Savcı Öz, Erdoğan'a "hakaret ve tehdit" davasında savunma verdi
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) görevden uzaklaştırılan Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakanlığı döneminde "hakaret ve tehditte bulunduğu" iddiasıyla yargılandığı dava kapsamında, talimatla ifadesinin alınacağı mahkemeye yazılı savunma sundu.
Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen talimat duruşmasına, sanık Zekeriya Öz ve avukatı katılmadı.
Mahkeme heyeti, sanık Öz'e duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliğ edildiğinin anlaşıldığını, Öz'ün daha önceden Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde kimlik tespitinin yapıldığı ve yazılı savunmasını sunmak için süre istediğini belirttiğini tutanağa geçirdi.
Sanık Zekeriya Öz ve avukatı İsmail Yanar'ın, Nöbetçi Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla yazılı savunma verdiğini kaydeden mahkeme, yazılı savunmaların davanın esas mahkemesi olan Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.
Öz'ün yazılı savunması
Zekeriya Öz, Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na sunulmak üzere, Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği 8 sayfalık yazılı savunmasında, 16 ve 22 Temmuz 2014 tarihlerinde Twitter üzerinden yazdığı mesajlar nedeniyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakanlığı döneminde "hakaret ve tehditte bulunduğu" iddiasıyla hakkında dava açıldığını anımsattı.
Savunmasında, iddianamede yer alan hakaret ve tehdit içerikli olduğu iddia edilen sözlerine de yer veren Öz, "Ancak bu sözleri şikayetçiye yönelik olarak söylediğimin nasıl anlaşıldığına ilişkin bir açıklama yapılmamıştır" ifadelerini kullandı.
Öz, şikayete konu edilen hiçbir yazısında kişi adı zikredilmediğini savunarak, şunları kaydetti: "Hiç kimse hedef gösterilerek hakaret ve tehdit edilmemiştir. Paylaşımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, başta ülkemizi ve tüm dünyayı ilgilendiren siyasi ve sosyal konularda, var olan sosyal sorunlarla ilgili güncel
ve devam eden kamusal tartışmalara katkı niteliğinde eleştiri oldukları görülecektir."
"Tarihsel bir gerçekliği ifade etmektedir"
Twitter hesabında hakaret ve kötü söz kullanılmamasına ilişkin uyarılarının yer aldığını aktaran Öz, "Şikayete konu edilen yazıların hiçbirinde, kişi adı zikredilerek tehdit sözleri sarf edilmemiştir. Kaldı ki tehdit olarak nitelendirilen cümle, tarihsel bir gerçekliği ifade etmektedir. Şikayetçiye yönelik bir saldırı yapılacağından, kendisine zarar verileceğinden, böyle bir saldırının tarafımca yapılacağından bahsedilmemiştir. Tehdit isnadına konu eylemin tarafımca gerçekleştirilme imkan ve ihtimali hiç yoktur" savunmasını yaptı.
Öz, yazılı savunmasının sonuç ve talep bölümünde ise tweetlere konu edilen paylaşımlarının güncel konulara ait düşünce açıklamaları olduğunu ileri sürerek, yargılama sonucunda hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne atanan ve son olarak Bolu Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Zekeriya Öz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) görevden uzaklaştırılmıştı.
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nca savcı Öz hakkında, Twitter'daki hesabından çeşitli tarihlerde isim zikretmeden o dönemde Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan paylaşımlarda bulunduğu, tehdit ve hakaret içerikli sözler sarf ettiği öne sürülerek, iddianame hazırlanmıştı.
Öz'ün 16-22 Temmuz 2014'te Twitter hesabındaki paylaşımlarının incelendiğine işaret edilen iddianamede, "Her ne kadar isim zikretmese de Twitter'da hedef belirlenen kişinin müşteki ve dönemin Başbakanı Erdoğan olduğu aşikardır. Tehdit suçunun unsurları irdelendiğinde kişinin hayatı, bütünlüğü ve mal varlığına karşı saldırı olacağına dair beyanın bulunması, kötülüğün mutlaka tehdit eden tarafından gerçekleştirilmesi şart olmayıp, üçüncü kişilerin de bunu yapabileceğini beyan etmesi, suçun oluşması için geçerlidir" ifadesine yer verilmişti.
Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Şubat'ta yapılan duruşmada, mahkeme heyeti, sanık Öz'ün ikamet adresinin Üsküdar'da olması nedeniyle ifadesinin alınması için İstanbul Anadolu Adliyesi Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar vererek, duruşmayı ertelemişti.