Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov yakalandıktan sonra hakkında çok sayıda haber çıktı, bilgi kirliliği de hızla yayıldı.Hürriyet gazetesi yazarı Deniz Zeyrek bu konuyu köşesine taşıdı. Zeyrek, üst düzey bir güvenlik yetkilisiyle konuşurken, yetkisinin kendine söylediklerini aktardı: Biz de birçok şeyi gazetelerde okuyoruz ama yazılanların yüzde 25-30'u gerçek dedi. Örnek vermesini istedim. Mesela diye başladı ve anlattı: Cani, Tacik kökenli Özbek olarak yazılıyor. Kırgızistan'ın Özbekistan sınırında Özbeklerin yaşadığı bir köyünden. Diğer taraftan 197 bin dolar terörist yakalandığında o evde bulunmadı. O miktar, caniyi yakalayana dek yaptığımız 15-20 baskında bulduğumuz toplam miktar... Türkiye'nin elinde 52 bin kişilik bir 'DEAŞ'la ilgili, iltisaklı, şüpheliler listesi' var. Reina canisi o listede yoktu. Bugüne dek yaklaşık 2 bin 700 kişi gümrüklerdeki risk merkezi polislerince, 4 binden fazla kişi de Türkiye'de yakalanıp ülkelerine gönderilmiş. Ülkeye kaçak giriş yapan Masharipov o listelerde de yok. Peki, Türkiye'de olmayan bu bilgi, caninin bağlantılı olduğu ülkelerde de yok mu? Mesela Kırgızistan'da, Özbekistan'da... Interpol'e sorulmuş. Interpol, kayıtlarını araştırmış. İlk gelen cevap Hiçbir kaydı yok... olmuş. Ancak, Ankara Masharipov'un hikayesinden yola çıkarak ısrarcı olmuş. Interpol araştırmış ve Özbekistan'dan geldi notuyla Ankara'ya şu bilgiyi iletmiş: 2011'den beri El Kaide, DEAŞ gibi Selefi yapılarla ilişkileri biliniyordu. Zeyrek, Özbekistan'ın bildiği bu bilgiyi Rusya'nın bilmemesinin imkansız olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: ''Özbekistan'ı, Kırgızistan'ı, Tacikistan'ı anladık... Türkiye'yle limoni ilişkileri nedeniyle paylaşmamış olabilirler. Ya yıllardır aynı örgütlerin hedefi olan Rusya'nın, 2011'den beri kayıtlara geçmiş, Afganistan'a, Irak'a giderek terörist faaliyetlerde bulunmuş birine ait bilgileri Ankara ile paylaşmamasına ne demeli?''