Son dakika! Aleyna Çakır’ın ölümünden Gülay Uygun’un ölümüne kadar neler yaşandı?

Aleyna Çakırın ölümü ve Ümitcan Uyguna yönelik suçlamalarla ilgili son dakika gelişmeleri birbirini izlerken Ümitcan Uygunun annesi Gülay Uygunun dağlık alanda ölü bulunması dün akşamın bir numaralı gündemi oldu. Peki, Aleyna Çakırın ölümünden bugüne neler yaşandı? Kimler, ne ile suçlandı? Gülay Uygun intihar mı etti, yoksa cinayete mi kurban gitti? İşte tüm ayrıntılarTarih 3 Haziran 2020. Gerçek adı Sema Esen olan 21 yaşındaki Aleyna Çakır Ankaradaki evinde ölü olarak bulundu. Aleyna Çakırın erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Ümitcan Uygun, sevgilisinin evine gittiğinde genç kızın cansız bedeniyle karşılaştığını ve polisi aradığını öne sürdü. Olay ilk önce intihar gibi görünüyordu. Ümitcan Uygun polis tarafında gözaltına alındı daha sonra ise serbest bırakıldı. Ardından sosyal medyada paylaşılan bazı görüntüler ve otopsi raporunda Aleyna Çakırın tırnaklarında bir erkek DNAsının bulunması süreci farklı bir noktaya evriltti. ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yeni iddialar ortaya atılmaya başlandı. Aleyna Çakır'ın ölümü, ilk kez Müge Anlının sunduğu programın 8 Eylül'deki yayınında ekranlara geldi. Aleyna Çakırın sevgilisi olduğu iddia edilen Ümitcan Uygun da bağlandığı bir programda suçsuz olduğunu öne sürdü. Aleyna Çakırın anne ve babası sinir krizi geçirdi. Programa telefon bağlantısı yapan çok sayıda görgü tanığı Ümitcan Uygunun sadece Aleyna Çakıra değil başka kadınlara da şiddet uyguladığını öne sürdü. Bazı ses kayıtları canlı yayında dinletildi. Ümitcan Uygunun Aleyna Çakırı defalarca darp ettiği ve parasını gasp ettiği de görgü tanıkları tarafından ekranlara dile getirildi. Ayrıca programda, Mart ayına ait Çakır'ın gördüğü şiddet sonucu yerde baygın yattığı görüntülere ilişkin soruşturma ile ölümüne yönelik soruşturmanın iki ayrı dosya halinde sürdürüldüğü de ortaya çıktı.Çakır ailesininin avukatları Tuğçe Sayın ve Umur Yıldırım, iki dosyanın birleştirilmesi, Çakır'ın tırnak aralarında tespit edilen DNA için örnek alınması ve Uygun'un da ölümle ilgili dosyada şüpheli sıfatıyla ifade vermesi talebiyle bu hafta içerisinde savcılığa dilekçe sundu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Ümitcan Uygunun annesi Gülay Uygun ile ilgili iddialar ortaya atıldı. 15 Eylül 2020 tarihinde programa katılan bir kişinin anlattıkları şok etkisi yarattı: Bizim burada yaklaşık 10 ay evvel bir düğün oldu. Düğüne gittik. Sonradan Ümit geldi, arkasından 6 tane 19 en fazla 21 yaşlarında kız geldi. Benim yanımda da Ümit'in annesi oturuyordu. Yanına gelen o kızlar 'Yurt anne' diyerek seslendi. Sordum 'neden yurt anne diyorsunuz?' diye. 'Bizim yurtta çalışıyor, o yüzden' dediler. 'Okuyor musunuz?' diye sordum, hani yurttan çıktıkları için. 'Hayır, yurt anne bizi 18 yaşından sonra alıp ev açıyor. İşe sokma adıyla götürüyor, oğlu Sosyal Hizmetlerde görev yapan Gülay Uygunun yurtlarda kalan küçük kızları gece hayatına sürüklediği iddia edilmişti. İddialar üzerine Gülay Uygun hakkında Aile ve Sosyal Politikalar Çalışma Bakanlığı müfettişleri bugün soruşturma başlatmıştı. Gülay Uygun dün Bakanlık soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmıştı. Haber ajansları öğretmen olan Gülay Uygun'un sabah saatlerinde bir akrabasının evine gitmek için