Polisin uyarı ateşiyle ölen Tursun'un annesine 5 ay

İzmir'de, "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucu ölen Baran Tursun hakkında yapılan basın açıklamasında kullandığı ifadeler nedeniyle "tehdit" ve "hakaret" suçlarından yargılanan anne Berrin Tursun'a 5 ay 20 gün hapis cezası verildi. Sanığın sabıkasızlık durumu nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Haberin Devamı

Baran Tursun'un babası Mehmet, annesi Berrin, kardeşi Şelale Tursun ile çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri hakkında, 18 Ocak 2008'de yaptıkları basın açıklamasında kullandıkları ifadeler nedeniyle Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davaya devam edildi.

Duruşmaya, Mehmet Tursun ile avukatlar katıldı.

Polis memuru Oral Emre Atar'ın avukatı Tolga Yurdakul, "Berrin Tursun'un müvekkilimiz hakkında söylediği sözler olayın hemen ardından söylenmiş sözler değildir. Mahkeme kararına karşı söylenmiş sözdür. Bu nedenle Cumhuriyet Savcısının, sanığın suçu, haksız ağır tahrik altında işlediği yönündeki görüşüne katılmıyoruz" dedi.

"Dünyanın tüm orduları gelse..."

Mehmet Tursun, duruşmada, oğlunun polis kurşunuyla öldürüldüğünü kaydederek, "Müdahil vekilinin söylediği sözler doğru değildir. Cinayetle basın açıklaması arasında 4 ay değil 45 gün geçmiştir. Bu bir cinayet davasıydı. Bunu olağan görmek mümkün değildir. Hukuki anlamda bunun hesabını soracağız. Oğlumuzun katilini ve destekçilerini, dünyanın bütün orduları bir araya gelse ve onları korusalar dahi peşlerini bırakmayacağız" diye konuştu.

Berrin Tursun'un avukatı Ali Koç ise Adalet Bakanlığının Türk Ceza Kanunu 301 yönünden kovuşturmaya izin vermediğini kaydederek, "Aynı eylemden dolayı birden fazla yargılama olamayacağı için beraat kararı verilmesi düşüncesindeyiz" dedi.

Berrin Tursun'un "Şerefsiz polisin gözlerini kendi ellerimle oyacağım" şeklindeki sözleri söylediğine ilişkin dosyada somut bir delil bulunmadığını savunan Koç, suçun hakaret ve tehdit olarak iki ayrı suç olarak değerlendirilmeyeceğini ileri sürdü.

Avukat Nezahat Paşa Bayraktar ise görüntülerde montaj yapıldığını iddia etti. Basın yayın kuruluşlarından görüntü istenmesini talep eden Bayraktar, tanık dinletmek istediklerini de söyledi. Bayraktar'ın soruşturmanın genişletilmesi talebini hakim reddetti.

Karar

Yargılama sonunda mahkeme, haksız tahrik indirimleri uygulayarak Berrin Tursun'a polis memuru Oral Emre Atar'ı tehdit etmek suçundan 3 ay 22 gün, Atar'a hakaret etmek suçundan da 1 ay 28 gün hapis cezası verdi.

Sanığın sabıkasız oluşunu dikkate alan hakim, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

"Yargı görevi yapanı etkileme" suçundan ise Berrin Tursun'un yanı sıra Mehmet Tursun ve Şelale Tursun ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri beraat etti.

Sanıklar hakkında TCK 301'den açılan dava ise, Adalet Bakanlığının kovuşturma izni vermemesi nedeniyle düşürüldü.

Davanın geçmişi

Bayraklı'da 25 Kasım 2007'de, polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymadığı için kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan ve başının arka kısmında kurşun yarası olduğu belirlenen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı tutulduktan sonra ölmüştü.

Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru Oral Emre Atar, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, yargılama sonunda 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Baba Mehmet Tursun'un bir grup sivil toplum kuruluşu temsilcisi yaptığı basın açıklamasında sarf ettiği ifadeler nedeniyle Cumhuriyet savcısı, 10 sanık hakkında "yargı görevi yapanı etkileme", Berrin Tursun için de ayrıca "tehdit" suçundan dava açmıştı. Sanıkların, TCK 301. maddeden yargılanmalarına ise Adalet Bakanlığı izin vermemişti.

Davanın duruşmalarında gerginlikler yaşanmış, Mehmet Tursun reddi hakim talebinde bulunmuş ancak kabul edilmemişti. Hakim Muammer Karataş, Mehmet Tursun hakkında, avukat Tolga Yurdakul'a yönelik sözleri ve mahkemeye yazılı olarak verdiği savunmalarındaki ifadeler nedeniyle 2 kez suç duyurusunda bulunmuştu.

Tursun ailesi ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerine, 14 Ocak 2008 tarihinde yaptıkları açıklamalar nedeniyle de Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesinde bir dava daha açılmıştı.