Recep Tayyip Erdoğan'ın hayat öyküsü

Recep Tayyip Erdoğan'ın hayat öyküsü aslında Türkiye yakın siyasi tarihinin de özeti gibi... Hazırlayan: CNN Türk Haber MerkeziKasımpaşa'da başlayan o öykü, Türkiye'nin AK Partili yıllarının da önemli satır başları... Recep Tayyip Erdoğan 26 Şubat 1954'te İstanbul'da doğdu. Önce Kasımpaşa Piyale İlkokulu'ndan, ardından İstanbul İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Futbola olan ilgisi genç yaşlarda başlamıştı... Tahsilini Marmara Üniversitesi İktisadî Ve Ticarî Bilimler Fakültesi'nde yapan Erdoğan, bu fakülteyi 1981 yılında bitirdi. Lise ve üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği Öğrenci Kollarında aktif görev aldı.. 1976 yılında MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı'na ve aynı yıl MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'na seçildi. Erdoğan siyasette ilk adımlarını atmaya başlamıştı. Erdoğan siyasette ilk adımlarını atmaya başlamıştı. 1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete giren Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi İstanbul İl Başkanı oldu. 1983 yılında kurulan Refah Partisi ile fiilî siyasete giren Recep Tayyip Erdoğan, 1984 yılında Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında ise Refah Partisi İstanbul İl Başkanı oldu. 1989 yılında gelindiğinde Erdoğan İstanbul Belediye Başkan Adayı olarak seçimlere girdi. Sandıktan Refah Parti'si çıkmadı ancak partinin oyları yüzde 4 ten yüzde 21 e yükseldi, Genç Erdoğan için siyaseten bambaşka bir yolculuk başlamıştı. Erdoğan 1991 yılındaki genel seçimlerde Refah Partisi'nden milletvekili adayı gösterilmiş ancak tercihli oy sistemi nedeniyle kazandığı milletvekilliği mazbatasını geri vermek zorunda kalmıştı. Şimdi artık Erdoğan'ın hedefinde ilk olarak İstanbul vardı. Erdoğan, parti içi tepkileri de göğüsleyerek 1994 yerel seçimleri için yeni bir stratejiyi sahaya sürdü. Bu stratejinin temelleri aslında Beyoğlu seçimlerinde atılmıştı. Artık kadınlar kapı kapı dolaşıyor ve Refah Partisi için oy istiyordu. Ancak siyasetin bir cilvesi olsa gerek Erdoğan'ın siyasi kariyeri içerisinde özellikle son dönemde en çok gerginlik yaşadığı ve tartışmalara sebep olan konular çoğunlukla kadın odaklı meselelerdi... Kürtaj, 3 çocuk, kızlı-erkekli evlerde yaşamak gibi kadın üzerinden yürüyen siyasi tartışmalarda Erdoğan ve hükümeti hep ön plandaydı. 1994 yerel seçimleri sonunda Recep Tayyip Erdoğan siyasi kariyerinin ilk büyük başarısına imza atmıştı. O artık İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıydı. 1995 yılına gelindiğinde Refah Partisi iktidar, Necmettin Erbakan ise başbakandı. Siyasette tansiyon yüksekti.Tarihe post modern darbe olarak geçecek 28 Şubat kararları açıklandığında takvimler 1997 yi gösteriyordu. Aynı yıl Recep Tayyip Erdoğan için bir dönüm noktası Siirt'te başlıyordu. Bu şiir nedeniyle Erdoğan hakkında dava açılmış ve hapis cezası almıştı. Erdoğan cezaevine girmeden önce Refah Partisi'nin kapatılma kararı açıklandı. Kararın açıklandığı gün ASKİ sosyal tesislerinde bir toplantı vardı. Erdoğan ve arkadaşları yeni bir parti için ilk sinyalleri vermeye başlamışlardı. Erdoğan 1999 Mart'ında cezaevine girdi. 4 ay sürecek cezaevi döneminde kapatılan Refah Partisi yerine Fazilet Partisi kuruldu. 2000 yılına gelindiğinde Fazilet Partisi'nin son kongresinde Recai Kutan ve Abdullah Gül genel başkanlık için yarışmış, yüzü gülen tarafsa Kutan olmuştu. Fazilet Partisi'nin kapatılmasının ardından Erdoğan, Gül ve diğer yenilikçiler artık milli görüş gömleğini çıkartıyoruz dediler ve 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurdular. 3 Kasım 2002 genel seçimleriyle beraber Türk siyasi tarihinin son 12 yılına önderlik edecek AK Parti meclis çoğunluğunu ele geçirmişti. Aldığı hapis cezası nedeniyle seçimlere giremeyen AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan yasal düzenlemeyle Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı. Bu seçimde oyların yüzde 85'ini alan Erdoğan, 22. dönem Siirt milletvekili olarak parlamentoya girdi. Eşli davet gerginliği, kamusal alan tartışması, gergin geçen MGK toplantıları, Danıştay saldırısı, 1 Mart tezkeresi, çuval kirizi gibi gelişmelerin damgasını vurduğu yılların ardından yeni bir seçim kapıdaydı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde yüzde 46.6 oyla büyük bir zafer kazanan AK Parti'nin genel başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 60. hükümetini kurdu ve güvenoyu aldı. 2007 yılı Ağustos'na gelindiğinde sırada cumhurbaşkanlığı seçimi ve akıllarda Erdoğan aday olacak mı? sorusu vardı. Sonuç itibariyle Erdoğan adaylığını koymadı. Köşkün yeni sahibi sık sık halef selef oldukları Abdullah Gül'dü. Tarihler 10 Ağustos 2014'ü gösterdiğinde ise cumhurbaşkanı ilk kez halk oylamasıyla belirlendi. Başbakan Erdoğan aldığı yüzde 51,8'lik oy oranıyla Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı geride bırakarak yarışın galibi oldu.