hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Pilotlardan o görüntülere tepki

    Pilotlardan o görüntülere tepki
    expand

    Lübnan'da kaçırıldıktan 71 gün sonra serbest bırakılan pilotlardan yayınlanan görüntülere tepki geldi. Pilotlar "Medyada yayınlanan video görüntüsü serbest bırakılmamızdan bir gün öncesine aittir. Yani 18 Ekim Cuma günü akşam saat 21.00 sıralarında" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Lübnan'da 9 Ağustos'ta kaçırılan ve 71 gün sonra serbest bırakılan Türk Hava Yolları (THY) pilotları Kaptan Pilot Murat Akpınar ve 2. Pilot Murat Ağca, Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Gürcan Mantı ile basın mensuplarının karşına geçerek yaşanan süreci anlattı.
    Akpınar ve Ağca serbest bırakılmadan bir gün önce kendilerini kaçıranların, 'yakınlarının bırakılacağı haberi nedeniyle yaptıkları kutlama görüntüleri'nin televizyonlarda sürekli yayınlanmasının kamuoyunda yanlış algılandığını belirttiler. Ağca, "Bu görüntüleri 'pilotlar bir partide göbek atıyor' diye kamuoyuna sunmak sadece bizim değil, bizim için dua eden birçok insanın hisleriyle oynamaktır" dedi.

    Bakırköy'de bir otelde düzenlenen basın toplantısında TALPA Başkanı Gürcan Mantı, pilotların kaçırılmasından sonra yaşanan süreci ve iki pilotun kurtarılması için başlattıkları uluslararası girişimleri anlatarak, "Dünyada ilk kez bir pilot kaçırılma olayının gerçekleşmesi, üzerinde titizlikle durulması ve analizlerin buna göre yapılması zorunluluğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, olayın hemen ardından çatı örgütlerimiz Uluslararası Havayolları Dernekleri Federasyonları (IFALPA) ve Avrupa Kokpit Birliği (ECA) ile temasa geçilmiş, uygulanan yeni terör yöntemi üzerine fikir alışverişinde bulunulmuştur" dedi.

    "Yöntem haline gelmesinden endişeliyiz"

    Uygulanan yeni tarz terör eyleminin bir yöntem haline gelmesinden endişe ettiklerini ve bu yönde girişimlerde bulunduklarını anlatan Mantı, "Savunmasız ve korunmasız uçuş ekiplerinin, dünyanın özellikle istikrarsız ve güvenlik sorunu yaşayan ülkelerinde benzer olaylarla karşılaşmasının mümkün hale geldiği düşünülmektedir. Sorunun çözümü için her ülkenin sivil havacılık otoritesine ve havayolları işletmelerine önemli görevler düşmektedir" diye konuştu.

    "Görüntüler 18 Ekim Cuma saat 21.00 sıralarına ait"

    Pilotlardan Murat Ağca, konuşmasına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, süreçte kendilerine destek olan siyasetçi ve onlarca kişiye teşekkür ederek başladı. 71 gün boyunca esaret ve sefalet yaşadıklarını söyleyen Ağca, şunları söyledi:
    "Devletimiz sayesinde buradayız. Ancak şunu da söylemeden edemeyeceğim. Son günlerde kaptanımız ve bana ait görüntüler çeşitli medya kanallarında yayınlamakta. Ve kamuoyunda yanlış bir algı oluşmasına neden olmaktadır. Olayın aslı serbest bırakılmamızdan 15 gün önce Lübnan parlamentosundan biri, bizi kaçıranları arayarak bu işin bittiğini, artık küçük bürokratik işlemlerin kaldığını söyledi. O günden sonra bizimle hatıra fotoğrafı çektirilmeye başlandı. Medyada yayınlanan video görüntüsü serbest bırakılmamızdan bir gün öncesine aittir. Yani 18 Ekim Cuma günü akşam saat 21.00 sıralarında.

