Pamir'in babası konuştu: "Benzer bir acı yaşadım"
İstanbul Sarıyer Zekeryaköy’deki evinde kaybolduktan bir gün sonra yan villanın havuzunda cesedi bulunan 3.5 yaşındaki Pamir Dikdik’in babası Serdar Dikdik, gazetecilere açıklama yaptı.
Dikdik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini aradığını, başsağlığı dilediğini belirterek, "Allah razı olsun" dedi.
Dikdik, "Zaten böyle bir Başbakan istemiyor muyuz biz. Herkesin acısını paylaşsın. Zaten bizi bölen bu küçük şeyler" diye konuştu.
Serar Dikdik, "Başbakan aradı 'başın sağolsun' dedi. Başbakan dedim, 'sen geçen hafta sesini kaybettin, bu hafta ben kaybettim. Allah razı olsun 3 çocuk yap dedin, biz bir çocuğa bakamadık' dedim. Zaten böyle bir başbakan istemiyor muyuz biz. Herkesin acısını paylaşsın. Zaten bizi bölen bu küçük şeyler. Biri kaybolmuş eğer bir büyük aramadıysa insanlar kırılıyor. 'Niye aramadı' diyor. Bizi bölemezler arkadaşlar. Bu Türkiye senelerdir bir, bizi kimse bölemez. İşte bir acı oldu bir küçük çocuk binleri birleştirdi. Ben sadece Zekeriyaköy'deki komşulara mail attım, twitter'dan iki resim gönderdim binlerce kişi geldi" diye konuştu.
"Havuz ilk gün arandı"
Havuzun ilk gün aranıp aranmadığı sorulan Dikdik, “Kaç kere aranmış. Havuz çok kirli, dibi görünmediği için temizlik sopalarıyla arıyorlar. Fenerlerle bakılıyor. Bulunduğu gün dalgıçlar girerek bulmuş. Daha önceki kiracı benim arkadaşım. Havuzu temizlerdi. Havuz pırıl pırıldı. Daha sonra ev sahibi taşındı, inşaat başladı havuz çamur" dedi.
"İlk gün bulunamaması ihmal değil mi?" sorusuna Dikdik, "Çocuk öyle bir şeyki, duvarın arkasındadır görmezsiz. 'Pamir Pamir' derim arkamı dönerim sesimi tanır 5 dakika sonra çıkar. Havuzda da şans kader işi, 2.5 metre derinlikte koca havuz 3-5 kere arandı bulunamadı, dalgıç buldu" dedi.
Güvenlik kamera görüntüleri
Güvenlik kamera görüntülerini jandarmanın inceleme için aldığını söyleyen Dikdik, görüntüleri şöyle anlattı:
“Çocuk Pamir'i kapının önünde bulmuş, içeri koymuş ve kapıyı çekmiş. Bizim çocuk içeriye giriyor, bahçenin içinde. 10 dakika sonra ben çıkıyorum aramaya. Önce bütün bahçeyi dört dönüyorum, evin içinde bağırıyorum yok. Geçen sefer bulduğum yere gidip aramaya başlıyorum. Ben 09.30'dan,14.00'a kadar arayıp bulamayınca kooperatife mail yazdım. Twitter'den de iki resim paylaştım."
"Bodrum'da da benzer bir acı yaşadım"
Daha önce Bodrum'da yazlıkta bir çalışanının oğlunun da havuzda boğulduğunu anlatan Dikdik, “Yazlıkta şortla otururken bir ses geldi. Bakıcı boğulan bir çocuğu benim elime verdi. Suni teneffüs, ardından hastane ve morglarda savcıları ben bekledim. Pamir 1 Nisan günü ilk kaçtığında, böyle bir acım olduğu için ilk o havuzu taradım ben, bulunduğu havuzu. Ve orada çalışan işçiler bana, 'aman abi neden kötü düşünüyorsun, bu havuzda ne işi var çocuğun' dediler. Olsun ilk buraya bakacağım dedim. Komple aradım bulamayınca sonra bahçeye çıktım. İki gün sonra kaçınca da sokağa çıktı. Ben hemen sokağa baktım" dedi.
Dikdik bu olay nedeniyle de havuzlu ev istemediğini söyledi.
"Çiti nasıl aştı hala inanamıyorum"
Oğlunun çiti nasıl aştığına hala inanamadığını söyleyen Dikdik, "Çocuk bulundu diye çığlıklar oldu. Ben çocuğu buldular sandım. Koşarak çite gittim. Benim boyum 1.90, çiti aşamadım. Kapıdan dolanarak gittim. Adam (Pamir) kafasına koymuş. Dışarıdan gitmiyor. Kamerada kapıdan çıkışı yok. Adam çiti aşmış. Girin bakın aradan girecek bir yer yok. Savcı geldi dün. Savcı inanamadı, evin dört tarafı kapalı. Baksanıza çitlerin yüksekliğine" dedi.
"Bu evden taşınacağız"
Bu olay yaşanmasaydı oğlunun bugün anaokuluna başlayacağını söyleyen Dikdik, “Çocuk kreşteyken biz de internetten İzmir'de ev bakacaktık. İstanbul artık çok kalabalık, çocuğu daha rahat yetiştirebileceğimiz bir yere taşınacaktık" dedi.
Evde oğluyla ilgili anıları olduğunu belirten Dikdik, “Oturduğumuz koltukta daha geçen gün onunla boğuşuyorduk. Nasıl bakayım ben o koltuğa" diyerek bu evde kalamayacağını ve gazetecilere artık rahatsız edilmek istemediklerini de sözlerine ekledi.