Hatay'da deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olan Samandağ sahilindeki kirlilik, tehlikeli boyutlara ulaştı. Su altı rehberi Mahmut İğde, sahilde ve deniz altındaki atıkları görüntüledi.İlçede 14 kilometrelik Türkiyenin en uzun, dünyanın ise en uzun 10uncu sahilindeki kirlilik, görenlerin tepkisine neden oldu. Denizin dibindeki çöpler, Kel Dağı ve çevresinde yapılan dalışlarda görüntülendi. Atıklar arasında fazlaca yer alan plastiklerin, deniz canlılarını tehdit ettiği bildirildi. Sahildeki ve deniz altındaki kirliliği kayıt altına alan dalış eğitmeni ve su altı rehberi Mahmut İğde, çok vahim bir manzara ile karşılaştığını söyledi. Durumun ciddi ve bir o kadar da üzücü olduğunu söyleyen İğde, Deniz altı o kadar kirli ki, bir usta kalkıp oradan bir şey talep etse, suyun altında her türlü araç gereci bulur. Onun dışında pardösü, telefon, araba tekeri, hırdavat malzemesi gibi birçok şey denizin altında mevcut. En çok karşılaştığımız şey, plastik poşetler. Deniz altı bir sanayi gibi ne ararsan var dedi. Nesli tükenme tehlikesi olan Chelonia Mydas ve Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının dünyadaki sayılı yumurtlama ve üreme alanlarından biri olan sahillerdeki ve deniz altındaki kirliliğin canlılara zarar verdiğini belirten İğde, Hatay Samandağda dünyanın en uzun 10uncu sahili bulunuyor, bu sahil bizim için neden önemli? Çünkü buradaki sahil, Akdeniz havzasındaki en büyük yeşil deniz kaplumbağalarının üreme alanlarından biridir. Bu canlılar, bu sahile yavrulamak ve yuvalamak için geliyor. Onların karşılaştığı manzara içler acısı. Sahile vurmuş, akıntılarla gelmiş ya da bizler tarafından atılan plastik atıklara maruz kalıyor. Canlılar, bu çöpleri yiyecek sanıp, tüketebiliyor ve onun sonucunda ölebiliyor. Kumsala çıkıp yumurta bırakmak için kumu kazması gerekiyor ama o kadar çok plastik atık var ki, kumu bile kazamıyor diye konuştu. İğde, Samandağ Çevre Koruma Derneğinin toplumsal olarak birçok çalışma yaptığını ve gerek kirliliğin önlenmesinde gerekse kaplumbağaların güvenli bir şekilde yumurtlaması konusunda çaba gösterdiğini söyledi. Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından sahilin temizlendiğini fakat kısa sürede deniz içindeki kirlilikten dolayı eski halini aldığını İğde, bu sorunun belediye ya da tek sivil toplum kuruluşu ile çözülemeyeceğini belirterek, şunları söyledi: Bu çöpler, Akdenize kıyısı olan tüm ülkelerden geliyor. Akıntı yoluyla maalesef, bu kıyılara kadar geliyor ve temizlenmesine rağmen çok kısa bir sürede tekrar eski haline geri dönüyor. İnsanlarımız bu konuda inanılmaz bir şekilde duyarsızlar. Çöplere baktığınızda birçoğunun menşei Arap ülkeleri oluyor ama bu çöplerin neredeyse yüzde 70, 80i de Türkiyeden atılmış. Bizim burada özellikle plastik kullanımını azaltmamız veya tamamiyle sonlandırmamız gerekiyor. Bu durumu herkesin görmesini istiyorum ve artık bireysel anlamda önce kendimizden başlamamız gerekiyor, davranış değişikliğine. Ardından toplumsal boyuta geçmemiz gerekiyor. Bununla ilgili projeler yapmamız gerekiyor? Okullara inmemiz gerekiyor. İşin eğitim boyutuna inip, çocukları eğitmemiz gerekiyor. Bu sorun ile ilgili politik kararlar alınması gerekiyor. Bir an önce plastiğe hayır deyip, alternatif üretime geçilmesi gerektiğine vurgu yapan İğde, Samandağ sahilinin bu yoğun plastik atık görüntüsünü sadece büyük fırtınalar sonrası görebilirsiniz. Çok yakın bir gelecekte denizlerde sadece plastik atıklarınız ve çöpleriniz olacak. Hepimiz sorumluyuz. Çözüm için daha politik kararlar almak, daha bilinçli bireyler ve toplumlar yetiştirmek, geri dönüşümde daha dinamik projeler üreterek plastik atıkları minimuma düşürüp plastiğe alternatifler üretmek olmalıdır.