MÜHENDİSLERE TECRÜBE ŞARTI GELDİ
- Deprem sonrası ‘yetkin mühendislik’ kavramı sıkça gündeme geldi. Yeni mezun bir mühendisin istediği büyüklükte bir projede yer alması eleştirildi. Mayıs 2023’te ‘Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ güncellendi ve mühendislerin mesleki tecrübesine göre iş almasının önü açıldı. Bir diğer ciddi sorun da kiralık diplomalar oldu. Hürriyet yazarı Sedat Ergin ve Ekonomi Müdürü Sefer Levent, ‘pasif mühendis skandalını’ köşelerinde sıkça ele aldı. Mühendisliğin sadece kâğıt üzerinde olduğu, onlarca yapı denetim firmasının mühendisi değil ‘diplomayı’ çalıştırdığı kamuoyu ile paylaşıldı. - Hem yetkin mühendislik hem de pasif mühendislik sorununu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç’e sordum. Cevabını aynen aktarıyorum: “Maalesef her iki sorunu da çözemedik. Yapılan yönetmelik değişikliği mühendisin görev yılına göre iş alması ile ilgili. Bu yetkin mühendislik anlamına gelmez. Bilgi ve deneyimin ispatlanması gerekir. Bu da dünyada sınav, puan ve zorunlu eğitim sistemi ile sağlanır. - Diploma kiralama sorununu ise birkaç kuralla değiştirmek zor. Bu bir kültür ve bu kültürün yerleşmesi için cezai yaptırımları artması, işini iyi yapanlar için iyi imkânlarla ödüllendirme sağlanması gerekir. Ülkemizde inşaat kültürünün gelişmesi için radikal önlemler alınmalı. Bir yapı, sahibi kim olursa olsun kamusal bir varlıktır. Bu nedenle kâr-zarar hesabı ile değil, güvenliği önceleyen yaklaşımla projelendirilmeli ve denetlenmeli. Yapı denetim şirketleri, kâr-zarar hesabı yapan işletmeler olmaktan çıkarılmalı. Bugün bu şirketlerin en büyük gideri mühendis maaşı ve bu alanda tasarrufa gidiliyor. Denetim hizmetlerinin şirketleşmeye açılması bataklığa yol açtı ve bu sistem değişmeli.”
YENİ DÖNÜŞÜM YASASI HAZIRLANDI
Depremin üzerinden geçen bir yılda atılan en radikal adımlardan biri yeni dönüşüm yasası oldu. Teknik detayları bir yana bırakırsak yapılan en temel değişimler şunlar:Geçmişte dönüşüm yapılması için arsa payının 2/3 çoğunluğu gerekiyordu, şimdi yüzde 50+1 yeterli olacak. Yani çoğunluk evet derse bina dönüşecek. Riskli kararı ve yıkım için evlere tek tek tebligat gitmeyecek, E-Devlet ve muhtarlıklarla bildirilecek. Böylece zaman kaybı önlenecek.Kimse risk tespiti ya da yıkım için ‘kapımı açmıyorum’ diyemeyecek, zorla girilecek.Yeni yerleşim yerleri dışında mevcutta yerleşim olan alanlar da rezerv alan ilan edilecek. Dar gelirli evini dönüştüremiyorsa kamu maliyeti ödeyecek, eve ortak olacak. Ev sahibi ve eşi ömür boyu evde kira ödemeden kalacak, borcunu öderse tapusunu alacak. Ancak bu yeni model birçok soru işaretine yol açtığı için vatandaşa tüm yönleriyle anlatılması, mülkiyet hakkının korunması şart.