Rüşvet davası Yüce Divan'da başladı
Yargıdaki rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmada adı geçen eski Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanı Hasan Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına öğleden sonra devam edildi. Duruşmada savunmasını yapan Hasan Erdoğan, hakkındaki iddialar nedeniyle gururunun incindiğini, onurunun kırıldığını söyledi.
Yüce Divan'ın karşısına çıkması nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Erdoğan, "40 yıllık meslek hayatımda hak ve adaletten hiç ayrılmadım. Böyle ağır bir suçlamayla karşınızda bulunmam bana büyük bir ızdırap veriyor" dedi.
Dünya Ticaret Merkezi tarafından CNR Fuarcılık adlı şirkete kiralanan alanların tahliyesi için ayrı ayrı davalar açıldığını, her bir dosyanın temyiz aşamasında Yargıtay'a geldiğini anlatan Erdoğan, iddiaya konu davanın da temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne geldiğini belirtti. Söz konusu davanın heyet tarafından oy birliğiyle karara bağlandığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"O tarihlerde her iki taraf da beni telefonla arayarak sekreterim aracılığıyla görüşme talebinde bulundu. Bu durumdan rahatsız oldum. Hiçbirisiyle görüşmedim. Heyetteki arkadaşlarıma da rahatsızlığımı ilettim. 'Takip edilen bir dava, gerekirse bu davaya bakmayalım' dedim. Heyetteki arkadaşlarım da 'Biz birbirimizi biliyoruz, neden bakmayalım?' dediler. Yaptığımız inceleme sonucunda yerel mahkemenin tahliyeye ilişkin verdiği kararı oy birliğiyle onadık. Üye arkadaşlarımı etkilemem mümkün değil. Benim de yalnızca bir oyum var. Herkes vicdani kanaatine göre oy kullandı."
Erdoğan, verdikleri kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğunu, bu nedenle dosyanın tekrar dairelerine geldiğini hatırlatarak, kendisinin emekliliğine kısa bir süre kalması nedeniyle dosyaya yeni heyetin bakmasını istediğini anlattı.
Yeni heyet tarafından karar düzeltme isteminin kabul edilip yerel mahkemenin kararının bozulduğunu dile getiren Erdoğan, bunun normal hukuki bir süreç olduğunu ifade etti. Aynı süreçte açılan bir başka tahliye davasının temyiz incelemesinin kendi daire başkanlığı döneminde kiracı lehine sonuçlandığını anımsatan Erdoğan, "Davacı lehine menfaat temin ettiği iddia edilen bir kişi bir ay sonra böyle farklı bir kararı verebilir mi?" diye sordu.
Yargılanmasına sebep olan olayı da anlatan Erdoğan, hakkında teknik izleme yapılan bir avukatın kimliği belirsiz bir kişiye Gaziosmanpaşa Koza Sokak'ta içinde para olduğu iddia edilen bir karton torba verdiği ve bu kimliği belirsiz kişinin kendisi olduğu şüphesiyle hakkında dava açıldığını söyledi.
Erdoğan, "İddia edilen kimliği belirsiz kişi ben değilim. İddiaları kabul etmiyorum. Gaziosmanpaşa'da avukat Nevzat Okçu ile buluşmadım. Kendisinden bir şey almadım. O kişi ben olsaydım hakkımda derhal suçüstü yapılması gerekirdi. Oysa ben üç ay daha daire başkanlığı görevini yürüttüm" diye konuştu.
Yargıtay'dan 18 Şubat 2009'da emekli olduğunu, emekli olduktan sonra bir gazetede iddialarla ilgili haberin yer aldığını kaydeden Erdoğan, haber üzerine Yargıtay Başkanlığına giderek hakkındaki iddialarla ilgili soruşturma açılmasını istediğini söyledi.
Hakkında yetkili mercilerce alınmış herhangi bir teknik takip kararı bulunmadığını belirten Erdoğan, soruşturma kapsamında takip edilen kişilerle ilgili alınan kararlarla kendisi hakkında delil üretildiğini, bunun da hukuka aykırı olduğunu savundu.
Rüşvet aldığı iddia edilen mekanın Gaziosmanpaşa Koza Sokak'taki bir taksi durağı ve çevresi olduğunu dile getiren Erdoğan, böylesine kalabalık ve aydınlık bir mekanda teknik takip yapan emniyet güçlerinin görüntü alamamalarının "ilginç" olduğunu ifade etti.
