Sivas katliamında "zamanaşımı" eşiği!
18 yıldır süren Sivas davası, zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıya. İşte o davanın hemen öncesinde Sivas'ta yakınlarını kaybedenler, Toplumsal Bellek Platformu, "İnsanlık suçunun zaman aşımı olur mu" demek için Meclis'teydi.
Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davanın görülmesine yarın Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek.
"Metin Altıok'un kızıyım, Sivas'ta ölen Behçet Aysal'ın kızıyım, Uğur Mumcu'nun kızıyım..."
Kızları, oğulları, kardeşleri, eşleri geldi. Tam da 18 yıl önce başlayan Sivas davası karar duruşması öncesinde. Toplumsal Bellek Platformu üyeleri 22 ay sonra Meclis'teydi.
Faili meçhuller, faili belliler unutulmasın, Sivas davası zaman aşımına uğramasın diye.
Altıok: "Madımak durmadan yanarken insanlık suçları zaman aşımına uğrayabilir mi sizce? İnsanlık suçudur zaman aşımı olur mu?"
AK Parti ve MHP randevu vermedi
Siyasi parti gruplarını ziyaret ettiler, CHP'li Muharrem İnce, hükümeti suçladı: "Biz onları unutursak biz olamayız. Yarın zamanaşımı, gecikmesi, geciktirilmesi... Bu olay öyle değil bilinçli bilerek AKP ile derin devlet arasında bağ var; adı bu."
BDP'den de hükümete benzer eleştiri geldi. Hasip Kaplan, "AK Parti'nin korkusu Sivas davasında bircok üst düzey ismin sanık sandalyesine oturabilecek olması" dedi.
AK Parti ve MHP ise Toplumsal Bellek Platformunun randevu talebine karşılık vermedi.
Madımak Oteli'nin yakılması ile 37 kişinin ölümüne neden olmaktan yargılanan 7 kişi için salı günü karar duruşması Ankara'da yapılacak.
Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak'"suçundan tutuksuz yargılanan sanıklar hakkındaki davanın "zamanaşımı" sebebiyle düşmesini talep etmişti.
Firari sanıklardan Erçakmak Temmuz ayında öldü
Davanın sanıklarından Cafer Erçakmak'ın öldüğüne ve defnedildiğine ilişkin haberlerin geçen temmuzda kamuoyuna yansımasının ardından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazarak, ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığını sormuştu. Başsavcılıktan gönderilen cevapta açılan mezar ile Erçakmak'ın ailesinden alınan kan ve doku örneklerinin Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, hazırlanacak raporun örneğinin mahkemeye gönderileceği bildirilmişti. Adli Tıp Kurumunca hazırlanan rapor dava dosyasına ulaştı. Raporda, Erçakmak'ın eşi Nuran Erçakmak ile oğlu Ergün Erçakmak'tan alınan örneklerin, defnedilen kişiden alınan örneklerle karşılaştırıldığı bildirildi. Raporun sonuç kısmında, defnedilen kişinin "yüzde 99,99 ihtimalle Ergün Erçakmak'ın biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiğine" yer verildi.
"Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs"
Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, 21 Haziran'daki duruşmada verdiği esas hakkındaki görüşte, sanık Erçakmak'ın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesinde yer verilen "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçunu oluşturduğunu ifade etmişti.
Bu suça ilişkin zaman aşımı süresinin dolmadığını, Erçakmak hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının ise infaz edilmediğini belirten Yüksel, diğer sanıklar yönünden yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması için Erçakmak hakkındaki evrakın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesini talep etmişti.
Savcı Yüksel, sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu'nun üzerlerine atılı eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 146/3. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak" suçu olduğunu belirterek, bu suça ilişkin olağanüstü zaman aşımı süresinin 765 sayılı TCK'nın 102/3. ve 104/2. maddeleri gereğince 15 yıl olduğunu ifade etmişti.
Suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu dikkate alındığında 2 Temmuz 2008'de zaman aşımı süresinin dolduğunu kaydeden Yüksel, bu sanıklar hakkında açılan kamu davasının ise zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istemişti.
"İnsanlığa karşı suç" görüşü
Cumhuriyet savcısının bu görüşüne karşı müşteki avukatları, önceki celse söz almışlardı.
Avukatlardan Şenal Sarıhan, "olayın, insanlığa karşı suç olduğunu" ifade etmiş ve "Mahkeme, bu olayın, insanlığa karşı suç teşkil ettiği gerekçesiyle, zaman aşımı kurallarının uygulanamayacağını karara bağlamalıdır.
Mahkemenin, halkın vicdanının verdiği yetkiyle, TCK'nın 77. maddesine göre zaman aşımını kabul etmemesini istiyoruz" demişti.
Cumhuriyet Savcısı Yüksel, Erçakmak'a ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunun sonucuna göre ek mütalaada bulunup bulunmayacağına karar vereceğini belirtmiş ve "Erçakmak'ın yokluğunda tutukluluk halinin devamını" istemişti.
Mahkeme, önceki celse "Kırmızı Bülten"le aranırken, geçen temmuzda Sivas'ta öldüğü öne sürülen Cafer Erçakmak'ın gerçekten ölüp ölmediğinin Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinlik kazanmasının beklenilmesine karar vermişti.
Erçakmak hakkındaki "Kırmızı Bülten"in kaldırılıp kaldırılmayacağını soran Adalet Bakanlığına da Adli Tıp Kurumu raporu gönderildikten sonra cevap verilmesi ve "Erçakmak'ın, yokluğunda tutukluluğunun devamı" da karar altına alınmıştı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?