Polis takibi 'mağduriyet oluşmaması' için bırakmış
Terör Örgütü IŞİD'in Gaziantep yapılanması içerisinde yer alan militanlar, 2012 yılından itibaren polis tarafından 2 yıl boyunca adım adım izlendi. Her adımları ve telefon konuşmaları kayda alınan IŞİD militanlarının takibi 2014 yılı Mart ayında aniden kesildi. O tarihten sonra polisin takibi bıraktığı IŞİD militanları, birbiri ardına Türkiye'de onlarca kişinin yaşamına mal olan bombalı saldırılar düzenlendi. Polisin 2 yıl boyunca izlediği IŞİD militanlarının takibini, o dönem yasada yer alan 'terör ve örgüt suçlarında teknik takibin 6 aydan fazla olmamasını' içeren maddeye dayanılarak 'ileride mağduriyet oluşabileceği' gerekçesiyle bıraktığı ortaya çıktı.
Terör örgütü IŞİD'in adı, ilk kez 2013 yılı başlarında Suriye'de duyuldu. İlk etapta El Kaide olarak tanımlanan grup, kısa sürede Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adını aldı ve zaman içerisinde de DAEŞ olarak anıldı. Suriye'de rejim ve PYD güçlerine karşı savaşı sırasında özellikle kafa kesen görüntüleri ile tepki çeken IŞİD'e dünyanın birçok ülkesinden katılımlar oldu. Türkiye'de ise IŞİD ismi, Adıyamanlı birçok gencin Suriye'ye gidişiyle duyuldu. Adıyaman'dan Suriye'ye giderek IŞİD'e katılanlar; 5 Haziran 2015'te Diyarbakır, 20 Temmuz 2015'te Suruç ve 10 Ekim 2015'te Ankara'da gerçekleştirilen bombalı saldırılarda rol aldı. Bombalı katliamları araştıran güvenlik güçleri saldırıları organize eden kişilerin ise daha önce El Kaide, ardından IŞİD üyesi olarak takip ettikleri Gaziantepli isimler olduğuna ulaştı.
ABD'li Sözcü: Menbiç'i terk eden IŞİD'liler Türkiye'ye doğru ilerliyor
IŞİD'ten kurtarılan Menbic'te halk özgürlüğü böyle kutladı
Polis 2 yıl izlemiş
Planlayıcısı oldukları saldırıların iddianamesinde sanık olarak aranan Gaziantepli IŞİD mensubu 19 kişi belirlendi. Yapılan araştırmada polisin adlarına ulaştığı IŞİD militanlarının ise Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından 2012 ile 2014 yılları arasında teknik ve fiziki takibe alındığı saptandı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü terör ve istihbarat birimleri 2012 yılında o dönem El Kaide olarak bilinen, ancak daha sonra IŞİD'e yönelen yapı içerisinde yer alan kişileri takibe aldı. Aralarında canlı bomba olarak kendisini patlatan Yunus Durmaz, Gaziantep saldırısını yapan İsmail Güneş'in amcasının oğlu Ahmet ve Talha Güneş, Nusret Yılmaz, Abdulmutallip Polat, Erman Ekici'nin de bulunduğu 19 kişinin savcılık izniyle telefonlarını dinlemeye aldı, fiziki olarak takibe başladı. Polisin 2012 yılının ortasında başlayıp, 2014 yılının Mart ayına kadar sürdürdüğü fiziki ve teknik takip sırasında elde edilen bilgiler ve fotoğraflar, savcılığın terör örgütü üyeliği suçundan geçen Mart ayında açtığı ve 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan dava dosyasında yer aldı.
Polisin yaklaşık 2 yıl sürdürdüğü takip sırasında örgüt mensuplarının kamuflaj elbisesi giyerek örgütsel eğitim amaçlı paintball maçı yaptıkları, örgütsel bağları güçlendirmek için halı saha maçı yaptıkları, ormanlık alanında örgütsel eğitim amaçlı düz koşu ve şınav çektikleri, kermes düzenledikleri, Suriye'de ölen militanların cenaze ve taziyelerine katıldıklarını belirledi. Yine kentte kurdukları derneklerde örgütsel toplantılar yapan IŞİD üyelerinin, alternatif bayram ve cuma namazı kıldıkları saptandı.
