Şakran Cezaevinde kadın mahkumlara işkence iddiası
Şakran Cezaevinde sürgün sevklere tabi tutulan, kitap, dergi yasakları konulan ve hastalıkları tedavi edilmeyen kadın mahkumlar, hukuk yoluyla itirazlarının da önü kapatılınca, bu müdahaleleri oturma eylemiyle protesto etti. İddiaya göre bu nedenle de işkenceye uğradı. Hapishane görevlilerince darp edilen Nurhan Yılmaz adlı mahkumun kolu ve göz çanağı kırıldı.
Darbe girişiminin ardından gündeme gelen tartışmalardan biri de insan hakları ihlalleri. Anamuhalefet partisinin bile dikkat çektiği ve itiraz ettiği uygulamalara cezaevlerinden gelen haberler de ekleniyor. İzmir'deki Şakran Cezaevi'nde sürgün sevk, kitap, dergi yasakları ve hastaların tedavi edilmemesi ve sohbet hakkının kullandırılmamasını protesto eden iki kadın mahkumun darp edildiği ve işkence gördüğü iddia edildi.
Halkın Hukuk Bürosu'ndan yapılan açıklamada, cezaevinde söz konusu uygulamaları protesto eden Nurhan Yılmaz'ın hapishane müdürünün emir ve gözetiminde kelepçelendiği ve hücresine götürülürken de darp edilerek kolunun ve göz çanağının kırıldığı belirtildi. İşkence gören Filiz Gencer adlı mahkumun ise durumunun bilinmediği ifade edildi.
Terhisine 2 ay kalan askerin üzerine kolonya dökülerek yakıldığı iddia edildi
Şakran Cezaevi'ndeki insan hakları ihlallerine dikkat çekilen açıklamada, hapishanedeki mahkumlara işkence edildiği belirtildi. Mahkumların ailelerinin verdiği bilgiler aktarılan açıklamada, cezaevindeki darp olaylarına kurumun müdürünün de karıştığı ileri sürüldü. Halkın Hukuk Bürosu'ndan yapılan açıklamada şunlar ifade edildi: "Sürgün sevk, kitap dergi yasakları, hasta tutsakların tedavi edilmemesi ve sohbet hakkının gasp edilmesini protesto etmek için oturma eylemi yapan tutsaklar hapishane müdürünün emir ve gözetiminde önce kelepçelendi sonra da vahşi bir saldırıya uğradı. Bu saldırı sonunda birçok kadın tutsakta yaralanmalar oluştu. Nurhan Yılmaz’ın ise bu saldırı sonunda kolu kırıldı ve göz çanağında parçalı kırık oluştu. Hücreye dönüşlerinde ise kadın tutsaklar bir arkadaşlarının kaçırılmış olduğunu gördüler. Ve bu günden sonra Filiz Gencer isimli tutsaktan bir daha haber alamadılar."
Mahkum olmanın kişinin anayasal haklarının gasp edilmesi anlamı taşımadığı ifade edilen açıklamada, tutuklu ve hükümlülerin haksız müdahalelere karşı hak arama hürriyetine sahip olduğu vurgulandı. Mahkumların şikayet ve itirazlarına cevap verilmediği, hukuk yollarının kapatıldığı ifade edilen açıklamada, uğradıkları haksızlıklar karşısında seslerini duyurma yollarının ellerinden alındığı dile getirilen açıklamada, oturma eylemini yapmak istemelerinin nedeninin de bu olduğu kaydedildi. Açıklamada şunlar dile getirildi: "Onlar da sosyal oldukları tek alan olan görüş yerinde ifade hürriyetlerini kullanarak eylem yapmak istemişlerdir. Bu onların en doğal ve vazgeçilmez haklarıdır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!