hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    PKK'nın 19 ay rehin tuttuğu kaymakam adayı yaşadıklarını anlattı

    PKKnın 19 ay rehin tuttuğu kaymakam adayı yaşadıklarını anlattı
    expand

    PKK'nın Diyarbakır'da kaçırdığı ve 19 ay rehin tuttuğu Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ile 40 gün rehin tuttukları er Aykut Çelik, dağlarda ve örgüt kamplarında yaşadıklarını anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyarbakır'ın Kulp İlçesi ve Muş arasında bulunan Badinek Vadisi Durabin Mezrası'nda 12 Ağustos 2011'de kaçırılan Muş Valiliği'nde Kaymakam adayı olarak staj yapan Kenan Erenoğlu ile Mardin 70'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı emrinde asker Aykut Çelik'in kaçırılması ile ilgili soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İddianamede Kaymakam Erenoğlu ile asker Çelik'in "mağdur" olarak yer alırken, değişik operasyonlarda yakalanıp tutuklanan PKK'lı Eşref Işık ve Diren Yaşa'nın ise kaçırma eylemine katılan sanıklar olduğu belirtildi.

    Çözüm sürecinin başlaması ile Kuzey Irak'taki PKK kampından serbest bırakılan Kaymakam Kenan Erenoğlu, soruşturmayı yürüten savcıya örgütün elinde geçirdiği 19 aylık süreyle ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

    "Arazide 1 ay yürüterek Irak'a götürdüler"

    PKK'lıların kaçırılan kamu görevlilerine kod isim verdiğini belirten Kaymakam Erenoğlu şunları anlattı:

    "Bana 'Bekir' kod adı verildi. Lice'den kaçırılan Uzman Çavuş Zihni Koç'a 'Erbil', Astsubay Abdullah Söpçeler'e ise 'Dersim' kod adını vermişlerdi. Bizi arazide 1 ay yürüterek Irak'a götürdüler. Irak'ta yoğunlaşma merkezi adı verilen cezaevinde 18 ay kaldık. Üzerimizde her türlü psikolojik taktik denendi. Bize her gün aynı yemeği veriyorlardı. Devletin bizi unuttuğunu söyleyerek, devlete isyan ettirmeye çalışıyorlardı. Hatta daha ileri giderek katılım imasında da bulundular."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Erzak gelmeyince otları yedik"

    PKK kampında sıkıntılı günler geçirdiklerini vurgulayan Kaymakam Erenoğlu ifadesine şöyle devam etti:

    "Ağır fiziki koşullar altında sabrımızı zorladılar. Mağara girişinden 100 metre aşağıda yerin altında 18 ay tutulduk. İlk banyomuzu derede soğuk suda yaptırdılar. Erzak gelmeyince peynir ve etraftan toplanan otları yedik. Fiziksel işkence yapılmadı, ancak olumsuz yaşam koşulları işkence gibiydi. Yeri geldi açlık grevi, tıraş olmama, banyo yapmama grevi yaptık. Bir örgüt yöneticisi, 'İsterseniz ölün, önemli değil. Biz bunu da kullanırız' dedi. Arkadaşımız hastalanınca açlık grevini bitirdik. Karşılığında havalandırma süremizi 1 saatten 1.5 saate çıkardılar. Heron trafiğinin arttığı zamanlarda bazen 3 gün bizi dışarı çıkarmıyorlardı. Tuvalet ihtiyacımızı poşete yapıp, dışarı atıyorduk. Sözde mahkeme heyeti başkanı, fikir olarak bizi yönlendirmeye çalışıyordu."

    "Teslim koşullarını radyodan öğrendik"

    Radyo haberlerinde İmralı görüşmeleri ile yeni sürecin başladığını öğrendiklerini belirten Erenoğlu, serbest bırakılma gününü şöyle anlattı:

    "Teslim koşullarını radyodan öğrendik. Ölçülerimiz alınarak yeni kıyafetler geldi. Bunları giydikten sonra o gece teslimin yapılacağı çadıra götürüldük. Kaçırılan diğer askerlerle mağarada mangalarımız farklıydı. Onlar 'Gundi' denilen sivil grupla havalandırmaya çıkıyordu. Hakkari AKP İl Başkanı'nın da bizimle aynı mağarada 'Gundi' grubunda olduğunu öğrendim. Çektikleri video kayıtlarında, devletin alacağı kararların arkasında olduğumuzu ve ailelerimize dik durması çağrısı yaptım. Kayıtların kesilerek yayınlandığını öğrendim. Avrupa'dan röportaj için gelen örgüt basın üyesini reddedip geri gönderdik. Bizden devletimizi küçük düşürmeyi amaçlayan cümleler çıkarmaya çalışıyorlardı. Teslim edilmemizi örgütün şova dönüştürmesi üzerine konuşmaya karar verdim. Basın mensuplarına durumu özetleyen bir demeç verdim. Örgüt bundan rahatsız oldu. Arkadan beni dürterek konuşmamı kestirdiler. Ben söyleyeceklerimi söylemiştim. Moralleri çok bozuldu."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Babaannesine 'Zaten öleceksin kendini patlat' demiş"