IŞİD'in zorla giydirdiği çarşafları yaktılar
IŞİD'den MİT'çiyi tanıma rehberi
Polisin takibe aldığı 19 şüpheliden 8'i, 2015 yılı içerisinde IŞİD'e yönelik operasyonlarda tutuklandı. Polisin takibinde olan ve daha önce Suriye'ye gidip geldiği saptanan örgüt üyelerinden Mustafa Diken ile Halil İbrahim Kiraz ise 1 Mayıs günü 3 polisin şehit olduğu Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik IŞİD'in sorumlularından olan Ahmet ve Talha Güneş kardeşlerin kuzeni İsmail Güneş'in bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırının ardından gözaltına alınarak tutuklandı. Örgütün sözde Türkiye emiri olan Yunus Durmaz ise geçen 19 Mayıs günü polis operasyonunda üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirip parçalanarak öldü. Polisin 2 yıl boyunca izlediği örgütün diğer üyeleri; Ahmet Güneş, Talha Güneş, Nusret Yılmaz, İlyas Kaya, Cebrail Kaya, Abidin Aygün, Kürşat Akçiçek ve İsmail Pektaş'ın ise halen IŞİD silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda Suriye'de silahlı faaliyetlerde bulundukları için soruşturma kapsamında yakalanamadı.
Polis takip izin istemiş, mahkeme kabul etmemiş
Türkiye'yi cehenneme çeviren bombalı saldırıların ardından isimlerine ulaşılan ve 2 yıl boyunca her adımı izlenen IŞİD militanlarının takibinin ise 2014 yılı Mart ayında sonlandırıldığı ortaya çıktı. IŞİD üyelerini takip eden Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, her ay düzenli olarak savcılığa telefon dinlemesi ve fiziki takip için yaptığı talep, 2014 yılı Mart ayında reddedildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü imzasıyla 5 ve 6 Mart'ta, IŞİD militanlarının kullandıkları telefon numaraları için 1 ay süreyle dinleme, yine bu kişilerin açık alandaki faaliyetlerinin takibi için de ses ve görüntü kaydı alınması için savcılığa başvuruda bulundu. Polis, 'örgüte finans desteği sağlayıp, örgüte yönelik yapılan operasyonlara karşı ülkede ve kentte misilleme olarak silahlı eylem hazırlığı içerisinde olan şahıslarla ilgili yapılan soruşturmada başka suretle delil elde etme imkanı bulunmaması nedeniyle' IŞİD üyelerinin teknik ve fiziki olarak takip edilmesine yönelik yapılan başvuruyu değerlendiren 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi, bu talebi uygun bulmayarak reddetti.
'Mağduriyet oluşabilir'
Polisin talebini reddeden ve IŞİD'li teröristlerin rapat hareket etmesine yol açan mahkeme kararının ise, o dönem özel yetkili mahkemelerin kapatılmasına dayanılarak verildiği ortaya çıktı. IŞİD militanlarının takibine ilişkin talebi reddeden 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi buna ilişkin gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
"Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca her ne kadar yukarıda yazılı olduğu üzere CMK 135'inci maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemelerinin kaldırılmasına ve çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 21/02/2014 günü TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştığı ve her ne kadar Resmi Gazete'de yayınlanmamış ise de; iletişim dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesini düzenleyen CMK 135 vd. maddesinde şüpheliler lehine olabilecek sıkı şartlar ve sınırlamalar getirildiğinden, ileride mağduriyet oluşmaması açısından TBMM Genel Kurulunda 21/02/2014 günü kabul edilen söz konusu yasa dikkate alınarak yapılan incelemede; dosyada şüpheliler yönünden yapılan iletişim dinlenmesi, tespiti, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesinin 6 aydan fazla bir süredir devam ettiği oysa yukarıda sözü edilen ve 21/02/2014 günü yasalan kanunla terör ve örgüt suçlarında teknik araçlarla izlemenin en fazla 6 ay (tüm uzatmalar dahil) olabileceği öngörüldüğünden ve kararın Ağır Ceza mahkemelerinden oy birliği ile alınacağından dolayı ileride bir mağduriyet oluşmaması açısından Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 06/03/2014 tarih ve 2012/44540 soruşturma sayılı talebin reddine."
Eski kayıtlar imha edildi
Bu gelişme sonrası savcılık, Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazı ile takibe son verilen kişilerin önceki dönemlere ait kayıtlarında suç unsuru olmayan verilerin imhasını istedi. Emniyet Müdürlüğü de bu talep üzerine 17 Mart 2014 günü takibe son verildiğini belirterek, suç unsuru içeren 2 klasör tape tutanakları, ses kayıtlarının olduğu 1 CD, iletişim tespit raporlarını içeren 1 CD ile teknik araçlarla yapılan izlemede elde edilen görüntülerin yer aldığı 1 dosyayı tutanakla savcılığa gönderdi. Emniyet Müdürlüğü, dosya kapsamında suç unsuru içermeyen tespit verileri ve notları kıyma makinesinde kıydığını ve bilgisayar hard disklerinin de yedeği kalmayacak şekilde imha işleminin yapıldığını tutanakla savcılığa iletti.