Yüzyılın felaketini olarak tanımlanan deprem felaketi, doğrudan etkilenenlerin yanında, gelişmeleri takip eden vatandaşları da dolaylı olarak etkisi altına aldı. Depremin ardından yaralanan depremzedeler için fiziki şartların sağlanmasının yanı sıra psikolojik tedavilerde de bulunuluyor.
'ZAMAN GEÇTİKÇE TRAVMATİK ETKİLER AZALMIYORSA PSİKİYATRİK DESTEK ALINMALI'
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde görevli Psikiyatri Uzmanı Doktor Furkan Bahadır Alptekin, travmaya maruz kalan kişilere nasıl yaklaşılması gerektiğini anlattı. Alptekin, "Olay anını tekrar tekrar yaşama, bazı durumlardan kaçınma, sanki her an deprem oluyormuş hissini yaşama, kapalı alanlara girmekten kaçınma ya da yakınını kaybeden birinin yoğun bir mutsuzluk, hayatın amacını sorgulama gibi durumlar aslında böyle bir olay sonrasında olağan ve yerinde tepkiler... Ancak zaman geçtikçe bu şikayetler azalmıyor daha da çoğalıyorsa, kişinin olağan hayatını yaşamasına engel oluyorsa, burada psikiyatrik destek alınması gerekebilir. Travmaya maruz kalmış kişilerle bir arada olmak zorunda kalanlar için temelde şunları söyleyebiliriz: Kişinin acısını görmek, onun acısını anladığımızı iddia edemeyiz. Çünkü o kişinin yaşadığı biricik, kendisine ait bir şey ama onu önemsediğimizi ve ona yardımcı olmak istediğimizi gösteren tavır içerisinde olmalıyız. Bazen yoğun strese karşı vücudun göstermiş olduğu tepkiler aslında kendi devamlılığını sağlamakla alakalı. Kişinin gerçekten kopması, sanki burada değilmişçesine, sinir krizi gibi tepkiler ortaya çıkabilir ya da travmaya maruz kalan kişinin yakınları onun hayatından endişe ediyorsa, yoğun uykusuzluk durumu varsa afet polikliniklerinden psikiyatri hizmeti alabilirler" dedi.