dışarı çıktığını, akşam saatlerinde Uygun'a ulaşamayan ailenin durumu polise bildirdiğini yazdı. Hem polis hem de yakınlarının aramaya başladığı Gülay Uygun'un cansız bedeni bulundu. Ormanda dağılık bir alanda başından vurulmuş halde bulunan Uygun'un hayatını kaybettiği belirlendi. Annesinin hayatını kaybettiği yerde Ümitcan Uygun, babası ve avukatları kameralara konuşarak, Gülay Uygun'un ardında bir not bırakarak intihar ettiğini iddia etti.Avukat Çağatay Cengiz de Müge Anlı'nın programında dile getirilen iddiaları hatırlatarak Gülay Uygun sabah saatlerinde bana 'Bu iftirayı nasıl kaldıracağım' diye mesaj attı. Akşam saatinde cansız bedeniyle karşılaştık dedi. Ümitcan Uygun ve babası, Gülay Uygun'un mektubunda iftira olarak nitelendirdiği iddialardan dolayı Müge Anlı'yı suçladığını iddia etti. Bu açıklamalar başta Twitter olmak üzere sosyal medyada birinci gündem maddesi oldu. Sosyal medyada paylaşılan Gülay Uygun'un cansız bedeninin fotoğraflarında, yanında bir alışveriş poşeti ve yüzünde de maske olması kafaları karıştırdı. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı olayın intihar olamayabileceğini dile getiren paylaşımlarda bulundu. Genç bir kızın şüpheli ölümüyle başlayan ardından yine bir kadının ölü bulunmasıyla devam süreç adli makamların takibinde. Müge Anlı ile Tatlı Sert programına ulaşan iddialara göre, Gülay Uygun parkta bir erkekle oturuyor. Parktakiler beyaz bir Sedan aracın Gülay Uygunu alıp gittiğine tanık oluyor. Daha sonra Camiden kayıp anonsu yapılıyor. Ardından Ümitcan Uygunun avukatı parka gelip Gülay Uygunun fotoğrafını göstererek, Gülay Uygunu görüp görmediklerini soruyor. Bugün Müge Anlıya bağlanan hafriyat kamyonu şoförü ise Gülay Uygunun ölü bulunduğu bölgede geçtiğimiz gün yaşananlar karşısındaki tanıklığını anlattı. Şoför Sedan aracın olduğu yeri karşıdan gördüğünü bir erkek bağırma sesini duyduğunu. Ardından da silah sesi geldiğini ve çevresindekilerin çocuk (duydukları erkek bağırma sesine istinaden) kendisine kıydı dediğini söyledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 17 Eylül'de Keçiören ilçesi Hisar mahallesi Bağlar caddesi açık arazi içerisinde Gülay Uygun'un ateşli silah yaralanması sonucu ölü olarak bulunduğunun bildirilmesi üzerine resen soruşturma başlatıldığı bildirildi. Avukatı aracılığıyla kayıp başvurusu yapılan Gülay Uygun'un cep telefonunun son baz bilgisi tespit edilerek, aynı gün cesedine avukatı aracılığıyla ulaşıldığı belirtilerek, Cumhuriyet Başsavcılığımızca olay yerinde ölü muayene ve keşif işlemleri icra edilmiş, olay yerinde ölene ait cep telefonu ile bir adet tabanca, boş kovan ve 6 adet fisek bulunarak muhafaza altına alınmış, ölen şahıs ile cesede ulaşan 9 kişinin el svapları aldırılmıştır. Kriminal inceleme neticesinde sadece Gülay Uygun'un el svaplarında atış artığına rastlanılmıştır denildi. Gülay Uygun'un cep telefonu imajı alınıp incelenmek üzere Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderildiği belirtilerek, İnceleme ve raporlama işlemleri devam etmektedir. Olay yerinde bulunan ve olayda kullanıldığı değerlendirilen 7,65 mm tabanca ile kovan üzerinde kriminal inceleme yaptırılmış, olay yerinde bulunan kovanın bu tabanca ile atıldığı tespit edilmiştir. Tabanca üzerinde yapılan parmak izi çalışmasında mukayeseye elverişli parmak izi tespit edilememiştir denildi.