Özel okullardan anadolu liselerine geçişte kontenjan şartı kalktı

Milli Eğitim Bakanlığı bu yıla mahsus olmak üzere özel okullardan devlet okullarına geçişte puan şartına uyulması şartıyla kontenjanları kaldırdı. Özel okul öğrencileri anadolu liselerine kontenjan şartı beklemeden başvuru yapıp geçebilecek. Kararın cemaat okullarına yönelik olduğu yorumları yapıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

MEB, 2013-2014 eğitim öğretim yılında geçerli olmak üzere özel okullarda eğitim gören lise öğrencilerinin, puanla yerleştirilen devlet okullarına geçişlerinde kontenjan şartı aranmaması kararı aldı. Yürürlükteki Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğine göre, ortaöğretime yerleştirme esas puanla öğrenci alan liseler arasındaki nakil ve geçişlerde yerleştirme puanı ve okulun açık kontenjanı; yetenek sınavıyla öğrenci alan okullar arasındaki nakiller ve geçişlerde ise açık kontenjan ile öğrencinin geriye dönük sınıflar bazındaki yıl sonu başarı puanı esas alınıyordu. Herhangi bir puan kullanılmaksızın öğrenci alan liselerde ise nakil ve geçişlerde öğrencinin ikametgah adresi belirleyici oluyordu. MEB tarafından yapılan yeni düzenlemeye göre, sadece 2013-2014 eğitim öğretim yılında geçerli olmak üzere özel liselerden devlet liselerine nakil ve geçişlerde, nakil olunacak okulun taban puan şartına bağlı olarak kontenjan şartı aranmayacak.

Zaman şartı da yok

Ortaöğretim yönetmeliğine göre, nakil işlemleri için temmuz, ağustos, eylül ve şubat aylarında haftada bir, diğer aylarda ise ayda bir kez başvuru yapılabiliyor. Değişiklikle, özel öğretim kurumlarından resmi okullara geçmek isteyenler için sadece bu eğitim öğretim yılında zaman şartı aranmayacak. Başvuru ve onay işlemleri il milli eğitim müdürlüklerince e-okul sistemi üzerinden yürütülecek. Geçiş ve nakillerde kontenjan şartı dışındaki diğer nakil şartları aranacak.

Cemaate okullarından kopuş

Bakanlık genelgesinde, "Son günlerde özel öğretim kurumlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik basın yayın organlarında haberler yer almkta olup, yaşanan olumsuzluklara bağlı olarak okullarından ayrılmak isteyen öğrenciler olduğuna dair Bakanlığımıza talepler ulaşmaktadır. Bu durumdaki öğrencilerden nakil şartlarını taşımadıkları için resmi okul ve kurumlarımıza geçiş yapamayan öğrencilerin mağdur oldukları görülmektedir. Belirtilen olumsuzluklardan dolayı özel okuldan ayrılmak zorunda kalan ya da bırakılan öğrencilerin bu yılla sınırlı olmak üzere nakil olunacak okulun puan şartını taşımaları şartıyla kontenjan aranmayacaktır" denildi.

Bakanlığa cemaate ait olduğu ifade edilen okullardan yoğun talep geldiği öğrenilirken kararın cemaate yönelik alındığı da vurgulandı. Birçok anadolu lisesinde kontenjanlar 2-3 ile sınırlı olduğundan okullardan ayrılmak isteyen yüzlerce öğrenci olduğu ancak kontenjan olmaması nedeniyle ayrılamadıkları da ifade edildi.

Başarılılar da geçer mi?

Cemaate okullarındaki mağduriyet gerekçesinin yanısıra bazı eğitimciler de başarılı öğrencilerin devlet okullarına geçişi nedeniyle özel eğitime darbe vurulabileceği iddiasını gündeme getirdi. Özel okulların oranının artırılması beklenirken bu kararla cemaat okulları dışındaki özel okullardan da devlet okuluna yoğun geçiş olabileceği ifade edildi.

Eğitim Uzmanı Maksut Balmuk, "Bu karar siyasidir ve öğrenci üzerinden siyaset yapılmaktadır. Bu siyaseti yapan bakanlık yüzbinlerce genci hiçe saymaktadır. Çünkü yüzbinlerce genç bu okullarda okuyabilmenin mücadelesini vermektedir. Denilebilir ki puanı yeten gelecek diğerleri gelmeyecek. İyi de puanı yettiği halde düne kadar gelmeyen, gelmek istemeyenler de gelecek. Neden gelecek bazı özel okullara karşı başlatılacak hesaplaşmanın sonucu olarak gelecek. Onbinlerce boş kontenjan varken ve buralara gidebileceklerken neden en iyi okullara gelecekler dersiniz? Kaldı ki bakanlık bir taraftan özel okul sayısını arttırmaya çalışırken, tüm dershaneleri özel okullara dönüştürmeyi amaçlarken, özel okulda okuyacak olanlara mali teşvik dahi vermek için yasal düzenleme yaparken devlet okulunu teşviğin yada vatandaşın düşünüldüğünü söylemek çok da mantıklı gelmiyor. Bu bir hesaplaşmanın sonucudur. Fakat konu eğitim ise vatandaşta kaygı yaratılmışsa vatandaşın kaçması gayet doğal. Çünkü bir insan için çocuğu çok önemlidir. Bu nedenle de titiz davranır. Devletin görevi ve yaklaşımı, yangına körükle gidip kaçışı hızlandırmak değil aksine devletin güvencesini vatandaşa vermek olmalıdır" dedi.