.
İddianamede şüpheli Murat Yıldırım'ın eylemlerine ilişkin ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Şüpheliler Aydın İşsever ve Hasan Yassıörenli'nin 18 Haziran 2013'te yaptıkları konuşmada bahsettikleri denetimden sorumlu başkan yardımcısı firari Ozan Cangürel'in yasa dışı sorgu yapmak üzere görevlendirdiği anlaşılan şüpheli Murat Yıldırım hemen hemen dosya mağdurlarının tamamının ve bunlara ait firmaların hesaplarında yasa dışı sorgulamalar yapmış, bu sorgulamalardan özellikle Türkiye Gençlik ve Eğitime Destek Vakfı'yla ilgili yaptığı sorgu sonuçlarını örgüte aktarmakla kalmamıs¸ örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini hedef alma, görevini yapamaz hale getirme amacı doğrultusunda bu bilgileri sızdırıp, servis ederek önce Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Ahmet Haluk Koç'un 5 Şubat 2014 tarihli basın toplantısına, sonra da diğer basın yayın organlarına konu edilmesini sağlamıştır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Heyelana uykuda yakalandı! "Odanın içine topraklar girmişti"
AVM'de köpek kavgası: Güvenlik görevlisinden 'enteresan' müdahale! | Son Haberler
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ MESAJLARI! Resimli, anlamlı Dünya Çocuk Hakları Günü sözleri, mesajı 2024
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI TAKLİT TAĞŞİŞ LİSTESİ 2024: Sahte - hileli ürünler sorgulama ekranı (guvenilirgida.tarimorman.gov.tr)
Kan donduran olay! Annesini yaraladı, eniştesinin boğazını kesti