Teknik takip yapan görevlilerin kameraları çalışmasa bile fotoğraf makinesi ve cep telefonlarıyla görüntü alabileceklerine işaret eden Erdoğan, bunlar yapılmadığı gibi rüşvet aldığı iddia edilen kişi hakkında suçüstü uygulaması yapılmamasının da dikkat çekici olduğunu kaydetti. Erdoğan, tüm bunların, iddiaların gerçek olmadığını gösterdiğini savundu.
Yüce Divan'a gönderilmesine ilişkin Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu kararında bazı telefon konuşmaları kayıtlarının da yer aldığını anımsatan Erdoğan, konuşmaların hiçbirinde kendisinin yer almadığını belirtti. Erdoğan, "Hakkımda ileri sürülen iddiaları kabul etmiyorum. Hukuki olmayan yollarla elde edilen delillere itibar edilmemesini ve beraatıma karar verilmesini istiyorum" diyerek savunmasını bitirdi.
Ceyda Zeliha Erem
Duruşmada, Erdoğan'ın savunmasından sonra davaya müdahil olarak katılan CNR Uluslararası Fuarcılık A.Ş'nin hakim ortağı Ceyda Zeliha Erem'e de söz verildi. Erem, 1993 yılından bu yana Dünya Ticaret Merkezi'nin fuar alanlarını kiralayarak işlettiklerini, fuarcılığa çok büyük hizmetleri olduğunu, kiraladıkları alana da büyük katkılar sağladıklarını kaydetti.
Buna rağmen Dünya Ticaret Merkezi'nin kendilerine tahliye davası açtığını söyleyen Erem, salonlar değişik tarihlerde kontrat yapılarak kiralandığı için tahliye için bir çok dava açıldığını anlattı.
İlk iki davayı kazandıklarını, üçüncü davanın çok uzun sürdüğünü ve davayı kaybettiklerini dile getiren Erem, avukatlarının kazandıkları ilk iki davayı emsal göstererek temyize gideceklerini ve kararın bozulmasını sağlayacaklarını söylediklerini belirtti.
Erem, tahliyeye karar veren yerel mahkeme kararının Yargıtayca onandığını hatırlatarak, "Hiç beklemediğimiz bir karardı. Dünya Ticaret Merkezi hemen tahliyeye geldi. Murat Yalçıntaş imzalı tahliye kararından sonra bütün müşterilerimize de mektup gönderildi. Çok zor günler yaşadık. Maddi, manevi zarar gördük. Karar düzeltme isteminde bulunduk ve karar döndü, ama 2008'de verilen tahliye kararının yaralarını saramadık, hala uğraşıyoruz" diye konuştu.
Yargıtay Başkanı Kaynak'ın dinlenmesi talebi
Duruşmaya verilen aranın ardından söz alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan (HSYK) adalet müfettişinin yaptığı soruşturma dosyasının ve aynı soruşturma kapsamında diğer sanıklar hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya ilişkin dosyaların istenmesini talep etti.
Erbil, ayrıca rüşvet alındığı iddialarına konu olan ve davacı lehine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından verilen onama kararının altında imzası bulunan dönemin Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Üyesi, Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak ve diğer üyeler ile dosyanın tetkik hakiminin tanık olarak dinlenmesini istedi.
Başsavcının talepleriyle ilgili söz alan sanık Hasan Erdoğan, söz konusu kararda imzası bulunmayan diğer daire üyelerinin de çağrılmasını talep etti.
Talepleri değerlendiren Yüce Divan heyetinin kararını açıklayan Başkan Hakim Kılıç, adalet müfettişi tarafından yapılan soruşturmadaki tüm bilgi ve belgelerin istenmesi için HSYK'ya yazı yazılmasına, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla ilgili dosyanın istenmesine karar verildiğini bildirdi.
Kılıç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının diğer talepleri hakkında gelecek duruşmada karar verileceğini belirterek, duruşmanın 10 Ocak 2012'ye bırakıldığını bildirdi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Rapor güncellendi: Meteoroloji'den 3 il için sarı ve turuncu kodlu alarm!
Çocukluk hayali 87 yaşında gerçek oldu! Cübbe giyip dava yönetti
Muğla'da zincirleme kaza! İki araç alev aldı: Yaralılar var...
Bedelli askerlik yerleri 2025 sorgulama tarihi: Bedelli askerlik yerleri ne zaman belli olacak, hangi gün?
5 ay evli kaldı, 2 yıldır boşanamıyor