    Fotoğraf teşhis işlemine katılan Kaymakam Erenoğlu, kendilerini kaçıran grupta bulunan "Andok" kod adlı PKK'lı Eşref Işık ile ilgili çarpıcı bir iddiayı da güvenlik güçleriyle paylaştı. Eşref Işık'ın, örgütte Muş-Bitlis arasında rehberlik yaptığını belirten Erenoğlu şöyle dedi:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Özel eğitim aldığı belliydi. Babaannesine, 'Sen zaten yaşlısın, öleceksin. Sana bomba bağlayalım, kendini patlat' dediğini ve babaannesinin kendisini kovduğu diğer örgüt mensuplarına anlatıyordu. Özel bir yürüyüş stili vardı. Ayaklarının ucuna basıyordu. Ayağını kaldırırken toprağı geriye atıyordu. Ateşi söndürdükten sonra külleri eliyle toplayıp başka yere gömüyordu."

    Kaçırılan er: "General ve albaya suikast yapmamı istediler"

    Kaymakam Erenoğlu ile birlikte kaçırılan ve 40 gün sonra kaçarak kurtulan er Aykut Çelik ise PKK'lıların kendilerine "leşker" adı verilen kıyafeti giydirdiğini söyledi. Kaymakam Erenoğlu'nun öldürülmekten korktuğu için kaçmadığını belirten Çelik şöyle konuştu:

    "Kaymakam orada kaldı. Beni başka yere götürdüler. Elinde M-16 olan PKK'lı beni çağırarak, 'Sen niye askere gidiyorsun? Sen Kürtsün, ne devlet ne ailen sana sahip çıkıyor. Gel bize katıl' dedi. Diğer PKKlı, 'Seni ben yakalasaydım öldürürdüm. Senin komutanın kim?' diye sordu. Tuğgeneral ve Albay olduğunu söyledim. Beni bırakacaklarını, ancak birliğime gittiğimde Albay ve Tuğgenerali öldürmemi istediler. Yapmazsam beni ve ailemi öldürmekle tehdit ettiler."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ağırlaştırılmış ömürboyu ve 42'şer yıl hapis istemi

    Tanık ifadeleri ve fotoğraf teşhisi ile kimlikleri belirlenen PKK'lı Eşref Işık ve Diren Yaşa, tutuklu bulundukları cezaevinden yeniden savcılığa sevk edildi. Savcılık ve nöbetçi mahkemede ifadesi alınan sanıklar, yol kesme ve kaçırma eylemine katılmadıklarını, belirtilen bölgenin kendi görev alanları olmadığını öne sürdü.

    Kamu görevlilerinin kaçırılması eylemi ile ilgili hazırlanan iddianamede Eşref Işık ve Diren Yaşa, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarıyla suçlandılar. Savcı, her iki sanığın 1'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 42'şer yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

    PKK'lılar yargılanıyor

    İddianamenin Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmesinin ardından sanıkların yargılanmasına başlandı.

    Davanın ilk duruşmasına katılan tutuklu sanık Eşref Işık, "Polis benim aleyhime tanıklara beyanda bulunması için zorlamada bulunmuştur. Herhangi bir eyleme katılmadım" dedi.

    Mahkeme, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

    BDP'li vekiller teslim almıştı

    Muş Valiliği'nde Kaymakam adayı olarak staj yapan Kenan Erenoğlu, ailesini ziyaret etmek için 12 Ağustos 2011'de minibüsle Diyarbakır'a giderken Kulp İlçesi Badinek Vadisi Durabin Mezrası'nda yol kesen PKK'lılar tarafından kaçırıldı.

    Kırsal alandan yürütülerek PKK'nın Kuzey Irak'taki kampına götürülen Erenoğlu, 19 ay PKK'nın elinde kaldı. Erenoğlu, kaçırılan 7 kamu görevlisiyle birlikte 13 Mart 2013'de aralarında BDP'li milletvekillerinin de bulunduğu heyete Zap bölgesinde teslim edildi. Erenoğlu ve yanındakiler aynı gün Türkiye'ye giriş yaptı. Erenoğlu'nun şu anda İçişleri Bakanlığı'nda görev yaptığı belirtildi.

    Aynı bölgede kaçırılan Mardin 70'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı emrindeki er Aykut Çelik ise, 40 gün PKK'lıların elinde kaldıktan sonra tuvalete gitme bahanesiyle kaçarak güvenlik güçlerine sığınmıştı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow