Soma faciasında hayatını kaybeden işçiler anıldı
Soma'da yaşanan maden faciasının ikinci yıldönümünde, hayatını kaybeden 301 işçi Galatasaray Meydanı'nda anıldı.
Aralarında DİSK, KESK, TMMOB VE TTB'nin de bulunduğu sendika, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına üye kişilerden oluşan grup saat 19.00 sıralarında meydanda toplanarak faciada hayatını kaybeden madencileri andı.
Aralarında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da bulunduğu grup, üzerinde "Soma'yı unutmadık. Unutmayacağız" yazılı pankart açtı. Ellerinde 'Soma 301 can, kaza değil katliam', ‘Soma 301 can, unutmadık unutturmayacağız' yazılı dövizler taşıyan eylemciler, 'Katillerden hesabı emekçiler soracak', 'Madenlerde ölmek kader değildir', 'Soma'yı unutma, unutturma' şeklinde slogan attı.
Grup adına basın açıklamasını Çevre Mühendisi Cevahir Akçelik yaptı.
Böyle faciaların yaşanmaması için meydanlara çıktıklarını belirten Akçelik, şunları söyledi, "Bugün, Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen ve 301 canımızı yitirdiğimiz yüzyılın en büyük iş faciasının ikinci yıldönümü. 301 canımızın acısı hâlâ yüreğimizde. 13 Mayıs'ta Soma'da yaşamını yitiren tüm maden emekçilerini saygıyla anıyoruz, yakınlarına ve tüm maden emekçilerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bugün, bu acıyı unutturmamak için, böyle acıların bir kez daha yaşanmaması için alanlardayız.
Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Hükümet ve ilgili kamu kurumları tarafından faciadan sonra alınan ders nedir diye bakıldığında, sermayenin ihtiyaçlarını karşılamak ve yeni katliamlara zemin hazırlamak dışında bir şey görülmemektedir. Bu acı gerçek, ülkemizde emeği ile geçinen milyonlarca işçiye ölümden, sakatlanmaktan ve sömürülmekten başka bir şeyin reva görülmediğini ortaya koymaktadır.'
"Güvencesiz, sendikasız ve kayıtdışı çalışmak istemiyoruz"
Çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve iş güvenliğinin önemine değinen Akçelik, "İş cinayetlerinin başlıca nedeni, ülkemizde uygulanmakta olan neo-liberal ekonomi politikaları sonucunda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimlerinin artması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaşmanın yaygınlaşmasıdır. Ne yazık ki Soma gibi büyük bir facianın ardından yürütülen, gerçek sorumluların yargılanmadığı, sorumluların görünen bir kısmının yargı önüne çıkarıldığı dava kamuoyunu tatmin etmekten uzaktır. Soma'da yaşanan acı gerçeğin nedenleri ortadadır" şeklinde konuştu.
Akçelik sözlerini şöyle sürdürdü, "Bu nedenlerle hesaplaşılmadığı sürece fabrikalarda, madenlerde, inşaatlarda ve tüm çalışma alanlarında bizleri bekleyen yeni Soma'ların yaşanması kaçınılmazdır. Soma katliamı göz göre göre gelmiştir. Çünkü ocakta kömürün içten içe yandığının bariz göstergesi olan karbon monoksit gazının aylardır limit değerlerinin üzerinde ve gaz sensörlerinde bu değerlerin belli olmasına rağmen önlem alınmaması, ocak sıcaklığının bir aydan beri normalden yüksek olması, işçilerin baş ağrısı şikâyetlerinde bulunması ve bu işçilerde ağrı kesici ilaçların yoğun olarak kullanımı, net bir şekilde kömür yangınını göstermesine karşın üretim zorlamasının devam ettirilmesi, katliamın meydana gelmesinin ana nedeni olmuştur."
"Bizler, göz göre göre ölümle karşılaşmanın ne kader ne de fıtrat olmadığını çok iyi biliyoruz" diyen Akçelik, "Her anı ölüm, sakatlanma ve meslek hastalıklarına yakalanma riski taşıyan çalışma koşullarının ortadan kaldırılmasının zor olmadığını çok iyi biliyoruz. Biz yaşamını alın teri ile kuran emekçiler, güvenceli koşullarda çalışmak ve emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Güvencesiz, sendikasız ve kayıt dışı çalışmak istemiyoruz" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Meydana girişlerde polis üst araması yaparken, Çevik Kuvvet polisleri de tedbir amacıyla cadde üzerinde bekledi. Grup, yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.