    "Eve gelen herkes bizlerle fotoğraf çektirdi"

    Lübnanlıların evlerinde olacağı ve Türk pilotların bırakılacağı haberleri gelmeye başlamıştı. Bir anda kaldığımız ev karnaval yerine döndü. Eve yüzlerce insan geldi ve kutlamalar yapıldı. Bizler kahramanmışız gibi omuzlara alındık ve havalara atıldık. Eve gelen herkes bizlerle fotoğraf çektirdi. Şimdi sizlere soruyorum: 71 günlük esaretten sonra ailenize, vatanınıza, sevdiklerinize ertesi gün kavuşacağınızı duyduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranabilir misiniz? Ayrıca bu görüntülerin Arapça konuşmalarının tercümelerini yaparsanız, 'Türk pilotların serbest bırakılacaklarını öğrendikten sonraki sevinç görüntüleri' dendiğini duyacaksınız. Bu görüntüleri 'pilotlar bir partide göbek atıyor' diye kamuoyuna sunmak sadece bizim değil, bizim için dua eden birçok insanın hisleriyle oynamaktır."

    Medyatik olmak istemediklerini belirten Ağca, "Birkaç anlık görüntüyle yaşanan zulmü, zalimliğin unutturulmaya çalışılması manidardır. Önce Allah'ın sonra bizlere dua edenleri ve devletimizin yoğun çabalarıyla buradayızö dedi.

    "Bizi kaçıranlar şu anda kahraman ilan edildi"

    Murat Akpınar da konuşmasında görüntülerin yayınlanması nedeniyle oluşan algıdan şikayetini dile getirerek, şöyle konuştu:

    "Kurtulma haberimizin geldiği Cuma akşamı bize bu şekilde bir kutlama yapıldı. Daha önceki yaptığım açıklamada, 'Beni havalimanında nasıl karşıladıysanız, o şekilde uğurladılar' demiştim. Eksik çekmişler, omuzlara alıp havalara da atıyorlardı. Bunları da sizin düşüncelerinize açıyorum. Bu bizim başarımızdır, diye düşünüyorum. Bunu yapabilecek çok az insan vardır. Biz bunun daha önce eğitimini aldık. Önemli olan bizim orada rahat edebilmemizdi. Bu rahatlığı sağlayabilmek için biz elimizden gelen gayreti sarf ettik. Şimdi daha değişik sendromlar ortaya çıkmaya başladı. Herkes televizyonlarda bizim hakkımızda sendromlar yapıyor. Hiçbir sendromda değildik. Bir Türk insanın davranması gerektiği gibi davrandık. O şekilde orada kaldık. Ve o şekilde de buraya geldik. Ben bizimle gurur duyulmasını istiyorum. Emin olun bizi kaçıran insanlar şu anda kahraman ilan edildiler. Ama ne yazık ki kaçırılan ve mağdur olan bizler burada sanki suçluymuşuz gibi kendimizi savunma durumunda bırakılıyoruz.ö

    "Davet ederlerse seve seve gideriz"

    Pilotlar daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sorular ve yanıtlar şöyle:
    Soru: Bugün Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde Akif Beki, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığınız görüşmenizde sizden bir talep olduğunu ve kaçırıldığınız ve tutulduğunuz köye birlikte gitmek istediğinizden bahsetmiş. Böyle bir talebiniz oldu mu?

    Kaptan Pilot Murat Akpınar: O görüşmede Dışişleri Bakanımız bana, 'Bir ay sonra Lübnan'a bir ziyaret planlıyorum. kaptanım beni oraya uçarak götürür müsünüz?' diye sordu. Ben de , 'Seve seve iki Murat götürürüz' şeklinde yanıt verdim. Sonra bize 'Benle birlikte Lübnan Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'yla görüşeceğiz, gelir misin' diye sordu. Ben 'Seve seve geliriz' dedim. Dışişleri Bakanı, bizi Lübnan'dan yolcu ederken, 'sizi tatile de bekliyoruz bizi böyle anmanızı istemiyoruz' dedi. Bir şey daha söyledim 'Biz oraya gittiğimiz zaman belki bin kişi Türk bayraklarıyla karşılayarak sevinç gösterilerinde bulunacak. Bunu da hazırlıklı olun' Biz orada çok sevildik. Çünkü biz orada 9 tane Lübnanlının kurtarılmasına aracı olan şahıslardık, devletimiz de bunu sağlayan devletti. Sayemizde birçok insan özgürlüğüne kavuştu. Ve bu insanların hepsi Müslüman. Bir Müslüman'ın bir Müslüman'a verdiği en büyük acıyı birbirimize veriyoruz. Bu beni çok fazla üzüyor. Her söylemimizde Lübnan halkıyla herhangi bir sorunumuz olmadığını, onlarla kardeş olduğumuzu bundan sonra da kardeş kalacağımızı her seferinde vurguluyoruz. Kendileri davet ederse seve seve gideceğiz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow