Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınması fotoğraflarını yayınlayan üç gazeteciye dava
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınmasına ilişkin fotoğrafları yayınlayan üç gazetenin sorumlu müdürlerine "Terör örgütü propagandası yapma" iddiasıyla 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Haklarında dava açılan gazeteciler ise Hürriyet Gazetesi sorumlu Yazıişleri Müdürü İzzet Doğan, Yeniçağ Gazetesi sorumlu Müdürü Yusuf Timuçin Mert ve Dokuz sütun Gazetesi sorumlu Müdürü Azize Şenbülbül. Her üç gazeteci hakkında önce takipsizlik kararı verilmişti. İtiraz ile takipsizlik kararının kaldırılması üzerine davayı açan Savcı, "Takipsizlik kararının kaldırılması ile dava açma zarureti hasıl olmuştur" dedi.
Sosyal medyada savcı Mehmet Selim Kiraz ...
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu savcılarından Hüseyin Parlakkılıç, Abdulkadir Uslu isimli vatandaşın şikayeti üzerine Hürriyet Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü İzzet Doğan, Yeniçağ Gazetesi sorumlu Müdürü Yusuf Timuçin Mert ve Dokuz Sütun Gazetesi sorumlu Müdürü Azize Şenülbül aleyhine "Terör örgütü propagandası yapma" iddiasıyla soruşturma başlattı.
Koray Çalışkan savcı Mehmet Selim Kiraz tweeti ...
Gazeteciler hakkında önce takipsizlik kararı verildi
Savcı Parlakkılıç, soruşturma sonucunda 2 Haziran 2015 tarihinde her üç gazeteci hakkında da takipsizlik kararı verdi. Hürriyet, Yeniçağ ve Dokuz Sütun Gazetesi'nin soruşturmaya konu nüshalarının incelendiği belirtilen takipsizlik kararında, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHM) 10/1 maddesinde ifade özgürlüğü düzenlenmiş olup, bu kapsamda kanaat sahibi olma, bilgi ve kanaate ulaşma ve de bilgi ve kanaati açıklama özgürlükleri teminat altına almıştır. İfade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bireyin hiçbir çekince duymadan düşüncelerini, duygularını ve kanaatlerini paylaşabilmesi anlamını taşır. Demokratik toplum düzeninin temellerinden biri olan ifade özgürlüğü, toplumun ilerlemesinin ve her bireyin gelişmesinin temel vazgeçilmez unsurları arasında yer alır" denildi.
Takipsiz kararında "ifade özgürlüğünün bir boyutu basın özgürlüğüdür" denildi
İfade özgürlüğünün bir boyutunun basın özgürlüğü olduğu hatırlatılan takipsizlik kararında, "Bunun yanında AİHM'nin 10. maddesi halkı bilgilendirmek için sadece basın özgürlüğünü değil, aynı zamanda halkın doğru olarak bilgilendirilme hakkını da güvence altına aldığı unutulmamalıdır" görüşüne yer verildi.
Anayasa'ya göre yürürlüğe konulmuş milletler arası anlaşmaların kanun hükmünde olduğu belirtilen takipsizlik kararında şu görüşlere yer verildi:
"Terör örgütü propagandasını yapmak suçunun oluşabilmesi için; terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek veya teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak gerekir. Soruşturma konusu gazetelerde yayınlanan şikayete konu haberler bir bütün olarak ele alındığında ve kullanılan başlıklar, kullanılan fotoğraflar, kullanılan haber metni, haberin veriliş şekli ile birlikte değerlendirildiğinde terör örgütünün yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden propagandayı içermediği, atılı suça konu haber yazılarının gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi, konuyla ifade arasında düşünsel bağlılık koşullarının varlığı ile haberin objektif olması, belli kişileri açıkça hedef almaması, haber verme hakkı kapsamında yer alması gerekliliği, eleştirilerin sert olması başlı başına yapılan haberi hukuka aykırı hale getirmeyeceği gözetilerek, demokratik toplumun temellerinden olan, toplumun ilerlemesinin ve her bireyin gelişmesinin temel vazgeçilmez koşulu varsayılan ifade özgürlüğü, kanaat sahibi olma özgürlüğü, bilgi ve kanaate ulaşma özgürlüğü kapsamında kalan olgu ve kanaat dengesi gözetilmiş haber, görüş ve düşünce açıklaması niteliğinde olduğu değerlendirilerek, şüphelilere atılı suçun yukarıda izah edilen sebepler ile yasal unsurları bakımından oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır."
Gazeteci Banu Güven ifade verdi
İtiraz üzerine takipsizlik kararı kaldırıldı
Şikayetçi Abdulkadir Uslu'nun itirazı üzerine dosya, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi. Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimi Bülent Dalkıran, 22 Temmuz 2015 tarihinde, itirazı kabul ederek takipsizlik kararını kaldırdı.
Takipsizlik kararının kaldırılması üzerine dosya Basın Bürosu savcısı Mustafa Gökay'a gönderildi. Mustafa Gökay, 28 Temmuz tarihinde İzzet Doğan, Azize Şenbülbül ve Yusuf Timuçin Mert hakkında, "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi.
Savcı: "Dava açma zarureti hasıl olmuştur"
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart 2015 tarihinde Çağlayan Adliyesi'ndeki odasında rehin alındıktan sonra şehit edildiği hatırlatılan iddianamede, konu ile ilgili haberlerin 1 Nisan 2015 tarihli Hürriyet, Yeniçağ ve Dokuz sütun isimli gazetelerde yayınlandığı hatırlatıldı. Her üç şüpheli hakkında önce takipsizlik kararı verildiği, şikayetçinin itirazı üzerine bu kararın kaldırıldığı hatırlatılan iddianamede, "Yapılan itiraz üzerine Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği, yapılan haberlerin niteliği göz önüne alındığında delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararını kaldırdı. Bu kararın kesin olması nedeniyle dava açma zarureti hasıl olmuştur" dedi.
Savcı Gökay, her üç şüphelinin "Terör örgütü propagandası yapma'' iddiasıyla 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasını istedi. İddianamenin gönderildiği Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Besicinin 90 koyununu 1 dakikada çaldılar
Selma Ateş'e saldırıyı azmettirmişti! Eşini ve yanındaki kişiyi öldürdü: Elektronik kelepçeyi kırıp kaçtı
SON DAKİKA HABERİ... Narin cinayetinde düğüm çözülecek mi? 3. kanlı delil ortaya çıktı
Kasesi 1000 TL! Uludağ'daki 'çorba' Bakanlığı harekete geçirdi